Bölüm 3

161 33 12
                                    

     Multimedya ; Sinan Toker :)


Yaklaşık 10 dakikadır gözümü ayırmadan telefonun ekranına bakıyordum. Ne yapacaktım ben şimdi? Sonunda karar verip cevap yazmaya başladım. 

" Sürekli ufaklık deyip duruyorsun , aramızda en fazla 2 yaş vardır. " diye cevap verdim. 

Anında mesajımı görüp yazmaya başladı. Heyecanlı bir şekilde yazacağı şeyi bekliyordum. 

"Güzel konu değiştirme taktiğiymiş , sevdim. " dediğinde yaptığım şeyi anlamış olmasına şaşırmamıştım. 

Cevap vermeyecektim. İnstagramdan çıkıp telefonumun ekranını kilitledim. Annem geldiği zaman yorgun olacağı için yemek yapmaya karar verdim. Bilgisayarımı hızlı bir şekilde açıp yemek tariflerine baktım ve yapımı kolay gözükenlerden bir tanesini seçip yapmaya başladım. Akşam annem geldikten sonra yemek yemiştik ondan sonra da beraber oturup anne kız gecesi yapmaya karar verdiğimiz için pijamalarımızı giyip televizyonun karşısına geçmiştik. Gülüyor , eğleniyor , televizyonu izliyorduk. Sonra geç olduğu için uyumaya karar verip odalarımıza çekilmiştik. Şimdi ise yarın Aras'I görünce ne yapacağımı düşünüyor , kafamda çeşitli senaryolar kuruyordum.

 Ertesi gün olduğunda okula gitmek için hazırlandım. Derse geç kalmamak için hızlı bir şekilde evden çıktım şansıma otobüs geliyordu. Durdurup bindim. Okula geldikten sonra Alya'yı aradım. Kantinde olduğunu öğrendiğimde yanına gitmek için yürümeye başladım. Tam kantine gireceğim sırada telefonuma baktığım için sert bir cisme çarptım. Kafamı kaldırdığımda karşımda gülen bir çift gözle karşılaştım.

 " Yine fotoğraflarıma bakıyordun sanırım telefondan başını kaldıramadığına göre " deyip gülmeye başladı. 

Alnımı tutup ovuştururken yanaklarımın kızarmaya başladığını hissettim sarışın olduğum için utanınca çok belli ediyordum kendimi , 100 metre ilerdeki bir kişi bile fark edebilirdi. 

" Neden senin fotoğraflarına bakacakmışım ? " dedim içimden daha fazla uzatmamasını diliyordum. Bir adım daha attığında neredeyse nefeslerimiz birbirine çarpacak mesafedeydik. 

" Bilmem , dün neden baktıysan ondan , belki de benden hoşlanıyorsundur. " deyip gülmeye devam ettiğinde yakınlığımızdan rahatsız olup geri çekildim.

 Daha fazla utanmamak için " Çok komiksin ama tipim değilsin " dedikten sonra gülmeye başladım ve yanından geçip Alya'nın oturduğu masaya doğru ilerledim. 

Alya'yla sohbet ederken Alya'nın uzun süredir kötü bir şekilde arkamdaki masada oturan kişilere baktığını fark ettim. Neye baktığına görmek için arkamı döndüğümde Aras'ın arkadaşı Sinan' ı ve ona sarılmış esmer güzel bir kızı görmemle şaşırmıştım. Alya adeta ikisini de dövecekmiş gibi bakıyordu.

 Alya'ya dönüp " Neden öyle bakıyorsun ? " dediğimde şaşırmış gibiydi.

 " Çok mu belli oluyor. " dedi kafasını eğip.

 " Sinan'la tanışıyorsunuz değil mi ? " diye sorduğumda yüzünü bana çevirerek. 

" Evet çocukluktan beri hem de. " dediğinde şaşırmıştım ve devam et dercesine gözlerine bakmaya başladım.

 " Ankara' daki evimizin yanında babannesi kalıyordu , küçükken her yaz gelirdi , bizimle beraber oyunlar oynardı. Sonra en son 2 yıl önce geldiğinde ikimizde büyümüştük ama o çok değişmişti , daha doğrusu daha yakışıklı olmuştu. İçimde ona karşı bir şeyler oluşmaya başladığını fark ettim bir süre sonra. İki hafta kalmıştı ve gitmeden bir gün önce güneşin batışını izlemek için sahile iniyordum beni gördüğünde benimle gelmek istediğini söylemişti ben de kırmamıştım. O gün konuşup , gülüşmüştük. Hayatımdaki en güzel günü yaşıyorum demiştim ona o da ben de ama tek farkla demişti , dünyadaki en güzel gözlü insanla en güzel günü yaşıyorum. Sonra orada beni öpmüştü. Ertesi gün giderken son sarılmamız olmuştu diyebilirim. Seni hiç bırakmayacağım , sürekli görüşeceğiz deyip gitmişti. Sonra bir daha hiç görmedim. Benden iki yaş büyük olduğu için üniversiteye başlamıştı ve bir gün durup dururken ayrılalım mesajı atmıştı. O günden sonra hiç konuşmadık ve bir iki hafta sonra sevgilisiyle beraber fotoğraf paylaştığında kendimi toparlayamadım. Ve kendime o gün söz verdim burayı kazanmak için. Ve şimdi buradayım . O da karşımda mutlu bir şekilde sevgilisiyle oturuyor , ona gülüyor sanki ben hiç yokmuşum gibi. Bu da gerçekten canımı yakıyor. " dediğinde gözünden bir damla yaş düştü ve hemen yanına gidip destek olmak istercesine ona sarıldım.

