❣️12❣️

7.1K 596 33
                                    

Selamlar ben geldim. Evet yıllar sonra yeniden bu bölümü yayınlıyorum.

Bölüme gelirsek beklediğimiz bölüm geldi. Bu bölüm canımız biraz yanacak belki ama asıl yakıcı olan bence gelecek bölüm olacak... Hele de Feyza'nın canı çok yanacak...

Bölüm Şarkısı: Pera-Ağla

***
Birbirinden güzel beş gün ve birbirinden daha tutku dolu beş gece geçirmişti Feyza ve Samet o ilk geceden sonra. Samet her gün saat başı attığı aşk dolu mesajlarla Feyza'nın kalbini her gece de tutkusu ve ateşi ile genç kadının bedenini fethediyordu. Genç kız aklı bir karış havada hülyalı bakışlarla geziniyordu evin içinde.

Feyza gün boyunca Sümeyye Hanım'ın kini ve değişik istekleri ile uğraşmasına rağmen hiçbir şeyi önemsemiyordu bile. Ta ki o sabah gelen mesaja kadar. Mesajda gelip dosyayı almasını isteyen arşiv sorumlusu kız aklını karıştırmıştı. Önemli bir şey olduğunu söyleyip hastaneye gitmek istediğinde ona ne oluyor dercesine bakan sevgilisine bir cevap verememişti.

Şimdi hastane arşivindeki yere çökmüş, gözyaşları içinde eline verilen iki dosyayı inceliyordu. Melek Hanım ve Ahmad Bey'in ölüm nedenlerini içeren dosyalardı bunlar. Üstü güçle ve parayla kapatılmış iki cinayetin kanıtları elinde duruyordu. Bunu bir ayı aşkındır bulunduğu evdeki iki öksüz ve bir yetime nasıl anlatacaktı? Babasını hatırlamaya çalışan ama bunu bile yapamayan sevdiğine babasını ölüme gönderenin annesi olduğunu nasıl söyleyecekti? Söyledikten sonra adamını nasıl teskin edecekti, babasını annesi yüzünden kaybeden o adam nasıl toparlanacaktı? Bu sorular içini daraltmıştı, nefes bile alamıyordu.

Sonra bir de Kasım Bey ve çocuklarına durumu anlatması vardı. Kasım Bey canı kadar sevdiği ardından başka birine kalbinde yer vermediği kadının ölümüne neden olanın kardeşi olduğunu öğrendiğinde yıkılacaktı. Cemre ve Demir annelerini bir hiç uğruna kaybetmişlerdi. Bu ailedeki parçalanmış çocuklukların hepsi bir kadının ve o kadının duyduğu anlamsız kinin eseriydi.

Yerden güçlükle kalkıp üzerini düzeltti dosyaları dikkatle çantasının içine sıkıştırdı. Elektronik ortama geçildiğinden beri arşive pek kimse uğramasa da gizlilikle yürüttüğü işini kimsenin anlamasını ve yakalanmayı istemiyordu.

Hastaneden çıkıp taksiye bindikten sonra gözyaşlarını silip yüzüne sahteden bir gülümseme taşıyan maskesini takıvermişti. Derin nefesler alıp verdikten sonra malikanelerin ortak bahçesine girdi. Telefonunun kapalı olduğunu unutmuştu çantasından telefonu çıkarıp açtı. Bir sürü arama ve bir ton mesaj vardı hepsinde de "Sevgilim" yazıyordu. Son gelen mesajı açıp okuduğunda telaşa düşmüştü. Çünkü Samet hastaneye geleceğini merak ettiğini yazmıştı. Onu hastaneye ulaşmadan yakalaması gerekiyordu. Sesini neşeli bir havaya büründürmeye çalıştıktan sonra Samet'i aradı.

"Feyza neredesin sen Allah aşkına. Bir anda fırlayıp gittin, telefonun da kapalı arıyorum, mesaj atıyorum cevap yok." Samet'in endişeli sesine kıyamamıştı Feyza.

"Aşkım sadece gelecek ayın bazı çizelgelerinde sorun olmuş ben de onları hallettim geri döndüm bile." dedikten sonra iyi kıvırdığını düşünerek bir nefes verdi. Ancak bu gerçekleri söylemekten uzun süre kaçamayacağını biliyordu. Üstü seneler önce kabuk bağlamış ama izi hep kalmış o yarayı kanatmak, kapanmış defterleri tekrar açmak zorundaydı.

"Neredeyse hastaneye varmak üzereydim bende. Bir daha beni habersiz bırakma bir an korktum acaba o sarhoş geldiğim gecenin intikamını mı alıyorsun diye. Akşam görüşürüz sevgilim." arka taraftan adamın kullandığı arabanın güçlü motorunun sesi duyuluyordu. Telefonun kapanma sesi geldiğinde cesaretini anca toplamıştı. Adamın duymadığını bile bile mırıldandı.

İSTENMEYEN GELİN-GELİN SERİSİ- •GÜNCEL•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin