Yüzsüzlükte mastır yapmış bu iki varlık gelip masama oturmuşlardı. Hiçbir şey olmamış gibi konuşuyorlardı. Jungkook gözlerimin içine bakıp son derece gergin ve sinirli olduğumu anladı. Ve beni elimden tutup ayağa kaldırdı. Söylediği sözler ile gözlerim yuvalarından fırlayacaktı.
"Haru sevgilim istersen başka bir masaya oturabilirsin"diyerek beni onlardan uzak bir masaya oturttu. O ikisinin şaşkınlığı, kapatamadıkları ağızlarından belli oluyordu. Mi Cha,
"Ne yani siz sevgili misiniz?"diyerek Jungkook'a döndü.
Sinirleri gergin olan Jungkook,
"Ne o beni de mi ayartmaya niyetin var?"dedi.
Olanları sadece susup izliyordum. Jungkook beni efsane bir şekilde savunuyordu zaten. Min Sung ise neye uğradığını şaşırdı.
"Bir daha sizi bu dükkanın bırak içerisinde, kapısının önünde bile görmek istemiyoruz. Bu son olsun. Öyle değil mi Haru?" Dedi ve bu sefer bütün bakışlar bana döndü. Ben sadece kafamı sallamakla yetindim.
Sinirden mosmor olan suratlarıyla dükkanı terk ettiler. Jungkook ise yanıma oturdu.
"Hey hadi ama birinin onlara ders vermesi gerekiyordu artık. İyi yapmadım mı?"
"B-ben gerçekten böyle bir şey beklemiyordum. Kusura bakma benim için yalan söylemek zorunda kaldın. Bir daha böyle bir şey olmaz."
"Ah Haru sanki senin suçun hadi sakinleş biraz yemeğin hazırdır. Gidip getiriyim. Ayrıca ilk defa bir yalandan bu kadar zevk aldım"dedi ve göz kırparak yanımdan ayrıldı.
Aish delirmek üzereydim. Herşey çok ani olmuştu. Beynim son 10 dakika da olan şeyleri sindiremiyordu. Anlamsız bakışlarla etrafı süzerken önüme gelen enfes ramen ile dikkatimi oraya topladım.
"Çok teşekkür ederim Jungkook. Resmen sana borçlandım."
"Ne demek her zaman senin için yalan söyleyebilirim Haru. Bu gerçekten eğlenceliydi."
Neden söylediği yalana takılı kalmıştı ki. Daha fazla beynimi yormak istemiyordum. Önümdeki rameni mideme indirip dükkandan ayrıldım. Tabiki Min Suk'a anlatmam gerekiyordu. Hemen telefonumla onun numarasını tuşladım.
"Min Suk acilen bize gelmen gerekiyor."
"Zaten sizin kapınızın önündeyim. Benimde anlatmam gereken şeyler var Haru çabuk gel"
"10 dakikaya oradayım"dedim. Ve ellerimi ceplerime soktum.
**********
"Daebak! Helal be Jungkook nasıl benzetmiş onları"
"Aynen görmen lazımdı yüzleri bir patlıcan kadar mordu."
Gülmekten artık karnımız ağrımıştı. Min Suk'un anlattığı şeyle beraber krizlere girmiştik. Min Minciğim EunJi ile proje yaparken kızın yüzüne hapşırmış bununla kalmamış sakarlıkla tüm kahveyi projenin üstüne dökmüş. Ah benim deli arkadaşım. Eminim şu an kız ondan kaçıyordur. Yeni bir planla tekrardan birleştirmelisin onları Haru.
Fighting!
Gece yatağıma yattığımda aklımda hep o vardı. Özel günüm de yaklaştığı için duygusala bağlamaya başlıyordum her şeyi. Her saniye onunla olmak istiyordum. Okula bile gitmek istemememin nedeni artık oydu. Haftaya okullar tatildi. Tam bir hafta onunla olabilecektim.
Jungkook ile garip tanışma hikayemiz ve garip bir arkadaşlığımız vardı. Neydik birbirimiz için? İkimizde bilmiyorduk. Daha fazla düşünmeden telefonumu elime aldım ve yazmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karaoke-J.Jungkookie
FanfictionKadife sesli gizemli biri. Hayata kendini kapatmış bir kız. Ve iki insanın eşsiz kaderi.... Hayran Kurgu içinde #174 Hayran Kurgu içinde #63 ❤️❤️(06/10/17)