2.TOKAT

457 82 279
                                    

Multi- Beste

BESTE ACAR

"Kes sesini be kadın! bıktım senin dırdırından artık, bir gün de şu evden sessiz sedasız çıkıp gideyim şirkete be!"

"Senden nefret ediyorum Serkan, keşke seninle hiç evlenmeseydim senin gibi bir adamla değil bir ömür bir saniye bile zor geçer.Hayvan herif defol git işine."

Sabah sabah her zaman ki gibi annem ile babamın kavga sesleriyle uyandım, günün ilk saatlerine bende bir çok insan gibi alarm sesi ile ya da huzurlu bir şekilde kendi kendime uyanarak başlamak isterdim ama sağ olsun ailem buna pek izin vermiyor. 

Neden benim de normal ailelerin ki gibi bir ailem yok ki.

Tek ve sevilmeyen bir kız evlat olmak bu dünyada ki en zor şey sanırım. İşin tuhaf tarafı ise ailemin beni sevmemesinde ki o saçma sebep.

O sebep ne mi?    Babaannemin dediğine göre ben doğduktan sonra annem ve babamın arası çok bozulmuş her gün tartışıp durmuşlar. Babam erkek adamın erkek çocuğu olur düşüncesinde bir adam olduğu için hep bir erkek evlat istemiş, erkek bir evlada değil de kız bir çocuğa sahip oldukları için de  babam anneme karşı çok değişmiş.  Ona eskisi kadar iyi davranmamaya başlamış.

Sonuç olarak şimdi ikisi de birbirlerinden nefret eder vaziyetteler ve bana karşı çok ilgisizler. Sürekli sanki ben evde yokmuşum gibi davranıyorlar. 

Bu saçma erkek çocuk hikayesine pek inanmasam da kaderime razı gelip bu hikayeye inanıyormuş gibi yapıyorum. Benim doğumumum arkasında çok farklı bir olay var bunun elbet farkındayım ama hiç bir şey yapamıyorum. 7/24 saat izlenen ve takip edilen bir kızım.

Ailem ile  aynı evde yaşamama rağmen çok az görüşüyorduk. Annem doktor olduğu için gece geç saatlere kadar çalışıyor babam da sürekli iş seyahatlerinde oluyordu genelde. Anlayacağınız  evde hep tek başıma takılıyorum. Çünkü babamın kesin bir emri vardı korumalar olmadan kapıdan dışarıya adım atamam. Ünlü bir iş adamı olduğu için düşmanları olabilirmiş ve bana zarar verebilirlermiş. Hah çokta umurundaydım sanki. 

Annem ve babamın tartışması yüzünden uyanmıştım ve uykum kaçmıştı.  

Yatağımdan kalkıp banyoya geçtim. Elimi ve yüzümü yıkayıp kendime geldim. Soğuk suyu yüzüme her çarpışımda şok etkisi yapıyordu ve bana verdiği bu hissi seviyordum.

 Odama geçip kıyafet dolabım dan siyah, dizleri yırtık pantolonu giyip üzerine de siyah bir tişört giydim. Kızıla boyattığım saçlarımı at kuyruğu yapıp çok azda makyaj yaptım. Bir çok kıza göre ben makyaj yapmayı seviyordum. Ama abartı bir şekilde makyaj yapmazdım. Genelde özel günlerde ve kendimi mutlu hissettiğimde yapardım.

 Hazırlanmam bitince tekrar yatağıma uzandım ve kendimi bazı düşüncelerimle baş başa bıraktım.

Aslen İzmirli olmamıza rağmen İstanbul'da yaşıyoruz mayısın sonuna doğru taşındık buraya, babamın bütün iş ortakları burada oldukları için taşınmak zorunda kaldık. Ama yine de buradaki evimizi çok seviyorum iki katlı büyük bir bahçesi olan evimiz denize bakıyor, arka bahçesinde kocaman bir çardak ve havuz var, evin dış duvarlarını ise benim aşırı ısrarlarım üzerine siyah-beyaz boyatmıştık. Daha çok susmam için kabul etmişlerdi isteğimi ama olsun önemli olan kabul etmeleriydi.

 Buraya taşındığımızdan beri doğru düzgün dışarıya çıkamadığım için konuşup, dertleşecek bir arkadaş dahi edinemedim kendime. Sanal ya da reel olsun hiç bir tane bile arkadaşım yoktu. Babam yüzünden olacak gibi de durmuyor. 

UÇUK KAÇIK HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin