Olimpos'un Laneti

2.4

Yeni bir bölümle geldim.Umarım beğenirsiniz.

****

Carter ve Saddie ile kalamayacakları için yakın biryerde motel bakmışlarıd ne kadar Carter ve Saddie bu konuda ısrarcı olsa da Percy net birşekilde reddetmişti .Mısırlılarla Rom-Yunan melezleri fazla etkileşimde bulunmamalıydı, Roma-Yunan etkileşimi bile dünyayı sarsarken üstüne Mısırlılar eklenirse daha beter olurdu. Bunu net bir şekilde açıkladıktan sonra beraber yemek yemiş ve konuşmuşlardı.Yarında onlarla olacaklardı ve yarın akşama doğru tekrardan yola koyulacaklardı gerekli şeyleri toplaıp.

Percy ve Jason motele varır varmaz eskimiş yatağa uzandılar. Çantalarını gelir gelmez odanın bir köşesine fırlatmışlardı.

Percy yatakta oturur pozisyona geçti ardından Jason. Odada sessizlikten başka bir şey yokken Jason yutkundu.

Üç büyüklerin iki tanesinin çocuğu şuan aynı odadaydı. Ve savunmasızlardı.Jason ,Percy ne halde bilmiyordu yani eski formunda değildi.O yüzden ne yapması gerektiğinden emin değildi.

Percy sanki onun bu endişesini anlamış gibi konuştu"Merak etme Jason.Formuma dönmem iki günümü alır" dedi alayla "biraz suyla haşır neşir olursam daha çabuk bile olabilir." diye devam etti onu rahatlatmak istercesine.

"O zaman yürü aşağıdaki havuza Percy " dedi hafiften sırıtarak onu cevapladı Jason.

Percy gülerek yataktan kalktı ve kapıya adımladı "sen şuna odadan defolup gitsene desene kısaca kardeşim" 

Jason ufak bir kahkaha attı

"Odadan defol kardeşim"

****

Rüya, gecenin akvaryumudur. 

****

Percy etrafına bakınırken bir ormanda olduğunu anlamıştı, tam karşısındaki sakin deniz onu sakinleştirirken bu sefer ki rüyanın ne ile alakalı olduğunu merak ediyordu.Aklına gelen düşüncelerin arasından en iyi olanı seçmeye çalışırken aniden duyduğu sesle bakışlarını denizden ayırıp ağaçların üzerinde gezdirdi.

"Kim var orada?" 

Hafif bir çıtırtıdan sonra ağaçların dibindeki çalılıkların arasından biri çıktı.

Bir kızdı..Masmavi elbiseli bir kız...

"Kimsin sen?" diyerek temkinli bir sesle konuştu Percy.Rüyada olduğunun farkındaydı ancak yine de temkinli olmalıydı. Kız eğdiği başını kaldırıp Percy'ye baktığında ...Percy az kalsın çığlık atacaktı.

Kızın yüzü...garipti. Uzun düz siyah saçları yüzünün kenarına yapışmıştı ve kalan saçları birbirlerine yapışmış şekilde omuzlarından düşüyordu. Gözleri pas yeşiliydi. Kararmış yeşillik gibi gözleri vardı. Daha doğrusu tek gözü. Sağ gözünün olması gereken yerde boydan boya yüzünü çizmiş olan bir yara vardı. Leke olarak kalmış gibiydi. Dudaklarını kupkuru ve beyazdı, hatta çatlamıştı belli yerleri de kanadığını belli edercesine kırmızıydı. 

Kız konuştu ama dudaklarını açmadı..

"Perseus Jackson ...dikkatli ol " dedi .Percy bu sesi beyninin içinden duyduğunu hissetti.Kızın sesi görünüşünün aksine bir aura yayıyordu ,Percy kızın sesini daha çok duymak istediğini farketti.

"N-ne demek istiyorsun" diye konuştu gözlerini ondan ayırmamaya çalışarak.

"Geçmiş ile gelecek bağlantılı .Kaderler artık istifa etmeli."