 Açıkçası üzülmüştüm onun için. Eski sevgilim hiç bir şey olmamış gibi karşıma geçip sevgilisiyle otursaydı bu kadar sakin kalamazdım diye düşündüm. Sonra Alya'yla beraber dersimizin olduğu sınıfa doğru yürüdük. Dersi dinlerken arada dönüp Alya'ya bakıyordum üzgün bir şekilde bir şeyler karalıyordu. Ders bittikten sonra Alya lavobaya gitti ben de hava güzel olduğundan dolayı bahçede Alya'yı bekliyordum. Alya'yı kapıdan çıkarken gördüğümde ayaklandım , bir anda ayağa kalktığım için başım döndü ve yere yığıldım.

 Yavaş yavaş kendime gelirken birinin kucağında taşındığımı hissettim ve gözlerimi açtığımda gördüğüm kişiyle şaşkına döndüm.  

" Aras " diye mırıldandım.

 " İyi misin ufaklık " dedi sonra beni bir koltuğun üstüne bıraktı.

 " İyiyim bir anda başım döndü. " dediğimde gözleriyle beni inceliyordu. 

Alya'da yanımızdaydı korkmuş bir şekilde bana bakıyordu. 

" Yemek yedin mi ? " diye sordu Aras.

" Evet , ondan değil zaten arada oluyor. " diye cevapladım.

 " Peki ufaklık " deyip ayaklandı.

 " Bir şey olursa buralardayım haber verirsin. " dedi Alya'ya dönüp.

 Alya da onaylarcasına kafasını sallayıp gülümsedi. Sonra yanıma gelip elimi tuttu.

 " Korkuttun beni ufaklık " deyip gülmeye başladı.

 Ben de yaptığı şeyi fark edip gülümsedim. 

" Sen de mi ? " diye sordum. 

" Yapmasam içimde kalırdı. " dedi gülmeye devam ederek.


    Okulda bayıldığımdan dolayı annem beni almıştı. Ufak bir bebekmişim gibi yemek yedirip , yatağıma yatırdıktan sonra üstümü örtmüştü. 

Sabah uyandığımda ise terden sırılsıklam olmuştum. Anneme söylenip duruyordum. Bugün cumartesi olduğundan dolayı okul yoktu. Sahile inmeyi planlıyordum. Evde biraz zaman geçirdikten sonra spor kıyafetlerimi giyip dışarı çıkacağımı anneme söyleyip evden ayrıldım. Kulaklıklarımı takıp sahilde dolaşırken Aras'ı görmemle şaşırdım. Bana doğru geliyordu o da beni gördüğünde şaşırmış gibi bir yüz ifadesi vardı. Yakınımdaki banka oturduğumda Aras'ta yanıma gelip oturdu. 

" Merhaba " dedi.

 " Merhaba "

" Nasıl oldun ? "

" İyiyim bu arada dün için teşekkür etmeyi unuttum teşekkürler " deyip gülümsedim.

" Rica ederim ufaklık "

" Ufaklık demeni anlamıyorum sanki aramızda 20 yaş var. "

" Kaç yaşındasın , görünürde 15 ama bilemiyorum. " dediğinde gülmeye başladı.

 Sinirli bir şekilde ona dönüp ;

" 19 yaşındayım , sen kaç 30 mu " deyip bu sefer ben gülmeye başlamıştım.

" 2 yaş varmış aramızda ama bu demek değil ki sana ufaklık demeyeceğim. "

" Dememen için yapabileceğim bir şey yok mu ? " diye sorduğumda biraz düşünüp ;

" Aslında var bir yarış yapalım kazanan kim olursa diğeri onun istediğini yapsın , eğer sen kazanırsan sana ufaklık demeyeceğim. "

" Ya sen kazanırsan ? "

" Onu o zaman söyleyeceğim. "

" Tamam anlaştık. " 

       Ayağa kalkıp bitiş çizgisi belirledikten sonra koşmaya başladık. Şu anda ben öndeydim. Belirlediğimiz yere yaklaşırken Aras bir anda hızını artırıp beni geçip yarışı kazanmıştı. 

Yanına ulaştığımda durmak için yavaşlarken ayağım takıldı ve tam düşerken Aras beni belimden kavrayıp , yakaladı. Burunlarımız birbirine değiyordu , o derece yakındık birbirimize. Kalbimse yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Bir anda gözleri dudaklarıma kaydıktan sonra kendini toparlayıp gözlerime baktı ve

 " İkinci kez hayatını kurtarıyorum ufaklık " deyip fotoğrafında gördüğüm gibi içten bir şekilde gülümsedi.

Gölgedeki Ben #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin