Merhabalar. Yavaş yavaş dönüyorum sanırım sahalara. Düzenleme notu olarak her hafta çarşamba günü bölümlerimizi geliyor ve 15 bölüm var finale. Hikayenin ortalarındayız yani.
Bölüm içinde geçecek bir kitap var o kitap Nehir Erdem yazarımın Huysuz ve Ruhsuz kitabı. Ben şu an onu beş yüz bininci kez okuyorum. Tavsiye ederim.
Bir de bu bölümü yazarken bir şeyler öğrenmemi sağlayan bir hikaye oldu. __SAS__ yazarımın Esnaf İşi Aşk hikayesi. Ben Bursa'ya gitmeden aşık oldum. Kendisi orada doğmuş büyümüş bir şanslı insan 😉 Onu da okuyabilirsiniz.
Bölüm Şarkıları: Tuğba Yurt-Ağır Yaralı
Tuğba Yurt- Aşk Sanmışız***
Üç koca gün, yetmiş iki koca saatten fazla zaman geçmişti Feyza'nın gitmesinin üzerinden. Samet hastaneden eve çıkacaktı bugün. Yoğun bakım sonrasında hızla toparlanmıştı bünyesi ancak bu bile yeterli değildi. Bir an önce iyileşip sevdiğinin ardına düşmeliydi. Hastanedeki psikolog ile psikoterapiye başlamışlardı. Adamın söylediğine göre güven problemleri ciddi boyutlara ulaşmıştı ve bunun yanında öfke kontrolü sağlamak konusunda da sorunları vardı. Feyza'yı bulduğunda ki bulabilirse demek daha doğru olurdu, ona bir daha aynı olayların yaşanmayacağını garanti etmesi gerekiyordu. Demir'in kendisine verdiği sözü tutacağına inanmak istese de bundan asla emin olamazdı.
Böyle düşünmesinin nedeni hem hâlâ oturtamadığı güven duygusu hem de kendi hatalarının farkında olmasıydı. Uyandığı gün bile yaptıkları düşünüldüğünde bunu da Feyza'yı korumak için yapmaları işten değildi. Bir an önce kendisini toparlaması gerekiyordu, sevdiği kadını araya kimseyi sokmadan kendi çabasıyla arayıp bulmalıydı. Kaybettiği her günde anne karnındaki bebeği daha da büyüyecekti. Baba olacaktı o, bebeğinin her anını bilmesi gerekiyordu. Kızı daha annesinin karnındayken bile babasının sevgisini hissederek büyümeliydi.
Yatağın yanındaki beyaz yüksek komodinin üzerindeki telefonuna uzanıp Feyza'nın o uyurken çektiği fotoğrafını buldu ve ekranın üzerinden okşadı usulca.
"Seni bulup kendimi affettireceğim gök gözlüm. Ne pahasına olursa olsun seni ve kızımızı yeniden buraya getireceğim."
***
Annesinin evinde yıllar önce bıraktığı gibi duruyordu odası. Seneler önce astığı posterleri, Harry Potter koleksiyonundaki yanında taşıyamadığı eşyaları hatta dört beş sene öncenin meşhur gençlik dergileri bile hepsi yerli yerindeydi. Üç gündür annesi ile konuşmak için fırsat kollasa da kendini bir türlü hazır hissetmemişti Feyza. Diğer birçok insanın aksine babasına annesinden daha rahat açılabilmişti. Annesi ile iletişiminin hep daha ciddi olduğu kesindi. Sıkıntıdan bunalmış şekilde yataktan kalkıp mide bulantısının geçmesini sağlamak için komodinin gözündeki krakeri ağzına attı.
Biraz yürümek de iyi gelirdi belki. Ayağa kalkıp çalışma masasının yanına gitti. Masanın üstünde o zamanlar harçlığından biriktirerek aldığı dergiler karışık şekilde duruyordu. En üstteki dergiye uzanıp aldı ve içini rastgele açtı. Karşısına çıkan sayfaya gülümseyerek bakmıştı. Dört beş sene öncenin en popüler oyuncularından birinin posteri yanda da verdiği röportaj vardı. Bunları okurken gülümsemeden edememişti. Çocukluğu ve gençliği yatıyordu burada resmen. O sırada yeniden bastıran mide bulantısı yüzünden dergiyi masanın üzerinde bırakıp banyoya koştu.
Nesrin Hanım kızında bir gariplik olduğunu sezinlemiş olmasına rağmen gelip kızının açılmasını beklemişti. Feyza üzerine gidildiğinde konuşacak bir kız değildi. Çok iyi ve çok merhametli olsa da hepsinden daha çok inatçıydı. Keçi emzirmiş gibi inatçıydı hem de, aklına bir şey koyduğunda önünde kimse duramazdı. Çocukluğundan beri olgun ve gururlu duruşunu hiç bozmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTENMEYEN GELİN-GELİN SERİSİ- •GÜNCEL•
Lãng mạn"Feyza anlıyorum intikam istiyorsun ama bin kez pişman olduğumu söyledim beni artık bununla itham etme. Yaşadığım bir travma, bir şok anıydı asla gerçek düşüncelerim değildi. Koynunda güvenle uyudum ben günlerce. Bana bir şans ver evlenelim hem bebe...