Merhaba arkadaşlar ! Açıkcası bu kadar geç yayınlayabileceğimi tahmin etmemiştim.Gecikmeden dolayı özür diliyorum. Ve evet gençler bu final bölümü en azından ikinci partı . Birinci sezonun bitmek üzere , diğer sezon ne zaman gelir bilmiyorum açıkcası ama aklımda bir zaman ve çok da güzel bir kurgu var. neyse sizi bölümle baş başa bırakıyorum iyi okumalar diliyorum !
^^^^^^^^^^^^^^^^^^
^
Hazel ve Frank birbirlerine baktılar.Sonunda Olivia'yı halletmişlerdi. Geriye sadece Percy kalıyordu ki onun nerede olduğunu bilmiyorlardı. Diğer melezler ve Athena ile Poseidon yanlarına geldiğinde Hazel konuştu "Percy nerede?" diye sordu yorgun sesiyle.olivia onu sandığından daha fazla zorlamıştı.Nico gözlerini eve dikti ve "Çok yakınımızda" dedi. Poseidon ise gözlerini evden çekip Athena'ya döndürdü. Ve telapatik yoldan iletişime geçti
"sende hissettin mi?"
Athena hiç beklemeden cevap verdi yeni dostunu.
"Aura'yı diyorsan evet.ve gücü diyorsan evet ama başka bir şey daha var.Ne olduğunu çıkaramadığım." düşünceli bir ses Poseidon'un beyninin içinde yankılandı.Poseidon ister istemez sırıttı ama bu sırıtmanın içinde korkutuğu belli oluyordu. Tabi bu Athena'nın gözünden kaçmadı.
"Poseidon ne o?" diye daha net bir şekilde tekrarladı sorusunu. Poseidon bakışlarını Athena'nın üstünden çekip eve odakladı "serena ve ..uranüs." dedi uzun bir sessizliğin ardından. Athena'ya bakmadı bile ki bu iyi bir şeydi çünkü Athena şaşkınlıktan dilini yutmuş gibiydi.gözleri büyümüş bir şekilde poseidon'a bakıyordu.
"Anne ?" diye sordu Annabeth ,Athena'daki tersliği ilk farkeden kişi olarak.
"E-efendim kızım?" diye sordu Athena hala üzerindeki şaşkınlıktan kurtulamamış bir şekilde.
poseidon ,annabeth'in soru sorması engellemek için "melezler buradan uzaklaşın.Ciddileşmeye başlıyoruz. Ve gittiğinize Afrodit'i buraya yollayın." sesi keskindi.Soğuk ve sertti. Melezler tanrı poseidon'dan ilk defa bu ses tonunu duyuyorlardı. Onlara göre poseidon şefkatli,nazik biriydi ama bu sert tarafını görünce ve bazen percy'nin babası hakkındaki konuşmalarına kulak misafiri olunca .. tırsmışlardı.bu yüzden ne kadar isteselerde dediğini ikiletmemişlerdi.Şey Annabeth,Nico ve ...Jason hariç. Athena 'da zaten onların kalmasını istiyordu.Hatta Hazel'de kalsın diyecekti ama Poseidon'un bakışı hayra alamet olmayınca vazgeçmişti.
Aşk,kardeşlik,rakip....Annabeth,Nico,Jason. 3 güçlü duygu ve 3 kişi.Athena her şeyin sonunda neler olacağını görebiliyordu ve Poseidon'un da gördüğünden emindi. Bu dört melezden (percy dahil) biri ölecekti.Ve hangisi ölürse ölsün hep kendini suçlayacaktı.Çünkü başlangıcı o yapmıştı.Poseidon .Kendini suçlayacak ve meclisten çıkacaktı ..oğlunu da alıp. Çünkü o Percy olmadan yaşayamazdı. Athena onun Percy'yi ölümsüz yapmak için yaptığı gizli planların hepsini biliyordu.Tanıyordu onu.
"Sonunda gelebildiniz." dedi uzaktan ama yaklaşmakta ola tanıdık bir ses.
