Gökhan bana hiç beklemediğim bir şey söylemişti.Gerçek miydi peki?
Olabilirdi.Bir hışımla onu karşımdan ittim ve çatık kaşlarımla ona baktığımı görünce devam etti.
"Şu an Çelebi'de.Ormanda ki çadırlarda kamp kuruluyor.Onlardan birinde."
Alayla gülümsedim ve ona acır gibi bi bakış attım.
"Eee ne olmuş yani Çelebi'de ise?" dedim.
"Çelebi'de olması birşey değil fakat kiminle olduğu önemli olabilir."
İşte şimdi yüzümdeki gülüş silindi.Kim olabilirdi?Yoksa Yekta mı?İçimden gelen ani bir aslan ile birlikte Gökhana doğru yürüdüm ve onu kolundan çekiştirmeye başladım."Götür beni!" dedim.O ise yüzünde bor zafer gülümsemsiyle
"Hay hay!" demişti.Çıkış kapısına doğru ilerleyip çıkmamızla kapıdaki görevliler ilk beni görünce suratları sert bir hal aldı.Fakat ardımdan Gökhan çıkınca yüzlerini yere eğdiler.
Evden çıkıp kocaman bahçenin sağ tarafında ki gri arabaya yöneldik.Arabanın yan tarafının kapısını acil bir şekilde açtım ve kendimi içeri attım.Gökhan da ardımdan sürücü koltuğuna geçti.
Belki de Yekta'yı orada tutuyordu.Belki onu görecektim.Onu okadar özlemiştim ki.Ona olan sevgim hiçbir zaman azalmayacaktı.
Arabayı çoktan çalıştırmış olan Gökhan gerçekten gayet ciddi bir hal takınıyordu.Gözlerimi ondan çekip yola doğru döndürdüm.
Yanımdan hızlıca geçen ufak yasemin çićekleriyle,kocaman ağaçları izlemeye koyuldum.
•••
Yaklaşık 15 dakika'dır kafamı camdan çekmemiştim.Arabanın aniden fren yapmasıyla Gökhana döndüm."Geldik!" dedi ve arabadan indi.Bende onun gibi indim.Gerçekten kocaman bir yeşillik ortasındaydım.Büyük ağaçların yemyeşil yaprakları rüzgar nedeniyle şarkı söyleyip duruyordu.
Gökhanı takip ederek onun gittiği yöne doğru sakince yürüyordum.Ezdiğimiz otların bu sessizlikte ki ufak sesleri arkamızdan biri geliyormuş gibi hissettiriyordu.
Uzaktan 3 tane beyaz çadır görünüyordu.Şimdi Gökhan'ın söylediğini anlamıştım.Peki ama Giray Yektayı neden buraya getirsin ki?
Gökhanı takip ettim ve çadırların en köşesindeki ağaçta durunca ona baktım.
"Ortadaki çadır!Ben burada bekliyorum."
Her nekadar yanlız gitmeye ürksemde başımı sallayarak onu onayladım.Çadırlara yaklaşmamla çadırlardan ufak inlemeler ve hırıltılar gelmeye başladı.
Gökhan'ın bana belirttiği orta çadıra yöneldim ve yavaş hareketlerle çadırın perdesini araladım.
Bugüne kadar Yekta'nın ölmesi canımı çok yakmıştı kabul.Fakat bu gördüğüm şey daha kötü birşeydi.Gösyaşlarıma engel olamamıştım.Elimle ağzımı kapattım çığlık atmamak için.Gözlerimi sıkıca yumdum ve çadırın perdesini tekrar örtüp Gökhanın olduğu yöne doğru koştum.
Bunu yaparken dışarda bulunan ibriği yıkmıştım.Ben Gökhanın yanına yetiştiğimde Gaye çadırdan kafasını çıkardı.Bunu görünce ağlamam şiddetlendi ve başımı Gökhanın göğsüne gömdüm.
"Ne gördüm biliyormusun?" dedim hıçkırarak.Gökhan elini omzuma atıp beni arabaya doğru yöneltti.Arabaya vardığımızda bulanıklaşmış görüşümle arabaya bindim.
Gözlerimi her kapattığımda karşımda beliriyordu.Gaye Giray'ın üzerinde dans ediyordu.Giray da buna zevkle gülüyordu.Beni fark etmedi bile.
Kimsenin duymadığını biliyordum bu yüzden daha fazla ağlamaya başladım.Hıçkırıklarımı düşünmeden dışarı atıyordum.
"Neden bunu bana yaptın Gökhan?" dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Çünkü seni zorla tutmasını biliyordu ama kendisi sadakatini korumadı.Seninle gittiğimiz yer Zevk kampı.Her yaz kurulur.Bölüm bölüm kamp yapılır.Detaylara girmek istemiyorum.Sen bunu hakeden bir kız değilsin bu yüzden sana göstermek istedim."
Burnumu çektim ve gözyaşlarımı silerek Gökhana döndüm.
"Lütfen beni eve götürme.Hava alanına gidelim."
Sevgili okurum.
Bu benim ilk kitabım ve hatalarım olabilir.
Lütfen beğenmediğin şeyleri bana bildir ve düzeltmemde yardımcı ol.
Ayrıca emeğime karşılık lütfen alttaki beyaz yıldıza tıklayıp onun turuncu olmasını sağla.
Çok yorucu birşey değil.
Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgi Uğruna
Romanceİçi savaş alanına bürünmüş olan Giray bir hapishanede büyümüştür.Ona çocukluğunda acı çektiren bütün gardiyanlardan tek tek intikam almaya yemin etmiş hepsinin yüzünü aklına nefretle kazımıştır. Ancak en büyük intikamını alacakken masumiyetiyle Gira...