10

10 3 1
                                    

*Bir dağın tepesine gelmiştim.Yürüyordum,rüzgarın ağaçları dans ettirmesini duymak huzur vericiydi.

Yerde kozalaklar ve renk renk çiçekler vardı.Yürüdüm ve açık havanın tadını çıkardım.Yürürken dümdüz bir yere vardım ve hava birden simsiyah bulutlarla kaplandı.

Bir fırtına geliyordu.Nira oradaydı.Uçurumun kenarında onu ellerini havaya açmış bir şekilde buldum.İçimdeki ürperti arttı.Ardından şiddetli bir rüzgar geldi.

Nira bana üzgün bakışlarla "yanımda kal!" diye fısıldadı.Rüzgar okadar hızlı geldi ki Nira düşüyordu.Onu kolundan yakaladım.Ufak bir kızdı o.Benim minik kelebeğimdi.

Rüzgar şiddetlendi.Ellerim kaymaya başladı.Nira birden yok oldu.Ellerim bomboştu ve etrafta kimse yoktu.Sağım solum boşluk.Yapayanlızdım.*

Gözlerimi araladım,sağıma soluma bakındım,Nira yoktu.Bar zaten miniydi ve dört köşeydi kesinlikle burada değildi.Ayaklandım ve tam kapıdan çıkacaktım ki barın üzerinde brakılmış bir kağıt gördüm.İyi bişeydir diye yaklaştım ve elime aldım.

Kağıt 4e katlanmış ve bardan alınan bir defterden kopartılmış olduğu belliydi.Kağıdı actım ve tanımadığım bir mükerrep yazısıyla karşılaştım.

"Ellerimdeki beni hayata bağlayan herşeyi aldın.Peki kim beni hayatta tutabilir? Sen mi? Sen beni ölümün kıyısına ittin ama ben artık düşüyorum.Bedenime sahip oldun,kalbime asla olamayacaksın!
-Kim olduğumu biliyorsun!"

Kağıdı yere attım ve bardaki bütün bira şişelerini yıktım.Büyük bir bıçak aldım ve kapıya sinirli bir şekilde sapladım.10-100 belki 150 kere.Ardından kapıya tekme attım ve kırdım.Karşımda ekibin yarısı duruyordu ve hepsi şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Hangi piç kurusu Niranın kaçmasına göz yumdu?Hepinizi öldürürüm!Nerde Nira?" diye bağırmamla salon yankılandı.Herkez sus pus masum çocuklar halinde oturuyordu.

Gece 3:44*
Nira'nın anlatımı:
Nasıl betimlenebilir bu acı?Beynimdeki zonklama ve kalbimdeki hançerlerin arda arda saplanmaları.

Benzer bişeydi ama hayır ondan daha acıydı,çünkü fiziksel değildi.Giray uyuduktan sonra içimdeki minik şeytanı uyandırdıp ondan yardım istedim.

Ayağa kalktım ve Giray'ın cebinden anahtarı aldım.Dış kapıdan kaçsam hiç bilmediğim hayvanlara yem olurdum.En akıllısı evden birinden kendi yöntemlerimle yardım almaktı dedi içimdeki şeytan.

Onu dinleyip bardan eve giriş kapısının kilidini açtım ve içeri girdim.

Sevgili Barmen,Ne yazıkki bu geceki avım sensin.Bluzunu çıkarmış şöminenin yanında oturuyordu.

Çıktığımı görmeden kendime çeki düzen verdim.Kurtulmak için buna ihtiyacım vardı.Ona doğru yürüdüm ve öksürdüm.Bana doğru bakışlarını çevirdiğinde kalkmaya çalıştı ki onu çıplak omuzlarından tutup oturttum ardından kucağına oturdum.Biçimli vucudu ve kaslı kolları gayet ilgi çekiciydi.

"Nereye gidiyorsun?" dedim narin bir sesle ve kollarımı boynuna doladım.Bana şaşkın şaşkın bakıyordu.Aniden beni üzerinden itti ve kalktı.Hadi ama başarabilirdim!

"Nira hanım?Ne yapıyorsunuz?" dedi ve odsdan çıkmaya yeltendi.

Ona doğru yürüdüm ve çıkmasını engelledim.Çıplak göğsünde parmaklarımı gezdirmeye başladım.Galiba oluyordu.Durmuştu ve bana bakıyordu.

