Çeviri: Musanna
...
"Endişeleniyorum."
Kyungsoo kahvaltısından kafasını kaldırdı ve yüzünde endişenin izlerini taşıyan Baekhyun'a baktı.Kyungsoo tabağını yarılamıştı, tabii eğer üç kaşık pilava bir tabak diyebilirseniz, ama Baekhyun kendisininkine hiç dokunmamıştı. Yemeğe başladıklarından beri Kyungsoo'yu izliyordu.
Kyungsoo kaşığını kenara koydu. "Neden?"
"Hep uyuyakalıyorsun." dedi Baekhyun. "Ve hiçbir şey yemiyorsun."
"Şu an yiyorum." diye cevap verdi Kyungsoo.
"Hayır, yemiyorsun. Sadece orada oturuyor, kaşığı ağzına tıkıp, birkaç dakika çiğnedikten sonra bitirdiğini düşünüp yutuyorsun, ve Allah aşkına, sadece pilav mı yiyorsun? Öteki yemeğine dokunmadın bile." Baekhyun kaşlarını çattı. "İyi misin?"
Kyungsoo ona gülümsedi. "Evet, Baek. Ben iyiyim. Sorun yok."
Baekhyun iç çekmeden önce ona bir süre baktı. "Tamam o zaman."
Sessizce yemeklerini yediler. Kyungsoo Baekhyun'un haklı olabileceğini düşündü. Gerçekten bir sorunu vardı. Bunu hissedebiliyordu. Birkaç haftadan beri, daha çok uyuyor ve her yerde uyuyakalıyordu. Gözlerinin altındaki siyah halkalar büyüyor ve teni gittikçe soluyordu.
Ve sadece görünüşü değildi sorun. Rüyaları da vardı. Ona rüyalarındaki çocuğu anlatmalı mıydı? Bulunduğu yerleri ona söylemeli miydi?
Baekhyun'a baktı. Sessizce yemeğini yiyordu. "Şey, Baekhyun..."
Baekhyun başını kaldırıp ona baktı.
"Sen hiç..." Kyungsoo doğru sözcüğü bulmakta zorluk çekiyordu. Sonunda güvenli bir soruda karar kıldı. "Rüyalar hakkında ne düşünüyorsun?"
"Onlar... rüyadırlar." (Ç/N: Hadi ya. Jkdfn) diye cevap verdi. Soru yüzünden kafası biraz karışmıştı. "Rüyalar rüyadırlar. Uyurken gördüğün şeyler oldukları haricinde onlar hakkında bir şey bilmiyorum."
Kyungsoo başını salladı. Bunu biliyordu.
"Rüyalarının gerçek olduğunu düşündün mü hiç?" Kyungsoo, Baekhyun'un onu garip bulmamasını umarak sordu. "Demek istediğim, rüyanda o kadar gerçek bir şeyi gördün ki rüya görmediğini düşündün, bu hiç başına geldi mi?"
Cevap vermeden önce biraz düşündü Baekhyun. "Şey, Bir akşam rüyamda dondurma yediğimi görmüştüm. Bir hafta boyunca özlemini çekmiştim. Düşüncesi uykularıma girmiş olmalı. Uyandığımda, dondurmayı aramaya başladım. Sonradan fark ettim ki rüyaymış."
"Ve sonra nasıl hissettin?" diye sordu Kyungsoo.
"Biraz aptal." Baekhyun kıkırdadı. "Ve biraz... boş. Bu kadar gerçek olacağını sanıp ona sahip olma düşüncesi kayboluyor."
'İşte bu', diye düşündü Kyungsoo, 'Ben böyle hissediyorum."
Onunla ilgili her şey ona kendisini boş ve aptal hissettiriyordu. Rüyaların rüya olduğunu biliyordu. Bunu söyleyebiliyordu. Kai orada olunca uyuduğunu anlıyordu. Ama aynı zamanda her şeyin gerçek olduğuna inanmaya da başlıyordu. Her şey siyah beyaz olduğunda belki daha az gerçek. Ama rüyaları renkli olduğunda, Kai'nin esmer tenini ve pembe dudaklarını gördüğünde her şey gerçek oluyordu. Gerçek hissettiriyordu.
Bu, böyle bir şeye inandığı için sabah uyandığında kendisini aptal hissetmesine neden oluyordu. Ve olmayan bir şeye tutunduğu için de biraz boş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nocturna Suppressio || Çeviri
FanfictionYazar: purpleskies Do Kyungsoo hayallerinde yaşamayı severdi. Saatlerce hayal kurar, gerçeklikten daha iyi bir yer bulmaya çalışırdı. Ama ya Kyungsoo tüm bu güzel rüyaların göründüğü gibi olmadığının farkına varmakta başarısızsa? "Sen rüyaları...