Would you hurt me baby ? Would you do this to me?

276 17 0
                                    

            Onu üzemezdim. Bu yüzden yazdığım kağıdı katladım ve annemin yanına indim. Telefonla konuşan annem beni görünce telefonu eğer kim varsa onun yüzüne kapadı ve bana odaklandı. Eğer bende kızımı sadece son birkaç kere göreceğimi bilseydim böyle yapardım. Onlara acıyordum. Benim duymadığımı düşünseler de her beni gördükten sonra hıçkırdıklarını duyuyordum. Beni gördüklerinde gözlerinin yaşardığını görüyordum. Benimle beraber çöktüklerini görüyordum.

            Justin'e aynısını yapamazdım...

          "Ben öldüğümde..." dedim ve yutkundum. Annemin gözleri yavaşça daha da dolmaya başladığında bunu daha fazla görmemek için gözlerimi kaçırdım. "...bunu Justin'e ver anne tamam mı? Ona şimdi söyleyecek güçte değilim. Ona öleceğimi söyleyecek güçte değilim." dedim ve hıçkırıklarımla beraber anneme sarıldım.

          "Ölmeyeceksin." dedi annem hıçkırıklarının arasından. Bunun gerçek olmadığını biliyorduk. Bedenimin oluşturduğu bu tümörün bir gün patlayacağını ve beni de beraberinde götüreceğini biliyorduk. Hiçbir çıkış yolunun olmadığını ve çok yakınlarda bir gün buralarda olmayacağımı biliyorduk.

           "Biliyorum." dedim yalanına ortaklık ederek. "Ama biliyorsun her ihtimal var anne. Her şeyi düşünmek zorundayız." diye ekledim. Annem yüzümü ellerinin arasına aldı ve hıçkırdı.

          "Zorunda değiliz. Çünkü biliyoruz ki kurtulacaksın. Sonunda bu işkence bitecek." dedi gözyaşlarımı silerken.

           "Yine de..." dedim. "Ona bunu yapamam. Onu üzemem." annemle tekrardan sarıldıktan sonra bir süre daha ağlamaya devam ettim. 

           Oysa ki hayallerim vardı. Yapmak istediğim yüzlerce şey vardı fakat yapamıyordum. Herkes onları yapmamı söylüyordu fakat yaptığım tek şey ağlamaktı. İstediğim şey buradan göçmeden önce göz pınarlarımı kurutmaktı.

Die in Your Arms (JB Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin