Sendeki huzuru kimseler bilmesin.
Gecede gelmişse kapıma bırak o da içeri girsin.
Öyleki özlemini gecelerde sana paylaşan, gecelerde sana kavuşan bu aciz adam gündüzü neylesin.
Sana saklandı ruhum.
Geceleri bana bırak n'olursun....
Bir gerçeği duyduğunuzda çoğu zaman yalan olan gerçeğinizi tercih ederdiniz. Gerçekler elbette ki her zaman kırıcı olmak zorunda değildir fakat benim hikayemdeki tüm gerçekler böyleydi. Yanlız kalmış yalanlara karışmış,içimdeki çocuğu uçuruma atmak zorunda kalmıştım. Uzaktan izlediğim asıl hikayem beni paramparça etmiş ama biri vardı ki bilmeden de beni toparlayabiliyordu.
Küçüktü. Benden daha küçük. Yaralarını nasıl sardı hiç bilmedim. Ona karşı attığım her adımda yavaş yavaş yanıyordum belkide. Benim yaralarım onu görmemle kamufle oluyordu ama o beni hatırlamıyordu belkide.
Sadece bir kez gördüğünüz, sadece bir kez sarıldığınız , ismini bilmediğiniz birini on yıl içinde bir kez hatırlamazdınız bile.
Nefesini nefesim yapmış, gölgesine çiçekler bırakmıştım. O beni bilmezken, ben onu ezberledim.
10 yıl,
İçimdeki çocuğu uçuruma Atalı on yıl oldu Chaya'm.Karşına çıksam bana yine şüphesiz sarılır mıydın?
Bu ne senin ne de benim hikayem.
Bu içimdeki çocuğun ölüm hikayesi.'Yaşam nefesi için
gelen kurtarıcı.'-CHALİS