~BESTE~Düşünmekten başım çatlayacak dereceye gelmişti artık. Ne yapacaktım,nereye gidecektim hiç bir fikrim yoktu saatlerce sahilde oturuyordum ve saat çok geç olmuştu. Gecenin yalnızlığı ve sessizliği üzerime bir kara bulut gibi çökerken tedirgin ve aynı zamanda korkak bir şekilde etrafa göz attım. Gece gece bir yerlerden sarhoşu, tacizcisi falan çıkabilirdi. Bugün en son isteyeceğim şey böyle bir olayla karşı karşıya kalmaktı.
Hala bankta otururken nereye gideceğimi düşünüyordum. Yanımda beş kuruş para yoktu. Gidip bir otelde kalamazdım. Gidecek doğru düzgün tanıdığım kimsede yoktu. Ne yapacaktım şimdi ben.
Kafamı yere eğmiş bir şekilde düşünürken aklıma birden bir yer geldi. Geçenlerde yeni evimize taşınırken bize yakın olan bir tane kimsesiz çocuklar yurdu görmüştüm. Yaşantılarımız farklı olsa da hissettiklerimiz aynıydı oradaki çocuklarla. Sevgi, aile sıcaklığı ve mutlu olmayı istiyorduk hepsi bu. Benimde onlardan bir farkım yoktu aslında tek fark benim bir ailem olmasına rağmen kimsesizdim, onların çoğunun ise ailesini hiç tanımıyor oluşuydu.
Daha fazla sahilde oturmak istemediğim için o yurda gitmeye karar verdim. Belki oradaki çocukları görünce kimsesizliğimi bir an olsun unuturdum. Onlarla acılarımı paylaşıp, dertleşirdim. Yurda yetiştiğimde kapıdaki güvenlik görevlisine ne diyeceğimi düşünüyordum. Saat çok geç olmuştu ve bu saatte herhangi bir ziyaretçi kabul edeceğini düşünmüyordum. Yurdun önünde biraz bekledikten sonra Kararımdan vazgeçip kapıdan geri döndüm ve yurdun ters istikametinde yürümeye başladım.
Ben yolda salına salına Yürürken bir çığlık sesi duydum. Etrafıma bakındım ama ses yakından gelmiyordu. Karşı kaldırıma baktığımda bir adamın benim yaşlarımdaki bir kızı zorla götürmeye çalıştığını gördüm. Aklıma gelen korkunç düşünce ile ne yapacağımı bilmeden Karşı kaldırıma geçtim, seri adımlarda oraya doğru gitmeye başladım. Sabahtan beri yaşadığım her şey benim içimde öfke ve sinir duygularının aşılanmasına sebep olmuştu zaten. İçimde birikmiş öfkenin verdiği var güçle adamla kızın yanına koştum.
"Hey sen!! Rahat bırak kızı çabuk!" Diye bağırdım adama.
Galiba sarhoştu ayakta durmakta zorlanıyordu. Neden istemediğim bir olayı şuan yaşamak zorundaydım ki ben. Boşuna dememiş büyüklerimiz istemediğin ot burnunun dibinde biter diye. Al işte bendeki şansıda eşekler tepmiş bence. Yoksa bu durumun hiçbir açıklaması olamaz. Aklıma adamın tuttuğu kız gelince hemen kızı arkama alıp adını bilmediğim ve tiksinç olan o aşağılık şahsa bağırmaya başladım.
" Sana diyorum pislik herif ! ne istiyorsun bu kızdan! Rahat bırak kızı!"
Leş gibi içki kokan ağzıyla, sararmış dişleriyle sırıtarak bana yaklaşmaya başladı ve tokadı bastı suratıma. Bugün yediğim ikinci tokat dı bu.
Sarhoş pislik,
"Sana ne lan! Küçük fahişe, rahat bırak bizi" dedi ağzını yaya yaya. Şeytan diyor ağzının ortasına geçir bir tane ama arkamdaki kızı da kendimi de tehlikeye atamam. Aşırı derece korkmuş olan kız kolumu sıkmaya başlamıştı. Bu canımı acıtsa da sesimi çıkarmadım. Kız zaten yeterince korkmuştu. Birde ben ona kızıp üstüne gitmemeliydim.Sakin olmaya çalışarak derin bir nefes alıp verdim ve ;
"bir şeyin yok değil mi, iyi misin" diye sordum.
Hıçkırarak ağlıyordu kim bilir kendini nasıl aciz, güçsüz hissetmişti, zavallı kız zar zor konuşarak
"iyiyim, bir şeyim yok " dedi.
Sarhoş adama dönüp suratına tükürüp tokadı bastım sendeleyerek yere yapıştı,
" Seni şerefsiz pislik! ben gelmeseydim elini sürecektin bu kıza değil mi. Masumluğunu, elinden alacaktın değil mi ! seni lanet herif!" diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇUK KAÇIK HAYATLAR
Teen FictionBurak," Neden bu kadar acı dolu bakıyor gözlerin, çokmu yaktılar canını." Diye sordu bana. Sessiz kaldım uzunca bir süre. Nasıl der ki bir insan; öldürdüler beni, diri diri yaktılar, yetmezmiş gibi çürümekte olan cesetime can verip hiç acımadan en s...