Duyduğum cümleyle kahkahalara boğulurken söylediği şeyin ne kadar saçma olduğunu o da anlamıştı. "ve bunun türkçeside seni seviyorum demek" dediğinde "bende seni seviyorum"dedim elimden tutup eve doğru yürüdü salondaki şifonyerin içinden bir fotoğraf makinesi çıkardı "şimdi bir sürü fotoğraf çekileceğiz ve bu fotoğrafları bu güzel evimizin duvarlarına yapıştıracağız" dedi "evimiz?" dedim kafasını salladı üst kattaki odaya doğru götürdü beni burası onun fotoğraf odasıydı içeriyi aydınlatan dosyaların arasından çıkardığı zarfı açtı içinde benim fotoğraflarım vardı "ve sen gidince anladım sana olan hislerimi" sarıldım "ve ben ilk defa birine sarılınca hiç ayrılmamak istemedim" birlikte oturma odasına gittik küçük dar kanepede bağdaş kurarak oturdum kucağıma uzanıp gözlerini kapadı
"hadi ama hayal" gelen sese aldırmadan uyumaya devam ettim "saati kaç olduğundan haberin var mı?" gözlerimi araladım "sonunda" yattığım yerden kalkıp lavaboya doğru yürüdüm yüzümü yıkadıktan sonra "seni bekliyorum" diye bağıran batunun yanına gittim kahvaltı masasına oturmuş batu oturmamı beklerken "sen mi hazırladın cidden?" dedim batu ise gülümseyip "hazır patates ,hazır nugget, hazır poğaça,hazır portakal suyu" anlamsızca baktım ona "pekte özenmişsin" dedim daha sonra "gece kanepede uyuyakalmıştım sonra nasıl yatağa gittim" dediğimde batu "gece kalktığımda oturur vaziyette uyuyordun boynun falan tutulur diye düşünüp seni yatağa taşıdım" durdu "bende kanepede yattım" dedi kahvaltımızı da yaptıktan sonra beni evime bırakmıştı eve gittikten sonra buketi arayıp "bu akşam bize geliyorsunuz kızlara da haber ver" dedim volkanın ve emmanın dediğine göre odamda adım atılacak yer yoktu partiden sonra emma ve volkan cafede bıraktığım hediyeleri eve taşımıştı odama girdim ve hediyeleri açmaya başladım akşam kızlar geldiğinde bir mutlulukla aşağı indim kızlar "bişey var sende ama" dediğinde "batuyla birlikteyiz" diye pat diye söylemiştim ezgi "dün gece de onunlaydın değil mi?"dediğinde onaylarcasına kafamı salladım aha sonra elinde telefonumla kumsal geldi "hala telefonun çalıyor"
"batu"
"20 dakikaya kadar kapının önünde ol"
"tamam"
"kızlar batu bana şey dedi" kızlar gözlerini kısıp bana baktı tuğçe "ne dedi" düşünmeden söyledim " 20 dakikaya kadar kapıda ol" dedi kızlar kaşlarını çatmış hale aynı anda "ekildik yani" diye bağırdılar ezgi "neyse gel senin üstüne bişeyler bakalım" dedikten sonra odama doğru gittik kızlar dolabımdan seçtiği crop-top beyaz lacivert çizgili gömleği ve beyaz kot şortu giydim ve dışarı çıktım kızlar kapıdan bize bakarken batunun yanına gittim batu kızlara el salladıktan sonra bana döndü "bunun devamı nerde?" bunu duyan ezgi "öküzlük etme" diye bağırdı daha sonra batu "yürümekten vazgeçtim ya gel biz senle arabayla gidelim" dedi ve birlikte 'evimize' gittik eve gider gitmez yaptığımız anlamsızca şey fotoğraf çekilmekti daha sonra batu dolaptan benim için çıkardığı eşofmanı ve t-shirti getirdi "bahse girerim bunlarla daha güzelsin" dedi banyoya doğru yürüyüp üstümü değiştirdim batu mutfakta mısırları patlatmaya çalışırken yanına gittim "beceriksiz" dedim ve mısırları patlattım odaya gittiğimde kanepede bağdaş kurup oturmuş beni bekleyen batuya "dün ayaklarım koptu valla" dedim mısırları sehpaya bırakıp batunun dizine uzandım "ama doğru söylemem gerekirse dün o kadar güzel uyuyordun ki anlatamam yani" dedi yanaklarım kızarırken batuya filmi açmasını söyledim
