Kapıda duran taksiye bindik ve alış-veriş merkezine doğru yola çıktık öne buket arkaya ise ben ezgi ve tuğçe oturmuştuk ezgi ''yarın okul var'' dediğinde hepimiz bir of çektik taksi mall of'un önünde durdu tuğçe taksi parasını adama uzattı daha sonra hep birlikte içeri girdik önce çanta sonra birkaç ayakkabı ve kıyafet mağazalarını gezdik hatta buket istediği ayakkabının numarasını bulamayınca deliye döndü ve avm'nin içinde sinir küpü gibi dolaştı ezgi avm'deki güzellik merkezine girmek isteyince bizde birkaç mağaza daha dolaştık daha sonra ezgi bizi aradı ve tekrar buluştuk taksiye bindik ve marinaya gittik evde de yemek yiyeceğimi bildiğimden çok fazla yememiştim daha sonra evlerimize döndük.eve gittiğimde annem dayım yengem teyzem ve eniştemin olduğu uzun masaya oturdum ve annemin yapmış olduğunu anladığım et yemeğini yemeye başladım annem babamın bir ay içerisinde yurt dışından döneceğini söylediğinde sevinçten havalara uçacaktım babam yaklaşık bir yıldır yurt dışındaydı ve türkiye'ye çok nadir gelirdi yemeğim bitince lavaboya gittim ellerimi yıkadım ve odama geçtim bilgisayarımı elime aldım ve petrol mavisi yatağıma oturdum sosyal medya hesaplarıma girdim ve arama çubuğuna batuhan gürel yazdım ve fotoğrafını gördüğüm profile tıkladım.kapım tıklanmadan bir anda açılınca refleks olarak bir anda bilgisayarın kapağını kapattım içeri giren kişinin kuzenim çınar olduğunu gördüğümde çınar geldi ve yanıma oturdu''yemekte yoktun'' dedim ''okuldan arkadaşlarım yemek düzenlemişlerdi oradaydım'' dedi ve bilgisayarımı aldı ''ver şu bilgisayarı'' dediğimde çoktan kapağı açmıştı bende ''gördüğüne göre alabilirim artık'' dedim ve elinden aldım çınar ''bu arkadaş kim hayalcim'' dedi bende ona bizim sınıftan olduğunu yeni geldiğini yanımda oturduğunu anlattım çınar ''hoşlanıyorsun sen bundan'' dedi bende ''birincisi onun bir adı var ikincisi tabikide batuhan'dan hoşlanmıyorum'' dedim ve geçiştirmeye çalıştım profilinde ailesiyle ilgili bir tane bile fotoğrafı yoktu hep kendi vardı fotoğraflarından sigara içtiğini öğrenmiştim çınar ''bir dakika bu çocuk daha önce imkb'de okuyordu kolejde ne işi var?'' dedi ''emin misin?'' diye sordum ''eminim bir dakika bekle'' dedi ve arkadaşlarından birini aradı ''şimdi sana bir şey soracağım bu batuhan gürel imkb'de değil miydi?'' dedi karşısındaki kişinin ne dediğini duymadım daha sonra çınar telefon konuşmasını sonlandırdı bana daha önce imkb okuduğunu anlattı telefonumu aldım ve kızlarla olan grubuma girdim ve kızlara olayı anlattım buket batuhan'ın torpilli olduğunu ezgi notlarının düzelmiş olabileceğini tuğçe müdürü dövmüş olabileceğini düşünüyordu benim ise kafam oldukça karışıktı ne yapacağımı bilmiyordum saat geç olmuştu çınarlar gitmişti bende kızlarla mesajlaşırken uyuyakalmıştım sabah erkenden uyandım kahvaltı yaptım ve odama gidip üstümü değiştirdim altıma mini bir şort üstüme beyaz bir bluz giydim ve çok sevdiğim siyah fötr şapkamı da alıp evden çıktım bu sefer beni okula şoförümüz yavuz amca bırakacaktı arabaya bindim ve okula doğru yol aldık yol boyunca telefonumla kızlarla mesajlaşmıştım okula vardığımızda bütün kamelyalar boştu bir tanesi hariç işte o birinde batuhan oturuyordu ve yanında bir kız vardı bende sınıfa doğru çıktım sınıfa girdiğimde sadece kaan vardı bende olanları ona anlattım ''o çocuğun normal olmasını beklemiyordum zaten'' dedi