"Gelmiyor içimden dur demek sana,
Gönüllüyüm gidişine, yolun açık ola.."
Yolun sonu, aşk sızıma koyulan nokta.
Ben, Defne.
İçinin her bir karışı sevdiğine yanmış, kül olmuş, yaşam fonksiyonlarını yitirmiş yaralı kuş.
Mete.
İlk göz ağrım, ilk göz yaşım, ilk aşkım, ilk kurşun yaram, ilk felaketim..
İlk depremim..
Kalbimin sahibi, onun o çok sevdiği bakışlarıma oturan hüznün baş kahramanı, içimdeki cehennemin meleği..
Defalarca, ne olursun sev artık beni, diye ayaklarına kapanmak istediğim biricik kabak kafam. Sırtı kamburum, ayağı içe basanım, hiç kötü kokmayanım..
Kalbimdeki prangam, ayaklarımdaki kelepçem, Mete'm, biricik aşkım..
Bir kez olsun sarılabilseydim sana, sadece bir kereliğine, başka bir şey ister miydim acaba?
Gözlerinin önünde senin için öldüm, fark edemedin Mete. Cehennem benim vücudumda hayat buldu, göremedin. Seni o kadar çok sevdim ki, kimselere yer kalmadı içimde. Bende bıraktığın bu hasarı düzeltmenin hiçbir yolu yok. Senden başka kimseleri sevemem artık. Kimseye sana baktığım gibi bakamam, onlarda senin gibi gülemezler zaten..
Ne zaman bir dilek tutacak olsam, kalbimdeki zincirlerinden salınıp aklıma giriyorsun.
Bugün doğum günüm ve ilk kez seni dilemeyeceğim, yüzüm yok artık. Ruhumdaki yaralar sancıyor Mete, keşke seni bu kadar çok sevmeseydim. Sen benim eksik kalan yanımdın. Şimdi ruhumdaki yarasın, nefes darlığım, yüreğimdeki acısın.
"Haberin yok ben ölüyorum.."
Hafızamın en derin yerlerine bile öylesine işlemişsin ki, seni unutmam imkansız. Seni nasıl unuturum, insan kendisini unutur mu?
Bana neden hala seni sevdiğimi soruyorlar, neden unutamadığımı..
Her zaman aklımın kalbimin bir köşesinde adın kazılı olacak
Şimdi olduğu ve her zaman olacağı gibi
Bazen sadece seversin
Seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK
Non-FictionYarın, beni ondan alıp çok uzaklara götürmüş olacak. Benimle kalacağına söz verir miydi? ...