"Çok kaba değilmi?Bir bayanı öylece itmek?" deyerek etrafında dolandım parmaklarımı üzerinde gezdirerek.
"Darıldım sana!" dedim ve tam salondan çıkmaya çalıştım ki kolumdan tutup beni arkamdan kendine yaslaması uzun sürmedi.

Kafasını boynuma gömdü ve adım gibi emindim istediğimi başarmıştım.

"İstiyor musun beni?" dedim cilveli bir sesle.Bacağımı en yakın koltuğa kaldırdım ve onun elini tutup bacaklarımda gezdirdim.

Bukadar kudurmuş olamazdı,daha adını bilmiyorum be adam!Hemen de yedin.

Kulağımdaki derin nefesini duyuyordum,hızlı bir şekilde bacağımdan tutup beni kendine çevirdi.

Burun buruna gelmiştik.İşaret parmağımı dudaklarına koydum ve
"Burda olmaz!" diye fısıldadım.Yüzü ekşidi.

"Araban varmı?" diye sordum çok geçmeden,başını olumlu anlamda sallamıştı.Heycanlı olduğu belliydi."Hadi ozaman!" dedim ve onun elinden tutup beni kapıya yönlendirmesini bekledim.

Sağa sola bakındı ve uzun koridordan geçerek beni kapıdan dışarı çıkardı.İşte şimdi bitti işin Giray!

Arabanın park edildiği yere doğru yürüdük ve anahtar açılma sesi duyuldu.

Hızlı bir şekilde arabaya koşup bindim ve o da aynı hızla binip sürmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?" dedi.O kadifemsi sesiyle.Çok etkileyici biri olduğu doğruydu.

"Beni kaçırdığın için teşekkür ederim.Sana bir dondurma borçluyum!Buraları bilmiyorum ama beni bir dondurmacıya götürürmüsün?" dedim eski halime dönüp şirin kız gibi konuşarak.

"Ben Selim."
"Bende Nira."
"Seni sana dondurma verebilecek bir yere götüreyim." dedi yüzünde çapkın bir gülüşle.İlk beş dakika sakin bir şekilde yola baktım daha sonra gözlerimi kocaman açıp ona şaşkınlıkla baktım.İma ettiği şey dondurma mıydı gerçekten?

"Bana bak az önce yaptıklarımla sınırı zorlamış olabilirim.Ama beni başka türlü o cehennemden..

Aniden araba fren yaptı.Selim arabayı durdurdu ve bana baktı.Elini bacağımın üzerinde gezdirdi.Eline vurdum.Tam üstüme binmeye yöneldi ki onu ittim ve sırtını vurmasıyla inledi.

" Bana bak!Bana dokunma yoksa seni Giraya söylerim!Parça pinçik olursun!" ekşimiş yüzüyle bana baktı ve üzerimden çekildi.

"Aman be sana mı yalvarıcam.Eve dönelim!" dedi ve direksiyona yöneldi.

"Hayır!"dedim koluna dokunarak.
Gözleriyle kolunu dokunduğum yere bakınca elimi aniden çektim.

" Lütfen beni oraya götürme.Yalvarırım!Onun yüzünü görmek istemiyorum.Nefret ediyorum ondan!O benim hayatımdaki herşeyi..." Boğazıma dizilen koca yumru yüzünden cümlemi tamamlayamadım.Bana acıyan gözlerle baktı.

"Bunu yaptığım için beni öldürebilir biliyormusun?"
"Eğer anlarsa söz veriyorum seni koruyacağım.Onunla konuşup sana bişey yapmamasını dileyeceğim." dedim dolu gözlerimle.

Bana bi süre baktıktan sonra elini anahtara götürüp arabayı çalıştırdı.İkna olmuştu galiba.

Gidiyorum Giray.Senden sonsuza dek gidiyorum..

Sevgili okurum.
Bu benim ilk kitabım ve hatalarım olabilir.Lütfen beğenmediğin şeyleri bana bildir ve düzeltmemde yardımcı ol.Ayrıca emeğime karşılık lütfen alttaki beyaz yıldıza tıklayıp onun turuncu olmasını sağla.
Çok yorucu birşey değil.
Teşekkürler.

Sevgi UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin