Giray'ın ağzından:
"Sen kimmişsin biliyormusun?Sen beni mutlu etmeye can atan ve ardından bütün hayatımı boka saran adam!"dedi.Bunun üzerine bütün sinir hücrelerim beynime fırladı.Okadar sinirlenmiştim ki bütün barı dağıtabilirdim.Kendimi belli etmeden garsona parmağımla çıkması için işaret ettim.
Nira bana şaşkınlıkla bakıyordu.Ayağa kalktım ve garsonun çıkmasıyla barın evden giriş ve dışardan giriş olan iki kapısını kitledim.
" Ben gideceğim anladın mı?Aç şu kapıyı!" az önce söyledikleri yanısıra bana birde emir vermesi daha çok kızmama neden olmuştu.
Kapıdan hızlı bir şekilde döndüm ve kollarından tutup onu duvara canını acıtacak derecede hızı dayadım.
"Canımı acıtıyorsun bırak!"
"Canı yanan birtek sensin öylemi?Sana hasret olmak ne demek biliyormusun sen?Sen benimle mutlu olmayı seçene kadar ben seni mutsuz etmeye devam edeceğim!""Ben hiçbirzaman senle mutlu olmayacağım çünkü seni asla sevmeyeceğim.Sen pislik herifin tekisin! Uzak dur benden!" deyip beni ittirdi.
Bu yaptığı bardağı taşıran son damlaydı.Bütün gücümü kullanarak onu yere ittim.Acıyla inlemesi kötü hissettiğini belli ediyordu.
O kendine gelemeden üzerine bindim ve göğsünde bulunan bütün tokaları koparttım.Ardından boynunu emmeye başladım.Ben bunları yaparken o kurtulmak için cabalıyordu.
"Bırak beni" sesi bağırmasına rağmen bitkin çıkmıştı.
"Benimle mutlu olmayı seçmeliydin!" dedim ağzına doğru yaklaşarak ve dudaklarına yapıştım.Bana karşılık vermiyordu ama umrumda değildi ben istediğimi alacaktım.
"Yalvarırım bırak beni,istemiyorum seni ben!"
"İsteyeceksin!" dedim ve dudaklarını yalayıp boynuna doğru indim ardından nezaman yırttığımı bilmediğim iç çamaşırını çekip dudaklarımla göğüslerine indim ve göğüs uçlarını emerek ellerimle oynamaya başladım."Yapma!" dedi,bunu derken sesi acı çeker gibi çıkmıştı.Bu dahada tahrik olmama ve daha hızlı emmeme sebeb olmuştu.
Onun bacaklarını hızlı bir şekilde aralayıp ortasına yerleştim.Bir an durdum ve yüzüne baktım.Göz yaşları durmadan akıyordu.Yüzü kırmızıya bürünmüş süt isteyen bir bebek gibi benim onu bırakmamı istiyordu.
Bu gecelik bukadar acı ona fazla gelirdi.Yapamazdım.
Öğrendikleri yanı sıra onu birdaha çökertip nefes almasını önleyemezdim.Üserinden aniden kalktım ve ona ayaktayken baktım.Perişan bir hale bürünmüş benim kalkmamla ayaklarını göğsüne birleştirmişti ve hıçkırarak ağlıyordu.
Kendimi onsuzken hissrttiğim acıdan daha ağır bir acı yaşarken bulmuştum.Derin bir yerde gömülmüş olan vicdanım birden gözlerimin önünde ağlıyordu sanki.
Bu ağlayan benim çocukluğumdu,masumiyetim ve vicdanımdı.Ben bunu nasıl yapıp da kendimi bu denli kaybedebilmiştim.
Bira şişelerinin olduğu rafa doğru yöneldim ve hepsini yıktım,masaları ucundan tutup bir diğer yana attım.Sandalyeleri de cama doğru fırlattım ve bunu yapmamla Nira kulaklarını tıkadı ve bağırmaya başladı.Sinirimi nasıl çıkartabilirdim ki?Bedenim alevler içinse yanıyordu.
Onu korkutmuştum,küçük sevgilimi büyük öfkemle perişan etmistim.
Durdum ve ona doğru yüsüyüp onu kasılmış vucudundan tutarak kucağıma aldım ve bardaki koltuğa yatırarak saçlarını okşayıp koklamaya başladım."Özür dilerim...özür dilerim..özür dilerim...Hepsi geçecek,seni hiç olmadığın kadar mutlu edeceğim. Sen benim herşeyimsin." deyip ellerini avuçlarıma aldım.
Sanki küçücük elleri avuclarımda kayboldu,küçük avuç içlerinden öptüm. Ağlaması durmuş bana burnunu çekip,acı dolu bir ifadeyle bakıyordu.
Elini avcumdan çekti ve yanağıma götürüp okşadı. Bu yaptışı beni şaşırtmıştı. Küçük bir çocuğun annesine sarılması gibi ona sarıldım ve yanına yattım.
Üzgündüm..
Üzgündü..İki kırık kalbi birbirinden daha iyi ne tedavi ederdi ki?
Onu korkutmuştum.Bedeni kasılmış bir haldeydi ama titriyordu.Küçük sevgilim benim yüzümden bu hale gelmişti.Oysa bilmiyordu ona gülmek nekadar yakışırdı.
Beni sevmek,sarılıp koynumda uyumak.
Cinsel birşey beklemiyordum gerçekten.Ama hırs insanı her şeyi yapmaya zorluyordu.
Ben mi sevmesini bilmiyodum yoksa?Onu güldürmek için herşeyi yapabilirken onu üzmeyi neden seçtim ki?
Bencillik etmiştim.Onu yarım bırakıp kendimi tamamlamaya çalışıyordum.
Her nekadar onu üzmek istemesem de hayat bizi bu yönde kavuşturmuştu.Ne yapabilirdim ki?
Sevdiğimi başkasına mı bıraksaydım?
Bencildim biliyorum,fazlasıyla bencil ve düşüncesiz.Ama onu incitmek istemesem de onsuz da yapamazdım.
Nasıl bağlanmıştım bu denli ona?Böyle nasıl kaybetmiştim kendimi?Bilemiyorum..
Belki de gerçekten onda kaybolan vicdanımı görmüştüm.Masumiyeti beni ele geçirmişti.
Tertemiz değildi belki.Belki birsürü kusuru vardı.Ama hiçbiri umrumda değildi.Seviyordum işte..
Deli gibi seviyordum.Müptela olmuştum.
Mecnun,aşkından sevdiğini tanıyamamış.
Bende öyleyim.Ona o kadar aşığım ki sırf benimle gülmesi için başka herkezi ona yasak kılmakla yükümlüyüm.Herkezi ona haram kılmakla.
Ben bunu ilk defa öğreniyorum.
İnsan sevdiği için sevdiğine de zarar verirmiş meğer.
Sevgili okurum.
Bu benim ilk kitabım ve hatalarım olabilir.Lütfen beğenmediğin şeyleri bana bildir ve düzeltmemde yardımcı ol.
Ayrıca emeğime karşılık lütfen alttaki beyaz yıldıza tıklayıp onun turuncu olmasını sağla.
Çok yorucu birşey değil.
Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgi Uğruna
Romanceİçi savaş alanına bürünmüş olan Giray bir hapishanede büyümüştür.Ona çocukluğunda acı çektiren bütün gardiyanlardan tek tek intikam almaya yemin etmiş hepsinin yüzünü aklına nefretle kazımıştır. Ancak en büyük intikamını alacakken masumiyetiyle Gira...