8.Bölüm

6.8K 338 65
                                    

Kapı, açılıp duvara büyük bir gürültüyle çarptığında yatakta sarmaş dolaş yatan iki genç aynı anda irkilerek gözlerini açtı. Luhan sağ bacağını Sehun'un karnının üzerine atmıştı, başının altında ise Sehun'un kolu vardı. Sehun esnerken kolunu Luhan'ın başının altından çekip havaya kaldırdı ve gerindi. 

"Yah! Uyanın artık aşık kuşlar!" 

Luhan başını kaldırdı. Gözleri kapıda dikilen Chanyeol'un parlayan gözleriyle buluşunca utandı. Panikleyerek yorganı boğazına kadar çekti.

'Aish.. bu ne şimdi?' 

Baekhyun ve Suho, Chanyeol'un arkasından çıkıp odaya girdiklerinde tamamen yorganın altına girdi. Hızlı hareket edince yorganın altında bir şeye bacağını sertçe çarptı. Sehun acı içinde bağırdığında artık tamamen utancından ölmek üzereydi. Yorganın altından boğuk bir şekilde "Özür dilerim Sehun-ah!" diye bağırdı. Sehun gözlerini kısıp inleyerek önünü tutarken Suho çiftin, kendisini saklamak için kullandığı yorganı çekmeye çalıştı. Luhan yorganın altında cenin pozisyonu aldı ve yorgana sıkıca sarıldı. Suho çekmeye devam ederken başını yorganın altından çıkardı ve bağırdı. 

"Aish! Yapmayın! Zaten ölmek üzereyim!". Sehun da dahil odadaki herkes kahkahaya boğulduğunda Luhan suratını astı. Baekhyun hala kahkahalarla atarken iki büklüm oldu ve ellerini karnına koydu. İnce sesiyle attığı kahkahalar Luhan'ın tüylerini diken diken etti. Daha sonra Baekhyun havaya doğru sanki kötü bir kokuyu dağıtmak istercesine elini salladı. 

"Utanmana gerek yok, biz alışığız." dedi. 

Chanyeol gülmekten dolayı gözlerinden akan yaşları parmaklarının ucuyla sildi. "Tanrım! Bayılmak üzereyim. Şunun suratına bakar mısınız?" 

Luhan telaşla elini suratına götürdü. "Bir şey mi var?" dedi panikleyerek. Chanyeol, Luhan'ın bu şapşal halini gördükten sonra daha da yüksek sesle gülmeye başladı ve kafasını hayır anlamında salladı. Eliyle Sehun'u işaret etti. Sehun'a gülüyordu. Luhan başını yanındaki çocuğa çevirdi. Sehun yüzünü buruşturmuş şekilde odadaki diğer çocuklara bakıyordu. Luhan da güldü. 

Bu, Sehun'un 'Odadan hemen çıkmazsanız sizi öldüreceğim.' bakışıydı. Luhan dudağını büzdü ve yorganın hala belinin altını kapatmasına dikkat ederek oturma pozisyonuna geçti. Ellerini, yanındaki çocuğun yanaklarına koydu. "Çok acıyor mu?" diye sordu kıkırdayarak. Dalga geçtiği bariz belliydi. Şimdi ise Luhan paniklemeyi ve utanmayı bırakmış, diğerlerinin kahkahalarına katılmıştı. Sehun hiçbir şey söylemeden başını yastığın altına sokunca Luhan odadaki davetsiz misafirleri çoktan unutmuş gibi gözlerini Sehun'un, açık kalan sırtında gezdirdi. Belden aşağısı yorganın altındaydı. Sırtı biçimli, bembeyaz ve göz alıcıydı. 

'Bu gerçekten benim olabilir mi?'

'Bunu gerçekten hak ediyor muyum?'

Dudakları istemsiz olarak kıvrıldı ve derin bir nefes aldı. Suho kollarını çapraz bir şekilde birleştirmişti ve yataktaki çifte bakıyordu.

'Mükemmel uyum diye buna derim.' diye düşündü.

'Birisi bacaklarını göğsüne çekmiş, kollarını etrafına sarmış. Yanında yatan sevgilisini büyük bir dikkatle ve şefkatli bakışlarla izliyor.'

Suho tebessüm etti. Kıskandığını hissetti, gerçekten imrenilecek bir tablo duruyordu karşısında. Genç çifti baş başa bırakmak için diğerlerini odadan çıkardı. En son kendisi çıktı ve kapıyı gülümseyerek kapattı.

Sehun kapının kapanma sesiyle birlikte başını kaldırdı ve ellerini Luhan'ın bacaklarına attı. Onları aşağıya doğru çekti. Luhan'ın üzerine çıktı. Luhan yaklaşık 3 saniye önce yatağın başlığına yaslanmış bir şekilde otururken şimdi yatıyordu ve Sehun bayık bir şekilde ona bakıyordu. Güldü ve üzerindeki çocuğun yüzüne doğru uzandı. Luhan bacaklarını biraz daha araladığında Sehun oraya yerleşti. Keyfi oldukça yerindeydi. Alttaki, Sehun'un yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudağını onun yanağına yaklaştırdı. Isırdı. Kahkaha atarak yüzünü geri çektiğinde Sehun elini yanağına koymuştu, kızgın bir şekilde Luhan'a öldürücü bakışlar attı. 

I Saw The DevilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin