Çeviri: Musanna
...
Kyungsoo üzerinde puanı yazılı olan sınav kağıdına baktı. İnanamıyordu. Kıl payı olsa da geçmişti.
"Geçtim!"
Öğle yemeği için buluşmuşlardı. Kyungsoo kağıdı Baekhyun'un yüzüne doğru salladı. Baekhyun ona gülümsüyordu.
"Bu harika!" diye çığlık attı oda arkadaşı, baş parmağı havadayken.
"Çok iyi bir puan değil ama yine de geçtim." Binanın dışındaki bankta beraber oturuyorlardı. Kyungsoo memnuniyetle iç çekti.
"Kyungsoo," Baekhyun ona baktı. "Kıl payı geçmek yeterli. İyi iş çıkardın."
"Teşekkürler." Kyungsoo gülümsedi. Baekhyun'un haklı olduğunu biliyordu. Katlandığı bu kadar şeye rağmen böyle bir puan aldığı için mutlu olmalıydı.
"Şey, bazı güzel haberlerim var."
Kyungsoo kafeteryadan aldıkları sandviçlerden birini Baekhyun'un eline tutuşturdu. "Neymiş?"
"Gelecek hafta çatı katında parti varmış. Bir arkadaşım davet etti. Gitmeliyiz."
Sandviçini paketten çıkarırken başını iki yana salladı Kyungsoo. "Gelemem. Finaller yaklaşıyor. Geçen gün profesörün bana nasıl baktığını görmedin mi?"
"Ama testi geçtin! Bir arayı hak ettin." diye açıkladı Baekhyun. "Lütfen Kyungsoo, benimle gel. Eğlenceli olacak."
Kyungsoo Baekhyun'un küçük bir çocuk gibi yalvarmasına güldü. "Bunu düşüneceğim."
"Evet!" Baekhyun havaya yumruk attı ve öğle yemeğini yemeye devam etti.
"Söz vermiyorum." diye ekledi Kyungsoo. "Finaller hala partiyi gölgede bırakıyor."
Yemekten sonra Kyungsoo ve Baekhyun ayrıldı. Kyungsoo yurda döndü. Baekhyun'un dersi vardı ama Kyungsoo öğleden sonra tamamen boştu. Yatağın üzerine çöktü ve finaller için hazırlanmaya başladı. Bir kaç saatini ders çalışarak geçirdi.
Bir süre sonra Kyungsoo, hiçbir şeye konsantre olamamaya başladı. Aklı sürekli Kai'ye ve en son birbirlerini 'gördükleri' ana kayıyordu. Bir süredir onu rüyasında görmüyordu ve bu onu yine sinirlendirmeye başlıyordu. Aslında, Kyungsoo o zamandan beri rüya bile görmüyordu. Rüyasız geceler geçiriyordu ve bu onu rahatsız ediyordu. Böyle gecelerin bir insanı rahatsız edeceğini kim tahmin edebilirdi ki?
Kyungsoo notlarını kenara koydu ve elini başının arkasına yerleştirdi. Kai'nin haricinde kendi hayatı da düşüncelerini istila ediyordu. Babası tamamen iyileşmişti ama hala evde tembellik yapıyordu. Annesi faturaları ödeyebilmek için iki işte birden çalışıyordu. Kyungsoo yardım edebilmek için başka bir iş bulmayı düşünmüştü ama o zaman da ders çalışmaya vakti kalmayacaktı.
Yan tarafa döndü ve gözleri boşluğa daldı. Yine Kai'yi düşünüyordu. Onu özlemişti. Onun için bütün bu şeylerden kaçıştı o. Onu gerçekle yüzleştiren her şeyden. Onunla olan maceralarını, onun sırıtışını ve eğlendikleri zamanları özlemişti. Ayrıca oturup hiç konuşmadan paylaştıkları sessizliği de özlemişti. Kısacası onunla ilgili her şeyi özlemişti. Onun varlığını, yakınlıklarını, onu üzerinde hissetmeyi, ellerini tüm vücudunda dolaştırmasını, dilinin onunkini kavramasını-
Kyungsoo oturdu ve gözlerini kırpıştırarak onu saran düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. 'Ne düşüyorum ben?'
Hiçbir şeye odaklanamadığı için ders çalışmak artık onun için imkansızdı. Bu yüzden yataktan kalktı, ceketini kaptı ve dışarıya çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nocturna Suppressio || Çeviri
FanfictionYazar: purpleskies Do Kyungsoo hayallerinde yaşamayı severdi. Saatlerce hayal kurar, gerçeklikten daha iyi bir yer bulmaya çalışırdı. Ama ya Kyungsoo tüm bu güzel rüyaların göründüğü gibi olmadığının farkına varmakta başarısızsa? "Sen rüyaları...