Merhaba gecikme için özür dilerim. Ciddi anlamda yaz ortasında hasta oldum. Boğazım gözlerim şiş, sürekli uyuyorum ve ter içinde uyanıyorum. Bu bölümü de güçlükle bitirdim. Son bölümde Samet ve Ömer birbirlerini yumruklarla bir okşadılar.
Bakalım Samet ve Feyza'yı neler bekliyor? Bölümü kendime ithaf ediyorum. Kaç gündür bu bölümü yazmayı bekliyordum.
Bölüm şarkısı: Model- Değmesin Ellerimiz
***
Yediği yumruğun ve duyduğu cümlenin ardından karşısındaki adamı tartarak baktı Samet. Feyza'nın abisi olmadığını biliyordu belki de bu adam Feyza'nın akrabasıydı ya da arkadaşı. Aşk kafesteki kuşun yasını kuş kafesten kaçınca tutmak gibiydi. Elden gidince anlaşılıyordu değeri bazı şeylerin. Feyza'ya güvenmediği, güvenden korkan bir insan olduğu için bugün bu haldeydiler. Feyza ise ani gelen yumruğu gördüğünde elini ağzına kapatıp refleks olarak geri çekilmişti.
Samet sendelemiş vücudunu dikleştirip kendisine yumruk atmış adama öfkeden çok tehlikeli bir sakinlik ile bakıyordu.
"Kimsin nesin bilmiyorum ama istersen bir değil bin yumruk at ben bu kadını bırakmayacağım. Ayrıca bir daha bana yumruk atmaya kalkışırsan bende boş durmam." demişti. Ömer bu adamı yoklaması gerektiğini düşünmüştü. Ancak onlardan önce mantığını bulan Feyza araya girmişti.
"Ömer abi geldiğin için teşekkür ederim. Sanırım onunla konuşmam gerekiyor neyse ki yapacağımız hiçbir konuşma beni ikna etmesine yetmeyecek. " Ömer kıza bakıp söylediklerini yüzüyle gözleriyle de onaylamasını istedi. En sonunda kızdan işareti aldığında gitmeye karar vermişti. Ancak giderken kızın kulağına eğilip onu tembihlemeyi ihmal etmemişti.
"Yakınlarda olacağım yani bir mesaj uzağındayım. Seni üzmesine sakın izin verme. " Ömer gittikten sonra Feyza etraftaki insanlardan çekinmiş olsa da az önce oturdukları masaya tekrar oturdu. Ondan zaten bir teklif ya da bir davet beklemeyen Samet kızın karşısında önceden kendisine yumruk atan adamın oturduğu yere oturdu. Tüm olaylara şahit olup müdahale şansı olmayan garson kız masaya gelip sipariş sordu. İki iri yarı adamın arasına ufacık boyu azıcık kilosu ile girecek kadar ahmak değildi. Geçiştirmek için sipariş veren Samet'e bakarken tüm hisleri birbirine girmişti Feyza'nın.
"Feyza..." dedi Samet söze girmek için boğazını temizledikten sonra kızın masanın üzerindeki eline bir saniyelik bir bakış atmıştı. O eli tutabilmek isterdi ama uzun vadede bu mümkün görünmüyordu.
"Efendim Samet. Beni bu sefer nasıl bir ahlaksızlık ile suçlayacaksın merak ediyorum. Hem kovduğun gibi çıktım işte hayatından, annemin kucağına sığındım. Sen neden buradasın peki?" Samet ucu kırık paslı bir hançerin aşk taşıyan kalbimin kanatlarına battığını hissediyordu. Uçmaya hazır kalbi hançerle yere sabitlenmişti şimdi. Yine de savaşmak zorundaydı, bu lafları hak etmişti karşısındaki kızın kendinden almak istediği bir acı intikam vardı. Ona izin verecekti bu intikamı alması için ama o intikamı kendi evinde, yatağında ve evliyken alacaktı.
"Feyza canımı acıtmak istiyorsun biliyorum, başarılı da oluyorsun bunda. Ancak deli gibi pişman olan bu adamı vazgeçirmeye yetmez bunlar. "
Feyza masanın üzerindeki elini kucağına çekti. Elini tutmasından yeniden ümitlenmekten korkuyordu.
Bir kez daha kırılmaktan, bir kez daha mantığını kafese kapatıp duygularıyla hareket etmek düşüncesinden bile korkuyordu. İçi bu kadar acırken onu affedemezdi, belki de hayatı boyunca affedemeyecekti. Hayatın ne getireceğini ancak zaman gösteriyordu ve Feyza kalkanlarını zamana karşı bile indirmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTENMEYEN GELİN-GELİN SERİSİ- •GÜNCEL•
Roman d'amour"Feyza anlıyorum intikam istiyorsun ama bin kez pişman olduğumu söyledim beni artık bununla itham etme. Yaşadığım bir travma, bir şok anıydı asla gerçek düşüncelerim değildi. Koynunda güvenle uyudum ben günlerce. Bana bir şans ver evlenelim hem bebe...