...
-Bahar'dı değil mi?Genc kadın hafif heyecanlı ve titrek bir sesle:
-Evet,Bahar.
-Bahar hanım burada yapmanız gereken iş öyle çok fazla değil. Buranın işletmesi için bize birisi gerekli. Eğer anlasırsak bu lokanta sizin elinizde dönecek.
-Tabii.
-Şartlarım öyle ağır değil. Lokanta çalışsın yeter.
-Anlıyorum.
-E hayırlı olsun.Genç kadına elimi uzattım. Çalışmaya alışkın olmadığım için bu kadını müdür yapmaya karar vermiştim. Birden koltuğu pencereme doğru sonbahar vakti yağan yağmura çevirdim. Bugün Hülya ablanın ölümünün ikinci yılıydı. Dile kolay iki yıl geçmiş. Verem onu erken götürmüştü öbür dünyaya. Giderken Dolunay'ımın yerini de bulmuştu ancak oraya gitmedim gidemedim. Dolunay'ın belki orada bir düzeni vardı. Onu bozmak istemedim. Hiçbir şey şu son 12 yıldır olabileceği en kötü şekilde yürümekteydi. Abimi öldüren Ali Yeten ise indirimlerle 10 yıl hapis cezası aldıktan sonra bugünlerde hapisten çıkmıştı. Zaten o kadar oldu bittiye gelmişti ki kimse o zaman da pek bir şey anlamamıştı. Artık iyice bırakmıştım onu da. Sadece öleceğim zamanı beklemek istiyorum.
-Ahmet bey.
Kadını unutmuştum. Aniden irkildim.
-Buyrun.
-Ne zaman başlayayım?
-Bugünden başlayabilirsiniz. Buyrun.Yerimden kalkıp onun geçmesi için gösterdim. Ardından diğer çalışanları çağırmak için odadan çıktım. Teker teker tüm çalışanlar benimle birlikte arkamdan geldi.
-Evet arkadaşlar Bahar hanımla tanışın. Bahar hanım artık lokantamızın müdürü. Benim yerime onu varsayın. Buranın emir komutası ona ait. Anlaşıldı mı?
Düzensiz bir senkronizasyonla kafalarını salladılar. Bahar'a dönüp gülümsedim. Böyle böyle Bahar'a alısa alışa günleri devirmeye başladık. Kalbimdeki Dolunay sevgisi ve özlemi ise bir gram olsun eksilmemekteydi. Onu tüm kalbimle hala bekliyordum veya bir cesaret Ağrı'ya gitme hayali kuruyordum. Kaç kez uçak bileti alıp iptal etmişliğim vardı.
Bir gece vakti iş çıkışı herkesi gönderdikten sonra ben de eve koyuldum. Arabam serviste olduğu için yürümeyi tercih ettim. Yerler yeni yağan yağmurdan dolayı ıslak ve hava da hafif soğuktu. Lokantanın 200 metre ilerisinde ana caddeye geçmek için bir ara sokak mevcuttu. Ara sokaktan içeri girdim. O sırada bir kadın sesi duydum:
-İmdat!Bu Bahar'ın sesiydi. Biraz ilerleyip dönemeci döndükten sonra eli bıçaklı bir adamı Bahar'ın karşısında Bahar'ı da yere çömelmiş bir şekilde buldum.
Adamın arkası bana dönüktü. Bahar ise gözlerini kapadığından beni görmemekteydi. Adam bıçağı sıkı tutmuyordu. O da korkuyordu sanırım acemi biriydi. Bıçağı bir eliyle belirli bir süre tuttuktan sonra diğer eline atıyordu. 10 saniye bekledikten sonra bıçağı yine sıkı tutmadığını farkedip eline tekme atarak bıçağı 10 metre öteye attım. Birden arkasını döndü. Arkasını döner dònmez burnuna yumruğumu salladım. O telaşla yere kapaklandıktan bir süre sonra ayağa kalkıp hızlıca kaçmaya başladı.
Baharın yanına gidip çömeldim:
-İyi misiniz?Bahar gözlerini açıp bana baktı:
-Ahmet bey!Ağlamaya başladı. Elinden tutup ayağa kaldırdım. Bacakları o kadar çok titriyordu ki yürüyemiyordu bile. Elinden tutup caddenin başındaki taksi durağına götürdüm. Oradan da evine götürdüm onu.
O günden itibaren Bahar ile yakınlaştık. Bu yakınlaşma benim gözümde arkadaşça bir yaklaşmaydı. Onunkinden o zamanlar şüpheliydim. Şimdi o da beni çok yakın bir dostu olarak görmekte.
Günler geçtikçe Bahar ile yakınlaşmamız da arttıkça o beni ben de onu evlerimize davet etmeye ve gece boyunca sohbet etmeye başladık.
Bir gece o benim evimdeyken Bahar konuyu evlilikten açtı.
-Neden hiç evlenmedin?
-Bana diyene bak,sen de evli değilsin.
-En azından konuştuğum birisi var. Sen?
-Ben birini bekliyorum.
-Kim?
-Boşver.
-Bir şey desem kızar mısın?
-Söyle.
-Seni biriyle tanıştırmak istiyorum. Bi arkadaşım,bence çok anlaşacaksınız. O da bekar ve çok iyi bir insan.
-Yok be Bahar,cidden o kafada değilim.
-Ya konuşacaksın sadece. Nereye kadar bu yalnızlık.
-Bilemedim ki.
-Yarın onunla buluşacağım sen de geleceksin tamam mı?
-Ya yok be Bahar.
-Tamam mı dedim.
-İyi iyi,tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Hikaye
General FictionArdınızdaki geçmişi ne kadar gizleyebilirsiniz?... Geçmişin gölgesinden kaçarken geleceği için o geçmişin üzerine yürüyen bir insanın hikayesi...