Eski Hikaye

Uzakta Kalan

...

Şok olmuştum adeta. Uyandığım bedenimin yanında 10 yıl sonra çıkagelen bu kadın hala yatakta olan beynimi de uyandırmıştı. Kadın dolu gözlerle bana bakıyor,ben ise kaybolan ailesini arayan küçük bir çocuğun uzanan yardım eline bakması gibi o kadına bakıyordum.
-Şey... buyrun ,geçin içeri.

Kadın içeri doğru yürüdü. Boyu hemen hemen abim kadardı,bir kadına göre ortalamanın baya bir üstünde bir uzundu. Sarı saçlara ve bal gözlere sahip olan bu kadın oturma odasına oturdu. Hakikaten kimdi bu kadın? Abim evli miydi? Evli ise bizden nasıl gizledi? Gizlediyse polis nasıl görmedi bunu öldükten sonra?...

Kafamda bu bir ton soruyla kadının arkasından ben de salona geçtim.

Kadına şaşkın şaşkın bakıyordum. Nasıl şaşırmayayım? Abimin eşi olduğunu idda eden biri 10 sene sonra kapımı çalıyor.

-Biliyorum,aklında tonlarca soru var Ahmet. Öncelikle kendimi tanıtayım. Belli ki Kaan sana beni söylememiş. Ben Hülya.

Çantasından kırmızı bir kitapçık çıkardı.
-İşte! Bu da Kaan ile evlilik cüzdanımız.

Hakikaten de evlilik cüzdanında abimin ve kadının resmi mevcuttu. Evet
,Kaan Soylu ve Hülya Çakır
Evlenme tarihi 21 Haziran 2013...

Abim daha üniversitedeyken bu kadınla evlenmişti.

-Üniversiteydeken tanıştık onunla. Çok hareketli biriydi ve üniversitenin ilk senesinden ilgimi çekti. Konuşkandı,cana yakındı. Hep bir popülarite merakı vardı onda. Daha ilk seneden iyi bir avukat olacağını kanıtlamıştı. 1.sınıfta tanıştık. Birbirimizi ölesiye seviyorduk.

-Ama abim... O Naz ile sevgiliydi. Üniversite 3. Sınıfta mı ne.

Kadın gözlerini bir süre kapatıp derin bir nefes aldı.
-Abin... Bana evlenme teklifi etti. 1. Sınıfın sonunda. Reddettim,ısrar etti. Ben reddettikçe ısrar etti. Aslında onu o kadar çok seviyordum ki ona hayır demek beni kahrediyordu. Sonunda onun inadı galip geldi bu aşkta. Sessiz sedasız bir nikah kıydık. Ailelerimize mezun olduktan sonra haber verecektik.

Merakla bu düğümün ne zaman çözüldügü anı anlatacağı yeri bekliyordum. Kadın o kadar inandırıcı konuştu ki doğrusu her dediği mantıklı gelmeye başladı.

-...Sonra abin... Değişti. Hem de aşırı değişti. Gözünü hırs bürüdü, para hırsı. Naz'ı ondan para sağlamak icin kullandı. Beni de bu oyuna davet etmek istedi.
-Bir dakika...Ne oyunu bu?
-Abin "Sözde" bize güzel bir gelecek sağlamak içinmiş. Kimsenin nikahtan haberi olmadığından kampüste herkes bizi sevgili bilirdi. Plan şuydu,Kaan bir yalanla benimle kavga edip ayrılacak. Naz ile sevgili olmaya başlayacaktı. Reddettim,apar topar ondan ayrılıp boşandıktan sonra Almanya'ya bir daha geri dönmemek suretiyle gittim. Orada bir yaşam kurdum kendime. Abin de plana kaldığı yerden geri döndü. Halit Kamer'in paralarını alacaktı.
-İyi de neden?
-Halit Kamer'i tanımıyorsun değil mi?
-Naz'ın babası işte.
Güldü kadın.
-Sadece Naz'ın babası olduğunu biliyorsun ha! Ünlü bir milyarderdi.
-Milyarder mi? Naz ve Oğuz birer dolandırıcı,bunu biliyor musun? Bu kadar zenginlerse neden dolandırıcılık yapıyorlar.
-Çünkü ailecek dolandırıcı oldukları için... Babaları görünürde zengin olan ve boş kağıtları sahil kenarı arazileri diye kampüs içinde Naz sayesinde Kaan'a ulaştırdı.
-Oyun içinde oyun yani?
-Aynen öyle. Kaan ,Naz Kamer'in servetine göz dikerken aslında dolandırılacaktı.
-Neden abim? Niye orta halli bir ailenin çocuğunu dolandırdı bunlar.
-Çünkü abin başarılı bir avukattı Kaan. Yüzbinlerce liralık dolandırıcılık davalarını sadece o çevirebilirdi. Üstelik hiçbir ücret vermeden,sadece Naz'a sahip olmak koşuluyla Kamer ailesi 1 verdikleri Kasoy'dan 500 almaya başladılar. Kaan bir müddet sonra bu işin gerçek yüzünü anlayıp Halit Kamer'in bir çulsuz olduğunu öğrenince bu işten sıyırmak istedi kendini. Bir gece beni aradı. Bir planı olduğundan ve onu uyguladıktan sonra benimle tekrar evlenmek istediğinden bahsetti. Sesini o kadar çok özlemiştim ki,aşk işte. O kadar yaptığı şeye rağmen ondan vazgeçemiyordum. Kabul ettim. Kaan birkaç haftadır bankalardan şirket adına yüklü miktarda kredi çekip kendi hesabına yatırıyormuş. Oğuz durumu anlamadan işini hızlı yapıp hisselerini satışa sunmuş. Oğuz ve Naz da çaresizlik içinde Kaan'ın hisselerini almış. Bu sayede Kaan hem Kasoy'dan kurtulmuş hem cebinde yüklü miktarda para koymuş hem de Kamer ailesini borç batağına saplatmıştı. Sonra ben beklemeye başladım Kaan'ı. Günler geçti aylar geçti ve Kaan'dan o güzel haber gelmedi. Sonra ben de unuttum ve eski hayatıma geri döndüm. 2 hafta önce Gökhan aradı,biraz sohbet ettik. Bana Kaan'ın öldüğünü söyledi. Beynimden vuruldum adeta. Meğer Kaan ben onunla o gece telefonla konuştuktan bir hafta sonra öldürülmüştü. Apar topar Türkiye'ye döndüm. Önce Naz'ı aradım. Biliyor musun hapise düşmüş,dolandırıcılıktan. İste daha demin bu sana anlattıklarım her şeyi ondan dinledim geçen hafta Bursa'da. Bursa'da memleketlerinde tutukevindeler şuan.