Bölüm 2

187 45 10
                                    

Evet , öncelikle önceki bölümdeki güzel yorumlarınız için teşekkürler :* Yorumlarınızı bekliyorum iyi de olsa kötü de olsa. Hadi iyi okumalar ;)

Multimedyadaki Aras Korhan :)

Akşam eve geldiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum. Sabahki olanları bir türlü aklımdan çıkaramıyordum. Daha doğrusu söylediği şeylere sessiz kalışımı kendime yediremiyordum demeliyim sanırım. Bunları düşünürken ilk günün yorgunluğu da üstüne eklenmiş olacak ki kendimi uykunun kollarına bıraktım. 

Sabah uyandığımda saatin daha 7 bile olmadığını fark ettim. Bugünkü dersim 1 de olduğundan dolayı daha çok zamanım vardı. Yüzümü yıkadıktan sonra aynadaki görüntüme baktım. Hiç bir zaman güzelliğiyle övünen kızlardan olmamıştım. Dış güzelliktense , insanların kendilerini duygularıyla belli ettiklerini düşünürdüm her zaman. Belki de ben öyle olduğumdan insanların da öyle olduğunu düşünüyordum.

 Düşüncelerime ara verip kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra sessiz bir şekilde annemin odasına gidip " Ana kraliçem " deyip yanağından öptüm. Annemin uykusu hafifti bu yüzden hemen uyanıp güler yüzlü bir ifadeyle ;

" Günaydın prensesim , neden erken uyandın sen ? Bu şerefi neye borçluyuz ? "

" Hep sen mi erkenden uyanıp kahvaltı hazırlayıp beni uyandıracaksın , bugün de bir farklılık olsun dedim. "

" Kahvaltı da mı hazırladın , inanmam. "

" Aaa anneciğim , kalbimi kırıyorsun ama " deyip yanından kalktım.

Kahvaltımızı yaptıktan kısa bir süre sonra annem işe gitmek için hazırlanıp çıktı. Ben ise yavaştan hazırlanmaya başladım. 

Dolabımın kapaklarını açıp ne giysem diye düşünürken havanın dün akşam yağmur yağmasına rağmen güzel olduğunu hatırlayarak sıfır kol çiçekli bluzumu , siyah pantolonumu ve beyaz ayakkabılarımı giymeye karar verdim. Saçlarımı da maşa yapıp , doğal bir makyajla kombinimi tamamlamayı düşünüyordum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Alya'ydı.

" Merhaba tatlışım , okula gitmeden önce bir yerlerde oturup bir şeyler içelim mi hava çok güzel evde durmak istemiyorum , sana da uyarsa tabi "

" Uyar tabi tatlım , 1 saat sonra buluşalım o zaman "

" Tamam canım evden çıkmadan haberleşiriz hadi ben tutmayayım seni de hazırlan , öptüm "

" Tamamdır , ben de öptüm " deyip telefonu kapattıktan sonra hazırlanmaya başladım.

Okulumuza yakın olan kafelerden birinde buluşacaktık. Otobüsten indikten sonra oraya doğru yürümeye başladım.

 Dün gece yağmur yağmış olmasından dolayı yerlerde su birikintileri vardı. Tam kafeye gireceğim sırada aniden fren yapan bir arabayla yerdeki çamurlu suların üstüme sıçraması bir oldu. Yaşadığım anın şokuyla kendime geldikten sonra arabanın sahibini görünce sinirlerim zirveyi yoklamaya başladı. Arabadan inip bana doğru yürümeye başladığı sırada alaycı bir ifadeyle bana baktığını gördüm.

" Senin yüzünden pantolonum mahvoldu. " dedim kendimi tutamayarak

" Sürekli olmadık yerlerde karşıma çıkıyorsun " dedi. Ben ise sinirli halime devam ederek ;

" Etrafındaki insanları önemsesen olmadık şeyler yaşamayız. " dedim.

" Bak sen birileri hala daha araştırmalarına başlamamış ki gelip karşıma bağırarak konuşuyor. " dedi yüzünde benimki gibi bir ifadeyle. 

Ortam oldukça gerilmişti. Hayatımda her zaman yaptığım gibi yine çenemi tutamayarak ;

" Araştırılacak kadar önemli biri olduğunu düşünmediğimdendir belki de " deyip arkamı döndüm ve içeriye doğru yürümeye başladım. 

Alya'yı gördüğüm sırada yanına gidip merhabalaştım. Geriye dönüp baktığımda Aras'ın gözlerini bana dikmiş sinirli bir ifadeyle baktığını gördüm. Kafamı çevirip önüme döndüm ve yerim oturdum. Neden böyle baktığına anlam verememiştim. 

