Sevgi Uğruna

3

Bir yıl boyunca onu takip ettim,nereye gittiyse gittim.

Kasten karşısına çıktım,ona çarptım ve gözlerine nerdeyse her gün baktım.Uzaktan veya yakından.Fakat o beni hiç farkedemedi.

Aslında onu ilk görmemle sevmem bir olmuştu fakat onunla olmadan bile ona aşık olmuştum.Evet nişanlısıyla görüşmelerini izliyordum.Bu süreçte onları rahat bıraktım.Düğün tarihleri tam da bugüne denk gelmişti ve ben herşeyi ayarlamıştım.

O kaybettiğim fırsatı yeniden elime geçirecektim.Sağolsun Gökhan şu Yekta denen oğlanın annesini yani gardiyanın karısını kaçırmıştı.Onunla çok güzel planlarım vardı.

Yektayı görüntülü aramadan önce yüzüme bi maske taktım.Telefonu açtı ve yüzü soğuk bir hal aldı.Tabi damatlıklarını giymiş ve hazırlanmıştı garibim.
"Kimsiniz?"
"Bu önemli değil." dedim ve kamerayı ona çevirip annesini gösterdim.
"Eğer dediklerimi yapmassan annene öyle şeyler yaparımki.Asla unutamazsın.Bi de gözün önünde olur hepsi!"

-Pekala bence konu oralara kadar gitmez.Nekadar istediğini söyle ve annemi serbest bırak.Çok yanlış zamanlama.

-Üzgünüm ama senin müsait olacağın günlere göre değil benim istediğim zamana göre çalışırım."Annesinin kafasına silahı dayayıp tetiği çektim.

-"Tamam allahın cezası ne istiyorsun ona dokunma!"diye bağırdı.

-Bi kağıt ve kalem al!

-"Ne?"

-"Dediğimi yap!" diye bağırdım.Karşıdaki dolaptan bir defter çıkardı ve kağıt kopardı masaya oturdu.

-Evet?

-Şimdi söylediklerimi sorgulamadan yazacaksın!"dediğimde başını acele edercesine salladı.

-Hey Nira,böyle bir günde seni sonsuza kadar terk ediyor..

-"Dur!Nee?"

-Sorgulamadan yaz dedim!"diye bağırdım o da devam etti.
"-Hey Nira,böyle bir günde seni sonsuza kadar terk ediyorum.Sorun hiçbirzaman sende değildi.Anlatılmayacak şeyler vardı.Bu mektubu okuyunca yanlız kaldın sanma!Mektubu al ve arkada yazacağım adrese git.O sana hep sahip çıkacaktır.Hoşçakal!."

-"Pekala yaptım şimdi annemi bırak!"
-"Bittiğini söylemedim!"
-"Daha ne istiyorsun?"dediğinde yüzümde şeytani bir gülümseme belirttim.
-"Sağdaki çekmecede babanın silahı var onu al".
Beni anlamıyor gibi bakıyordu ve gözlerini korkuyla büyüttü."Yemin ederim eğer herhangi yanlış bişey yaparsan tetiği çekerim!"Telaşlı bir biçimde başını salladı.Dediğim yerden silahı aldı ve bana gösterdi.Ne yapması gerektiğini anlamıştı.Ama emin olmak ister gibi üzgün bir yüzle bana döndü "Peki ya şimdi?" dedi.
-"Eğer okadar fedakarsan Kendini gebert.Ya da anneni geberteyim."
Bunu duyunca gözünden bir yaş damladı.
Annesi ağzındaki mendilin altından çığlıklara boğuluyordu.Silahı çenesine dayadı ve kameraya bakarak "Seni seviyorum Anne" dedi ve tetiği çekti.

Bukadar kolay olmasını beklemiyordum doğrusu. Yüzüme barbarca bir gülüş yerleştirdim ve annesine dönüp.
"Zaten ölecekti." dedim ve tetiği çekip onu da vurdum.Islık çaldım Gökhan ve diğerlerinin gelmesi için.
G:Cesedi napalım?

-Gardiyana postalayın.
Mükemmel bi şekilde planım sonuçlanmıştı ve istediğimi elde etmiştim.Az kaldı kavuşacağız Nira'm.
Nira'nın Ağzından:
Gelinliğimi giydim ve herşeyi tamamlamıştım.Makyajımın son dokunuşlarını tamamladım ve aynada kendime bakıp gülümsedim.Yekta birazdan beni gelip alacaktı ve en mutlu günümüze başlayacaktık.Beni gelinlikle görmeyi sabırsızlıkla beklediğini söylerdi.

Kalbim küt küt atıyor ve nefesim kesiliyordu.Cama uzanacaktım ki kapıdan hızlı bir şekilde Selin ve Quelfix bey girdi.Tam Gülümseyecektim ki gömleğinin karın bölgesinde kan lekerini görünce yüzüm değişti.
"Babacım?Na bu hal? Yekta nerede?"
Hiçbirşey konuşmadan koşarak bana sarıldı.Ağlamaya başladı gelinliğime kan bulaştırmıştı.

"Düğün şakası değilmi?" dedim ve gülmeye başladım.Onu ittirip Kapıya koştum ve ve sağa sola bakınarak "Yekta? Bak bukadar şaka yeter yoksa kızmaya başlayacağım" diye bağırdım.Selin kolumdan tuttu ve odaya çekti.Gözleri yaşlıydı ve bana doğru bakarak "Kendini öldürmüş!" dedi.

Bir Quelfix bey'e baktım ve Canana tekrar baktım.Ayaklarım ellerim boşalıyordu.Kendimi kaybediyordum.Ardımda duyduğum boğukça ismimin çağırılması.Fakat hiçbir tepki verememem.Gözlerimi kapattım ve kendimi karanlığa teslim ettim.
------
Gözlerimi açtığımda yataktaydım ve sağa sola bakındım.Odada kimse yoktu,üzerimde gelinliğim ve çekmecenin üzerinde bir kağıt vardı.Yerimde doğruldum,elimi uzatıp bu şakanın bittiğinin bir notudur diye dua ettim.Kağıdı açtım.

"-Hey Nira,böyle bir günde seni sonsuza kadar terk ediyorum.Sorun hiçbirzaman sende değildi.Anlatılmayacak şeyler vardı.Bu mektubu okuyunca yanlız kaldın sanma!Mektubu al ve arkada yazacağım adrese git.O sana hep sahip çıkacaktır.Hoşçakal!.
Seni Seviyorum.
-Yekta."

Dolmuş olduğunu hissettiğim gözlerimle kağıdın arkasındaki adrese baktım.Sonra da kağıdın üzerindeki kan damlalarını okşayarak kağıdı kokladım.Canım okadar yanıyordu ki.

Sesle ve hıçkırıkla ağlamaya başladım.18 yaşımda hayatımdaki en değerli insanı kaybetmiştim.Kalbim kor ateşlere atılmış içimdeki yangın hiçbirzaman sönmeyecekti.

Fakat verdiği adrese gideceğim ve beni kime emanet ettiğini bizzat kendim göreceğim.

Sevgili okurum.
Bu benim ilk kitabım ve hatalarım olabilir.Lütfen beğenmediğin şeyleri bana bildir ve düzeltmemde yardımcı ol.Ayrıca emeğime karşılık lütfen alttaki beyaz yıldıza tıklayıp turuncu olmasını sağla.
Çok yorucu birşey değil.
Teşekkürler.