“Ben öyle mi dedim şimdi”
“Ay anlamadım :D” Hemen yumuşayıverdim, bu huyumdan da nefret ediyorum.
“Sen fazla zorlama kapasiteni”
Hakarete bak. Gerizekalı. Alttan al Defne, alttan al…
Cevap atmadım.
“Normal konuşsak senle fazla bir şeyleri deşmeden?” dedi. Yani kısaca “Kızım ben seninle vaktimi geçirdim, sen de hemen terelellendin. Allah’ın kezbanı, ben sana hiç o gözle bakmadım ki, ben kim sen kim hahahaha..” demek oluyor.
“Nasıl istersen”
“İyisin o zaman iyi”
“Ben yatıyorum, iyi geceler.” Daha fazla katlanamıcam bu saçmalığa. Bir an önce uyumak ve Mete’yi kafamdan silip atmak istedim.
“Uyuyacak mısın?”
Hayır, seni düşünürüm büyük ihtimalle.
“Evet, yarın erkenden dershanem var.”
“Tamam hadi yat o zaman hemen. Yarın mesaj atarsan sevinirim.”
Alalla niye ben atıyorum mesaj? Deli oldum ya, DELİ. Çemkirmemek için kendimi çok zor tuttum.
“Peki, iyi geceler.”
“İyi geceler ergenim”
Hayır, ben nerden senin ergenin oluyorum? Az önce bildiğin reddettin beni amına koduğumun salağı. Ergenim ne!
Tamam, sakinim..
Ertesi gün dershane vardı. Dershaneden bir sınıf arkadaşımla konuşuyorduk bu Mete konusunu. O ümidimi kaybetmemem gerektiğini falan söyledi de artık bu işin oluru yoktu yani. Anlamak için Einstein olmaya gerek yoktu.
Çıkışta eve yürüyorduk beraber. Mete’ye mesaj atmam için dürttü beni. Sol omzumdaki kötü melek midir nedir bu da.. Uydum ben de ona attım.
“Selam sana Ilıksu”
Bu da telefonun başında mı bekliyormuş mübarek. Saniyesine cevap attı.
“Sana da selam ergeen” dedi. Ergenin batsın.
“Naber”
“İyidir senden”
“Ben de iyi, napıyorsun”
“Evde televizyon izliyorum sen”
Allaaa senin evde oturmalarını yesinler, aşkım ya.
“Yürüyorum”
“Nerde”
“Yolda”
Sohbet de baya koyu hanyyy…
“Ne izliyosun?”
“TV” dedi. Aklınca komiklik yapıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK
Non-FictionYarın, beni ondan alıp çok uzaklara götürmüş olacak. Benimle kalacağına söz verir miydi? ...