sabah gün aydınlanırken gözlerimi açtım batu hala uyuyordu yavaşça kalkıp yüzümü yıkadım daha sonra elimde yastıkla geri döndüm batuyu uyandırmadan yavaşça uzanmasını sağladım başını yastığa koyarken ateşi olduğunu fark ettim "batu kalk hadi ateşin var" dedim onu kaldırmaya çalışırken daha sonra salondaki kutunun içinden ateş ölçeri çıkardım "batu hadi bak lütfen" derken batu kanepede doğrulmuştu üzerindeki t-shirti ıslattım ve tekrar giydirdim daha önce kumsal ateşlenmişti ve emma onun ateşini düşürmek için aynı yöntemi uygulamıştı bu yöntem ne kadar işe yarar bilmiyordum bu yüzden bir yandan tekrardan ateşini ölçtüm ateşi biraz daha düşmüştü aynı yöntemi tekrar tekrar uyguladıktan sonra ateşi nihayet düşmüştü yorulunca batunun hemen yanına uzandım
uyandığımda saat 15:37'ydi kalktım ve atıştırmalık bir şeyler hazırladım ve batuyu kaldırdım iyileşmesi için yemek yemesi gerekiyordu yüzünü yıkadıktan sonra "başım ağrıyor" dedi bitkinlikle "sabahta ateşin vardı zaten hadi doktora gidelim" dedim batu ısrarla "hayır gerek yok" diyordu kahvaltısını yaptıktan sonra kanepeye uzandı iyileşmesi için yaptığım papatya çayını kanepenin yanındaki sehpaya koydum "papatya çayını sevmem" dedi ve daha sonra "benim iyileşmem için sana ihtiyacım var" sonra beni kanepeye oturttu ve kucağıma uzandı elime bir kitap alıp okumaya başladım batu uyumayınca "uyumayacaksan ders çalışmanı öneririm çünkü 2 gün sonra okullar açılıyor " batu yerinden kalkıp gülümsedi "okulda kimse bilmesin bizi" dedi ben ise kaşlarımı çatıp
"neden bilmesin ki"
"karizmam çizilmesin hani"
"tamam kimse bilmesin"
sinirlenmiştim ve batuya hiç bir şey çıkmıştım dışarı eve gitmiştim kapıyı açan emma gülümserken "naber canım" dedi "iyiyim emmacım sen" dediğimde oturma odasına bakıp "ben iyiyimde volkan pek öyle değil gibi" dedi oturma odasına doğru ilerledim ve volkanın yanına oturdum "bir sorun mu var abi" dediğimde gergin gergin bana baktı ve "neredeydin?" diye çıkıştı birşey söylemeden ona baktım "kızlarla beraber" derken lafımı bölüp bağırarak "değildin! bak hayal sen burada kalıyorsun benim yanımda ve senin sorumluluğun bana ait benden bir şeyler saklıyorsun sabah evden çıkıp gece eve geliyorsun" derken buna daha fazla dayanamayacağımı hissettim ve "verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ben.. ben gerçekten özür dilerim" dedim berbat hissediyordum gözümden birkaç damla süzülmüştü hızla odama doğru giderken emmanın volkana "ona haksızlık ediyorsun" dediğini duydum bana haksızlık etmiyordu söylediklerinde haklıydı bu evde kalarak bütün sorumluluğu ona yükleyemezdim kapım tıklandığında volkanın sessizce "hayal kapıyı açarmısın. lütfen" göz yaşlarımı silip kapıyı açtım volkan "bak ben öyle demek istemedim sen bana hiçbir zaman yük olmadın" dedi ve sarıldı "hadi gel beraber aşağıya inelim hem kumsalda seni arıyordu"dedi beraber aşağıya indikten sonra emma ben ve volkan kumsalın barbie filmini izlemek zorunda bırakılmıştık