Bir insan bukadar pislik olabilirmiydi? Nasıl olurda hiç birşey yokmuş gibi davrabiliyordu. Sabaha kadar uyumamış düşünmüştüm. Ben ona ne yapmıştım.Bir türlü aklım almıyordu. Gece birkaç kere kalkmaya yeltensemde sert bir şekilde uyarılmıştım. Yan tarafıma döndüğümde yoktu. Gitmişti. Bi ara telefon geldiğinde çekip gittiğini.biliyorum. Ama o gitsede yinede uyuyamamıştım. Kapının açılıp kapanma sesini duyduğumda bakışlarım o tarafa yöneldi.Gelmişti. Sanki başka birini bekliyordum. Ona irenç birşey gibi bakıp önüme döndüm. Ne olacaktı hep burada mı kalacaktım.Her gün aynı işkenceyimi çekecektim.Yatağın diğer tarafı çökünce onun yattığını anladım. Şuan onunla aynı yatakta yatmak istemiyordum. Yataktan hızlıca kalkıp karşıdaki koltuğa geçtim. Çok geçmeden onun irenç sesi odayı doldurdu.
"-Sana kalkman için izin verdiğimi hatırlamıyorum"
Dedi.Tehlike kokan sesi ile evet ondan delicesine korkuyordum.Ama bu ömür boyu süremez öyle değilmi ?? Ben böyle yaşamayı asla ama asla haketmiyorum.
"-Bende izin aldığımı hatırlamıyorum"
Dedim sanki korkmuyormuşum gibi ve oturduğum koltuğa dahada çok yayıldım. Sanki çok rahatmışım gibi her nekadar öyleymiş gibi olsada ruhum çivilere oturmuş gibi idi... Uzanmaya çalıştığı yataktan bir çırpıda kalkıp bana doğru gelmeye başladı.
"- Benim bulunduğum ortamda senin oturmak için, kalkmak için hatta nefes almak için bile izin almak zorundasın benim KÜÇÜK FAHİŞEM"
Dedi. Bana hiçbir zaman adımla hitap etmemişti.Hep o pislik kelimeyi kullanmıştı."-Sana ne yaptım..bıktım artık anlıyormusun bende bir insanım düşünmekten delirecem seni daha önce görmediğime çok eminim yeter artık aldın alacağını ne olur serbest bırak beni lütfen.."
Diyerek bağırıyordum . Hemde hiç durmadan boğazım yırtılacaktı ama dayanamıyordum.
"-Beni daha önce görmediğine emin misin herneyse herşeyin bir zamanı var biliyorsun ki hayatının ipleri benim elimde ben seni nereye itersem sen o yana gidecek ve geleceksin."
"- Hayır senin gibi bir adamı daha önce görmediğime eminim eğer hayat benim ise sen ne yaparsan yap senin iplerinin kurbanı olmayacağım"
Bu defa sesim sakin çıkmıştı. Sahi ya bana ne oluyordu.Çünkü biliyordum ki nekadar çok bağırırsam o okadar çok zevk alacaktı.
"-Fazla emin konuşuyorsun küçük"
Diyerek sıktığı dişlerini arasından tısladı. Ne sinirli konuşmuştu nede sakin... Ama sesi biraz sert ve alaylı çıkmıştı.
"-Bırak beni artık bırak"
Diye bağırarak bi hışımla ayağa kalkıp karşısına geçtim.
"-BEN BU EVDEN GİDDCEĞİM YA ÖLÜ YA DİRİ "
Baş parmağımı tehtitkar bir biçimde sallayıp ğöğsüne vurarak devam ettim.
"-....Ve sen buna engel olamayacaksın LANET"
Dememle sol yanağımda keskin bir acı hissettim. Bununla da kalmayıp beni sertçe yatağa fırlattı. Biliyordum başıma gelecekleri ama bu sefer direnecektim. Yataktan hızlıca kalkıp odada ki banyoya gidersem zaman kazanabilirdim. Ayağa kalkmamla saç diplerimde keskin bir acı hissettim. Tekrar yatağa atıldığımda yolun sonuna gelmiştim. Ama hayır buna izin vermeyecektim. Dudaklarıma kapandığında acemicede olsa karşılık verdim. Şaşırmış olacaktı.Bende bundan faydalanıp özel bölgesine geçirdiğim tekme ile yan tarafıma düştü. Acı bir inleme sesi duyduğumda içim biraz olsun rahatlamıştı. Banyoya gitmekten vazgeçip hızlıca ayağa kalkıp çıkışa doğru gitmeye başladım. Tam odadan dışarı çıkıyordum ki ayağımın yerden kesilmesi bir oldu. Tekrardan sırtım yatakla buluşunca bu sefer hiç umudum kalmamıştı. Yanımdaki çekmeceden birşey çıkardı ama ben göremiyordum. Ayağıma değen metal cisimle irkildim bu ,bu kelepçe idi. Ellerimi ve ayaklarımı kelepçelediğinde artık kaçacak hiç bir yerim kalmamıştı. Doğru ya bu sessizliği hiç ama hiç hayrı- alamet değildi.
Diğer bölüm bomba gibi ama birazda üzücü olabilir herneyse Oylarınızı bekliyorumm:) :):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Zihnim (ASKIDA)
Подростковая литератураBaşkaları tarafından bu hale gelmiş adam duygusuzluk faturasını yine bana kesti. Ve ben yine yarım kaldım. Ve hikaye başlamadan bitti. Biz biz olamadık , o gitti ben bittim. O yok ben yorgun... Şu saatten sonra gelsende bu kalpte sana yer yok. Mutlu...