"Uranüs.."diye mırıldandı Poseidon. Athena ona tuhaf bir şekilde baktı. Uranüs,Poseidon doğmadan önce ölmesine rağmen Poseidon onu tanıyor gibi konuşuyordu. Tam neler oluyor diyecekti ki Afrodit yanlarına geldi.
"Merhaba abi ! " diye cıvıldadı.
"Merhaba küçük kız kardeşim." dedi ses hafiften yumuşamış bir şekilde.
"Ah ben artık küçük değilimmm" dedi istekli ve ısrarcı çekici bir sesle.Bu üçü duyguyu bir arada zaten sadece Afrodit yansıtabilirdi zaten.
Ses güldü. "Percy için mi buradasınız..Niye soruyorum ki tabi ki de onun için."
"Oğlumu bana ver Uranüs."dedi Poseidon sertçe.
"Bana emir vermeye kalkma torun." dedi ses aniden katılaşarak ve sonunda bir adam gözüktü. "Aa bu Athena mı yoksa? Merhaba tanrıça athena bilgeliğiniz gözünüzden okunuyor." adam alay edercesine konuştuç Athena nasıl öldürsem diye düşünürken Afrodit konuştu.
"Abi,Percy'yi verir misin artık. Boş laf yapma." Afrodit ondan beklenmeyecek bir şekilde son cümlesinde ciddileşmişti.Athena şaşkınlıkla ona bakarken Poseido hiç şaşırmamış bir şekilde ciddi bakmaya devam etti.
Uranüs derin bir nefes verdi.
"O bende değil.Sevgili karım gaia'da. Serena ile birlikte. Açıkcası Serena çok heye-wow sen Annabeth chase misin?" adam saf merakla annabeth2e bakarken.Annabeth kafasını evet anlamında salladı.
"Seni öldüreceklerinden bahsediyorlardı.Tedavi sende miymiş neymiş . Tam anlamadım." sonra umursamazca omuzlarını silkti.
"ne tedavisi?" diye sordu annabeth şuanda tanrıların DEDESİYLE konuştuğunu göz ardı ederek.
Uranüs sırıttı "onu da sen bul canım. Neyse benim gitmem gerek tartaros ile maçımız var ardından da galaksi ile ilgilenmem gerekiyor."
"Niye dünya ile ilgilenmiyorsunuz eskisi gibi?" diye sordu Jason aniden. Uranüs tam bu seni ilgilendirmez derken ondan gökyüzü kokusu aldığını hissetti.O da gök'ün çocuğuydu.
"Çünkü dünya kirli. Temizlenemeyecek kadar. o yüzden terkettim ve başka bir yerde aile kurdum. Buraya ise sadece...ziyaret ve arada özlem gidermek için geliyorum. Görüşmemek üzere genç melezler,kardeşim,Athena ve ... Poseidon."
Ona karşılık verilmesini beklemeden ortadan yok olurken melezlerin ona el salladığını görüp gülümsedi. Az da olsa temiz bölgeleri olabilirdi dünyanın belki de ....
"Poseidon iyi bir aile bulmuşsun..."
^^^^^^^^^^
Percy sıkılmıştı.Dışarıdan bir sürü ses geliyordu.gitmek istemesine rağmen tanımadığı iki bayan gitmesine izin vermiyordu hatta ve hatta onu sıkıca bağlamışlardı sırf bu yüzden Percy onları düşman bellemişti bile. Ama nedense bir tanesini istese de düşman belleyemiyordu o da adı Serena olan bayandı.
"Bırakın artık beni "
"Biraz sonra canım.Çok yakında."
"İşlem tamamlanıyor Serena .Uzaklaş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos'un Laneti
FanfictionHer zamanki PJO hikayesini unutun..Percy iyiymiş;Nico ,Percy'ye kin besliyormuş falan filan...Unutun. Percy'nin annesi ve babasının Poseidon ve Sally olduğunu. Yalanlar üzerine kurulu olan bir hayatın , sakladığı tüm gerçeklerin ortaya çıkmasını anl...