ve sınıfa derdi zoru süslenmek olan bir grup kız girdi ve batuhan hakkında konuşmaya başladılar hülya ''hayal bugün batuhanın yanında ben otursam bence hiç bir şey olmaz''dedi bende ''yok tatlım ya'' dedim ve önüme döndüm kaan ''fena bozdun'' dedi ve gülmeye başladı kızlar geldi yanımıza oturdu ve dünkü olayı konuşmaya başladılar bende çok merak ediyordum hatta meraktan ölecektim bende kızlara lavaboya gidiyorum dedikten sonra bahçeye indim ve onun olduğu kamelyaya doğru yürüdüm batuhan diye seslendim bana baktı ve yanıma geldi ''ne var?'' dedi bende ''sen bu okula hangi okuldan nakil oldun?'' dedim ''bence bu konu seni hiç ilgilendirmiyor'' dedi artık dayanamayıp ''ukala'' dedim batuhan ''bana mı dedin?'' diye sorunca da ''senden başka ukala mı var?'' dedim arkamı döndüm ve sınıfa doğru ilerledim aslında dışarıdan bakıldığında ukala değildi sarışındı ve bence sarışınlar ukala değil çok sempatik harika insanlardır çünkü bende bir sarışınım bence gayet tatlı insanlarız. merdivenlere ulaştım başım dönmeye başladı ve bu hastalığım yüzünden bundan eminim hastalığım için önce ameliyat olmam sonra kemoterapi görmem gerekiyor şu ana kadar gittiğim merkezlerde birkaç hasta görmüştüm benim gibi kanser olan doktorum ameliyatım olumlu geçerse kemoterapi görmeyeceğimi söylemişti şu ana kadar arkadaşlarımla birlikte bir kez annemle ise hiç gitmemiştim annem ısrarla gelmek istiyordu fakat ben onunla gitmemek için diretiyordum arkadaşlarım geçen sefer zorla gelmişlerdi ve ben onlara hiç bir şey söyleyememiştim bu hastalık resmen ölüm gibiydi zaman zaman hiç bir şey olmamasına rağmen burnum kanardı insanlar sorardı ve ben söyleyemezdim çünkü eğer söylerseniz size sanki virüs varmış gibi davranıyorlar ve siz onlara da bir şey diyemiyorsunuz çünkü buna hakkınız yok onları düşünceleri ile yargılayamazsınız böyle yüzlerce insan tanıdım ama sonunda böyle olmayan harika insanlar da tanıdım onlar ezgi buket tuğçe burak ve kaan onlar bana hep yardımcı oldular onlarla tanışmadan önce içine kapanık bir insandım kimse hiç bir şeyi anlatmaz kolay kolay kimseyle anlaşamazdım onlar beni karanlığımdan çekip alan kişiler ben ailemin tek çocuğu değilim çünkü onlar benim kardeşim annem ve babam arkadaşlarımı kendi çocukları gibi korur severler çünkü onlar benim kardeşlerim bazen küseriz birbirimize ufacık şeylerden kavga çıkartırız ama bu barışmayacağımız anlamına gelmez hep böyledir bu beni hep en iyi onlar anlar sınıfa ulaştım ve kızların yanına gittim kızlarla aram son zamanlarda eskisi kadar iyi değildi sürekli kavga ediyorduk hemde ufacık sebeplerden daha bu sabah merve yüzünden kavga ettiler merve yüzünüze gülse de arkanızdan atıp tutan insanları küçümseyen okuldaki nerdeyse bütün erkeklerle sevgili olan bir kızdı onunla sırf babalarımız arkadaş diye konuşur ona zor katlanırdım buket onunla konuşmaya başlayınca davranışlarıda ona benzemeye başlamıştı ve tuğçe ile ben bu konuda bukete çok gıcık olmuştuk daha sonra tuğçe bunu bukete söyleyince kavga çıkmıştı arkadaşlarımı çok seviyordum buket pek umursamasada onun yeri ayrıydı annem buketi çok severdi buketle 6 yıllık bir arkadaşlığımız vardı tuğçe ile ise 5 yıllık tuğçe çok sıcak kanlı espritüel bir kızdı ezgi ile 14 yıllık ezgi çok zor alışır çok çabuk soğurdu zor bir kızdı ama çokta tatlıydı ezgi ''daldın gittin'' dediğinde ''hadi aşağıya inelim'' dedim