Hayatımdan Bir Parça

12) Çöpçatanlık Bizim İşimiz

Sezen Aksu'nun sesiyle dansa devam ediyorduk. Şarkı nakarata gelince ikimiz de aynı şeyi söyledik. 

''Ben sende tutuklu kaldım'' beni kendi etrafımda çevirip geri sarıldı, saçlarımın kokusunu içine çekti, o kadar güzel bir duyguydu ki.. Gülümseyerek sağ tarafıma baktım. Yankı ve Duru'nun dans ettiğini görünce gözlerimi kıstım. Duru ellerini Yankı'nın kollarında birleştirmişti. Yankı ise belini tutuyordu. Duru'nun söylediği bir şeyle Yankı gülmeye başladı. 

''Bunlar ne ayak?'' dediğimde bakışlarını benim baktığım yere çevirdi.

''Dans ediyorlar işte, bize bulaşmasınlar yeter.'' omzuna bir kere vurup kaşlarımı çattım.

''Onu mu diyorum? Baksana hallerine, nasıl gülüyorlar.''

'' Ne var bunda?'' dediğinde küçümseyerek baktım. Yok bu çocuk benim sevgilim olamaz. 

''Ne var mı? Şimdi anlarız, yaklaşalım şunlara biraz. Duru ben eşimden çok sıkıldım, sürekli ayağıma basıyor. Eş değiştirelim.'' dememle Bedir'i Duru'ya itip, Yankı'yı kollarıma almam bir oldu.

''Biraz suratsızdır ama idare edersin artık.''

''Cansu senin sevgilinle ben niye dans ediyorum. Alsana kızım sevgilini.''

''Ne diyorsun? Biraz bağır, Sezen'in sesinin güzelliğinden senin o cırtlak sesini duyamıyorum.'' 

İşte o an Duru ve Yankı'nın birbirlerine bakışlarını görmemle gülmemek için dudağımı ısırdım. 

İkisi de dudağını büzmüş dans boyunca birbirlerini seyrediyorlardı ki Yankı'nın ayağına sertçe bastım. 

''Ay çok özür dilerim, bilerek oldu. Şey yani yanlışlıkla oldu demek istedim.''

''Ya Cansu, çocuğun ayağını kırdın, dikkat etsene biraz''

''Abartma, birazdan geçer. Hem niye o kadar telaşlandın ki?''

''Tamam yok bir şeyim.''

''Şarkı bitti, ben bir lavaboya gidiyorum. Makyajımı temizleyip geliyorum canım.'' deyip ''O iş sende umudum'' bakışımı attım. 

''Dur bende seninle geliyorum.'' Duru'nun ağzından sözcükler sinirle çıkıyordu. Şimdi ne yapacaksın bakalım hanımefendi?

Duru lavaboya girdiğim anda kapıyı arkamdan kapatıp yanıma geldi.

''Dur sen söylemeden ben söyleyeyim. Eşleri değişiklik olması için değiştirdim. Hem sen niye bu kadar endişelendin ki? Ödün kopuyordu çocuğa bir şey olacak diye.'' bir yandan da makyajımı tazeliyordum. 

''Yok canım, ne alakası var ki. Arkadaşım sonuçta. Herkes arkadaşı için endişelenir.'' dönüp ona baktım ve gözlerimi devirdim.

''Herkes arkadaşı için endişelenir ama herkes arkadaşı dans ederken ayağına basıldı diye çığlık atıp kızarmış mı diye bakmak için ayakkabısını çıkarmaya çalışmaz Duru.'' dedim arkadaş kelimesinin üstüne basarak. 

''Tamam biraz abartmış olabilirim, ama ayak bu yani. Sonuçta her gün onun sayesinde yürüyoruz.''

''Sana boşuna malsın demediğimi bir kere daha anlayarak Bedir'in yanaklarından öpeceğim.'' 

''Bedir ne alaka?''

''Kendi yanağımdan öpemeyeceğime göre onunkini öperim daha iyi.'' kahkaha atmaya başlayınca bende güldüm.