Kaybedecek Birşeyim Yok...

51 29 8
                                    

Başıma geleceklerden dolayı üzülmüyordum. Bir yanım sana daha fazla ne yapabilir ki zaten yapacağını aylar önce yaptı derken diğer yanım bu pişmalığımın Aral'a vereceği zarardan dolayı olacağını söylüyordu. Ya doğruysa şuan hiç mantıklı düşünemediğimin farkındaydım. Beynim işlevini yitirmiş gibi davranıp yalnızca olayları akışına bırakıyordu. Peki ya bunun zamanı mıydı? Beynim bedenimin harekete geçmesi gerekirken hiç birşey yapmaksızın durması doğrumuydu?

"-Götürün "
 
Diye duyduğum kükreme sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp harekete geçmeye başladım ne kadar başarabilirsem..En azından zaman kazanabilirdim.
 
"-Hayır(!) Bırakın onu, o size hiç birşey yapmadı bırakın"
 
Diye her nekadar bağırsam bile beni umursamayan adamlar  Aralı kollarından tutarak sürüklemeye devam ediyordu.  Herzaman ki gibi çaresizliğim cebimden çıkıp bana "merhaba" dedi . Adamlar Aralı sürüklerken kapıdan tam çıkacakları anda dışarıda iki adam içeri girdi. Ve hızla lanetin yanına geldiler.
 
"- Abi Olcay ve adamları geliyor"
  
  "- Allah kahretsin hemen şu iti alın bir yerden çıkaramadınız "
 
  "- Abi alamayız işimizi zorlaştırır hadi abi "
 
Lanet daha fazla dayanamayıp köşede duran cam sehpaya hızla bir tekme atıp yerle bir etti. Adamlara eliyle birşeyler işaret edince Aralı kapının önüne fırlattılar .
  
"- Yürüyün lan ozaman şunu da almayı unutmayın"

  Adamlar hızla üzerime gelince hangi ara Aral'ın yanına gittiğimi bilmeden başımı kaldırıp adamlara baktım. Biri hızla kolumu tutup beni sürüklemeye  başladı. Ayağımı portmanto'nun ucuna uzatıp orda sıkışmasını sağladım canım yansada bunu düşünecek halde değildim. Ellerimide kapağa uzatıp oraya tutundum. Ne olursa olsun bugün Aral'ı burda bırakıp hiç bir yere gitmeyecektim.

"-Abi gelmiyor"
 
Adamın demesiyle birlikte lanet yanıma gelip ardı ardına tokat atmaya başladı. O sırada dışarda acı bir fren sesi duyuldu bunu farkedince adamlardan biri yanına gelip

"- Abi hadi gidelim nasıl olsa hiçbir deliğe kaçamaz"
  
  Söylenen söz ile karnıma hızlı bir tekme savurup
 
  "- Elbet elime geçeceksin küçük fahişe "

Dediği gibi  bir tekme daha savurup kafamı köşeye vurmamı sağladı.Ve hızla kaçtılar.Onlar gittiği gibi içeriye bir adam girdi.

"-Aral kardeşim"

  Diyip yanına koştu. O artık güvendeydi...

  (Dipnot: Zümra onu kaçıran adamın adını bilmediği için ona" lanet" diye sesleniyor)    

   Oylarınızı bekliyorum canlarr:) :)
 
 

Siyah Zihnim (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin