Merhaba arkadaşlar. Düzenleme sonrası yeni günümüz hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.
Bölüm Şarkıları: Feridun Düzağaç-Alev Alev
Seksendört-Yorma
***Belediyenin nikah dairesinden çıktıktan sonra arabasını bir kafenin önüne bıraktı Samet. Bugün gün boyu yalnızca Feyza'nın işlemlerini tamamlamak için uğraşmışlardı. Akşam kızıllığı hafiften belirmeye başlamıştı.
Ankara'ya gidip Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçiliğinden talep edeceği belgeler vardı. Bir yanı Feyza'yı bıraktığında onun yine kaçmasından korkuyordu.
Bir kafeye oturup sipariş verdikten sonra elini karnının üzerinde birleştirmiş genç kadına döndü.
"Ankara'ya benimle gelir misin?" Feyza adamdan gelen bu isteğin nedenini anlamamıştı. Kendini bir yolculuğa daha hazır hissettiğini de söyleyemezdi. Mide bulantısı bu derece şiddetli iken Bursa'dan dışarı adım atacak bile hâli yoktu.
"Bunu neden istediğini anlamıyorum Samet. Kusura bakma ama bu halimle uzun yol çekemem." Samet Feyza'nın bulantı dolu geçen hamileliğini göz ardı ettiğini fark edince yüzü düştü. Bir an önce gidip belgeleri alıp gelmesi gerekiyordu. Bu evliliği daha fazla geciktirmek iyi olmazdı. Aklına gelen fikirle gülümsedi. Bursa Ankara arası direkt uçuş vardı. Tabi bilet bulmaları gerekecekti.
"Uçakla gideriz. Ankara'daki arkadaşlarım sayesinde hiçbir zorluk çekmeyeceğimize emin olabilirsin. Aslı da orada zaten. " Samet söylediğinin ayırdına vardığında çok geçti. Feyza'nın gök rengi gözleri kararmış o gözlerde şimşekler çakmaya başlamıştı.
"Beni Ankara'ya yanında eski sevgilinle görüşmem için mi götüreceksin? " dedikten sonra kalkıp ellerini masaya dayadı genç kız.
"Hangi cehenneme gidersen git, Aslını mı görürsün artık ne yaparsın bilmem. Sonra gelir misin gelmez misin umurumda değil ama ben seninle hiçbir yere gelmiyorum. "Feyza ani bir hareketle çantasını alıp kalkıp gittiğinde Samet de ayaklanmış ve kafeden ayrılmıştı. Daha siparişler bile gelmemişti. Kızı kapıda yakalayıp kolunu tuttu. Feyza'nın onu kıskanması iyiye işaretti, içinde hâlâ umut taşımasına yeterdi bu gördüğü küçücük tepki bile. Kızı kendisine çevirdiğinde öfkeyle kararmış ve buğulanmış gözleri gördü.
"Feyza'm bir durur musun? Aslı benim her şeyden önce eski arkadaşım hem unuttun mu kız bir aya kalmadan evlenecek. Bir de sen az önce beni kıskandın mı?"
Feyza o an anlamıştı duygularıyla fevri hareket ederek köşeye sıkıştığını. Şimdi bu adama ne diyeceğini iyi düşünmesi gerekiyordu. Onu kıskanmadığını göstermesi, duygularını inkar etmesi gerektiğine inanıyordu hâlâ. Daha içini açmanın zamanı gelmemişti.
"Seni neden kıskanayım ki Samet? Sonuçta sen yalnızca eski sevgilim ve çocuğumun babasısın. Hem o kızla bir ortak noktamız var belki iyi de anlaşırız belli olmaz. Geliyorum seninle Ankara'ya." Kafası dimdik duruyordu, adama her anlamda kafa tutarak söylediği bu cümlelerin sonuçlarını kestirmemişti. Önünde zor günler vardı. Kıskanmıştı hem de çok ve kıskandığı kızla karşı karşıya gelmek zorunda kalacaktı.
Samet savaşçı kadınının bunu neden yaptığının farkındaydı ama suyu bulandırmaya niyeti de yoktu. Bu kadının yanında gelmesi nedeni her ne olursa olsun canına minnetti. Genç kadının eline uzanıp onu tuttu.
"Şimdi seni annenin evine bırakayım iyice dinlen ben de otele gideyim. Demir'i arayıp işlemi oradan hızlandırabilir miyiz diye öğreneyim. Uçak bileti ayarlamam da gerek tabi kaldıysa. Yoksa araba ile çıkarız yola."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTENMEYEN GELİN-GELİN SERİSİ- •GÜNCEL•
Romance"Feyza anlıyorum intikam istiyorsun ama bin kez pişman olduğumu söyledim beni artık bununla itham etme. Yaşadığım bir travma, bir şok anıydı asla gerçek düşüncelerim değildi. Koynunda güvenle uyudum ben günlerce. Bana bir şans ver evlenelim hem bebe...