Alya'nın bana " Bu kadar kara kara ne düşünüyorsun " deyip gözümün önünde el sallamasıyla düşüncelerime ara verip Alya'ya bakarak konuşmaya başladım ;

" Dünkü çocuk yine beni sinir etti. "

" Ne yaptı ki ? " dedi meraklı bir ifadeyle.

" Kafeden içeri gireceğim sırada bir anda fren yapıp yerdeki kirli suları üstüme fırlattı. Sonra da gelmiş özür dilemek yerine araştırmanı yapmamışsın hala diyor. Deli midir nedir ya ? Kendini ne sanıyorsa " deyip kollarımı birbirine bağlayarak geriye yaslandım.

" Sakin ol tatlış , geliyor seninki. " dedi sessiz bir sesle.

Gözlerimi devirip arkama döndüğümde dün yanında olan arkadaşıyla beraber içeri girdiğini gördüm. Yanındaki çocuk mavi gözleri , kumral saçları ve Aras gibi vücut yapısıyla dikkat çeken bir tipti.

" Yanındaki kim acaba ? " diye sordum Alya'ya dönerek.

" Sinan Toker. Aras'ın en yakın arkadaşı , ayrılmaz ikililer anlayacağın " diye cevap verdi.

 Alya'nın bunları nereden bildiğini soracağım sırada üzerimin hala ıslak ve çamurlu olduğu aklıma gelince;

" Ben lavaboya gidip üstümü sileyim çamurlar kurumadan " deyip lavaboya gittim.

Beş dakika olmadan geri döndüğümde Alya'nın telefonuna baktığını gördüm. Yanına oturduktan menüyü inceleyip siparişlerimizi verdik. Dersimiz başlamadan yarım saat önce hesabı ödeyip kalktık. Ardımızdan Arasların da ayaklandığını gördük. Kapıdan çıktıktan sonra hızlı bir şekilde gelip kolumu tuttu ve

" Son sözü ben söylerim ufaklık , ayağını denk al gözüme gözükmemeye çalış " deyip kolumu bırakıp arabasına binip gitti. Alya'ya baktığımda onun da bana şaşkın bir şekilde baktığını gördüm.

" Bu neydi şimdi , ayrıca ufaklık ne ya ? " dedim

" Yediremedi heralde ufaklık " deyip gülmeye başladı.

" Çok kötüsün ya. " deyip ben de ona eşlik ettim.

 Sonra konuşarak okula doğru ilerledik. Dersimizin olacağı sınıfa girdiğimizde hocamızın bu hafta olmadığını öğrendik. Alya'nın bir işi olduğundan dolayı eve erken gitmek zorunda kalmıştım. Saat henüz 14.00 bile olmadığından annem gelmemişti. Üstümü değiştirip , televizyonun karşısına geçip uzandım. İki gündür yaşadığım saçma olayları düşünüyordum. Bir insan ancak bu kadar talihsiz olabilir diye söylendim kendi kendime. 

Aradan biraz zaman geçtikten sonra yapacak bir şeyim olmadığından dolayı instagrama girip anasayfada gezinirken aklıma gelen şeyle arama kısmına girip " Aras Korhan " yazdım. Neden böyle bir şey yaptığımı ben de bilmiyorum açıkcası. En üstte çıkan profile girdiğimde liseden bir kaç kız arkadaşımın da onu takip ettiğini görünce şaşırdım.

" Yuh yani , 30K takipçi nedir arkadaş , kesin çoğu kızdır. " dedim kendi kendime.

 Sonra fotoğraflarına bakmaya başladım. Fotoğraflarında her genç kızın hayali olan yakışıklı yabancı mankenler gibi pozlar vermişti. Fotoğraflarına bakarken bayağı eskiye gitmiştim. Gözüme takılan bir fotoğrafı açtım. Bu fotoğrafta daha önce görmediğim bir şekilde gözlerinin içi parlayarak gülüyordu. Bu bir an duraksamama sebep oldu. Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilir diye düşündüm. Sanırım iki gündür tanıdığım bir insan hakkında çok fazla düşünmeye başlamıştım. Fotoğrafı büyültmeye çalışırken yanlışlıkla beğendim ve saniye geçmeden yaptığım şeyi fark edince hemen geri aldım. Telefonu koltuğa fırlattım. İçimden ' umarım görmez ' diye dualar etmeye başladım. Bu sırada evin içerisinde bir o yana bir bu yana hızlı bir şekilde yürüyordum. Sonra kendimi sakinleştirip görmemesini umarak telefonumu attığım yerden aldım. Ekranı açmak için tuşa bastığımda instagramdan gelmiş olduğunu gördüğüm bir mesajla adeta şoka girdim.

" Doğru bilgileri yanlış yerlerde arıyorsun ufaklık ;) Bu arada en çok o fotoğrafımı beğendin sanırım. "

Gölgedeki Ben #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin