Chaya.. Benim güzel küçük Chaya'm.Onu gördüğümde küçüktü. Gerçi bende çok büyük sayılmazdım. Ama en azından onu sevebilecek kadar büyüktüm diye düşünüyorum. 14 yaşındaydım. O oturduğu yerden öyle içli ağlıyordu ki hıçkırıkları yıldırım gibi düşüyordu kalbime. Çarpıyordu yüreğim, acıyor gibiydi. Ama o yaşta ne anlarım ki ben sevgiden. Bı annem öğretti bana sevgiyi. Sevgi huzur verir demişti, ama onu gördüğümde neden huzur yerine acı hissediyordum o zaman. Bilmiyordum işte dedim ya küçüktüm.
"Kalbim.." dedim anneme eve dönünce. Kalbimi tuttum." Kalbim acıdı anne."
Annem dizine alıp oturttu beni.
Kalbime dokundu.
"Neden bu kadar hızlı Lisandro?" Dedi. "Ne oldu?"
Omuzlarımı silkmis ellerimi annemin ellerine indirmiştim.
"Onu gördüm anne." Küçük bir nefes verdim ta içimden bı yerlerden." O.. Ağlıyordu."
O orda ağlarken bı adım attım ona. Sonra bir adım daha..Bir adım..İki adım.
"Hey." Dedim. Kafasını kaldırdı. Gözleri şişmişti.
"Neden ağlıyorsun?"
Küçük omuzlarını silkti.
"Ağlıyorum işte."
Yanına oturdum.
"Söylemeyecek mısın?"
Bana baktı.
"Biz seninle arkadaş değiliz."
Dedi.
Omuzlarımı silkmiş, dudaklarımı büzmüş ve ellerimi iki yana açmıştım.
"Olabiliriz."
...
07:20
Apartmanın önündeki kaldırıma oturmuş,Chaya'yı bekliyordum.
Daha düne kadar saklanarak izlediğim kızı şimdi onunla yürümek için bekliyordum.
Kalbim düşücekti.
Chaya bugün biraz daha erken gelmiş gibiydi. Beyaz conversleri üstüne kot tulumunu giymiş saçlarının yukardan yarısını toplamıştı.
Yanıma doğru geldi. Kalktım.
"Günaydın." Dedi bana.
Günler sana aydın güzel Chaya.
"Günaydın."
"Gidelim mı?" Başımı salladım ve yokuştan aşağı doğru yürümeye başladık. Buralar biraz ara sokaktı. Sessiz sakin olurdu.
"Bu saatte uyanmak korkunç." Dedi gözlerini büyüterek.
"Neden?"
Omuzlarını silkti.
"Bıraksalar akşama kadar uyurum."
Biliyorum.
"Neden uyumuyorsun o zaman."
Güldü.
