_Ah uykucular. Kalkın artık.
Gözlerimi ovuşturarak kalktım. Karen'in sesi beni uyandırmıştı. Ve tabi ki Hanry'nin söylenmeleri:
_Karen saatten haberin var mı? Bizi bu kadar erken uyandırmanın bir sebebi vardır umarım.
_Erken mi? İki saat sonra okul var Hanry ve sen hala erken diyorsun.
Emma'nın neşeli sesi kulağımı tırmalıyordu:
_Ah şu erkekler. Bıraksak öğlene kadar uyuyacaksınız. Olamaz seni unuttum Zoey. Erkekler ve Zoey. Hemen kalkın.
Bulanık görüşüm geçmeye başladığında kahvaltının hazır olduğunu fark ettim. Emma ve Karen salondaki büyük masaya kahvaltılıkları koymuşlardı. Pete benden önce kalkmış koltukta oturuyordu. Hanry ise direnişini devam ettiriyordu. Ben de yukarı tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı geri döndüm ve sofraya oturdum. Benden önce Karen'de gelip oturmuştu. Hanry hala direniyordu ama Emma'nın çenesine katlanabileceğini sanmıyordum. Onları yalnız bırakmak daha mantıklıydı. Pete'e seslendim:
_Pete hadi. Sen gel bari.
_Geliyorum.
Böylece Pete de geldi ve yemeğe başladık. Hiçbir sorunumuz yokmuş gibi konuştuk ve gülüştük.
Gıcık kız. Rose. Okuldan çıkmadan önce bunu yapmak zorunda mıydı? Ve o da neydi? Daha demin ne demişti o. Pete'le birbirimize baka kalmıştık. Ve o bu olayı normal buluyordu:
_Ah Pete. Şu paçavrayı bırak artık. Gel ve bizle takıl. Seni seviyorum. Benim ol.
_RoseZoey'le düzgün konuş.
_Onunla mı? Bu ne kadar zor sen biliyor musun? İyi bir şey söylemeye çalıştığımda beynim alarm veriyor.
Benimle böyle konuşmasına izin veremezdim:
_Senin beynin olduğunu bilmiyordum. Ve eğer sen kafatasının içindeki küçük bezelyeye beyin diyorsan senin için mutluyum. En azından sana yetiyor olmalı.
_Kapat çeneni!
_Tek söyleyebildiğin "kapat çeneni"'mi? Ama bence bu da senin için büyük başarı. Bezelyeden ancak bu kadarı çıkıyor olmalı.
Söylenerek ve simlerini dökerek yanımızdan geçip gitti. Pis şey. Bize bulaşmak zorunda mıydı. Pete döndüm:
_O ciddi miydi. Artık o kızdan nefret ediyorum.
_Neden yoksa kıskandın mı?
_Pete!
_Bana bayağı kıskanıyormuşsun gibi geldi.
_Komik değil.
_Tamam sustum. Hem sen neden hala buradasın. Dans kursuna gitmen gerektiğini sanıyordum.
_Karen'ı bekliyorum.
_Tamam ama üzgünüm beklerken senin yanında olamayacağım. Gitmem gerek.
_Nereye?
_Saat çok geç olmuş gitmem gerek. Görüşürüz.
Ve yine nereye gittiğini bilmiyordum. Yine cevap alamamıştım ve bu beni çok sıkıyordu. Bu sıkıntımı paylaşacak en uygun kişinin Karen olduğunu biliyordum ve çantamdan telefonumu çıkartıp onu aradım:
_Nerdesin?
_Emma'yla birlikte bir şeyle içmeye gittik. Neden sordun ki?
_Neden acaba. Bir düşün.
![](https://img.wattpad.com/cover/110441787-288-k6de0fa.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOEY
Bilim KurguNormal bir hayatı olan Zoey adındaki genç kızın hikayesi. Sadece tek sorun hayatını bunca yıldır başkalarının yönetmesi...