1. Bölüm

27 1 0
                                    

    Sabah kalktığımda gördüğüm ilk şey siyah tavanım oldu. Alarmı kapatarak yavaşça yataktan doğruldum. Üzerime uzun kollu siyah tişörtümü giydim. Hava bugün kapalıydı. Yağmur yağacağa benziyordu. Merdivenlerden aşağıya indim. Annem mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Aç değildim ama bir şeyler yemezsem öğleden sonra dörde kadar aç kalacaktım. Isteksizce masaya oturdum.
  " Günaydın."
Babam gözünü telefondan ayırmayarak:
  " Günaydın."
;dedi zorla. Annem tabağımı önüme koydu. İçinde az biraz yumurta ve bolca domates vardı. Domatesi hiç sevmem. Sonra da annem kendi tabağını ve babamınkini masaya koydu. Tabaklar ağzına kadar yumurta doluydu ve bir tane bile domates yoktu. Anneme baktım.
  " Sağlığın için. Fazla kilo alırsan bu hiç iyi olmaz. Kilon ne durumda?"
  " Bir kilo verdim anne."
  " Aferin."
Babam telefonu kapayıp masaya koydu.
  " Ya baklavalar?"
  " Altısı da yerinde baba..."
  " Sakın kondisyonunu düşürme. Istanbul'a gidince sana bir antrenör bulalım. Piyano ve çello derslerine de devam edeceksin."
  " Sen nasıl istersen baba."
    Adım Gölge Karabulut. Dünya üzerindeki ilk çocuk kuklayım. Evet, o benim. 15 yaşımdAyım ve birazdan Antalya'yı terk edip, Istanbul'a taşınmak üzere yola çıkıcaz. Yeni okuluma ve hayatıma. Okullar üç hafta sonra açılacak. O yüzden erkenden yola çıkıyoruz.
    Size ailemden bahsedeyim. Ayrıldılar ama bazı sebeplerden ötürü bazen bir araya gelirler. Babam bir dış mimardır. Annem ise eski silah imalatçısı ama şuan bir reklam ajansında çalışıyor. Bende ailemin kusursuz kızı olmaya çalışyorum. Ailem biraz... Fazla sertler. Ve bana dört yaşımdan beri böyle davranıyorlar. Beni mükkemmel bir evlat yapamaya çalışıyorlar.
    Onlar bağırır. Yere bakarım ama başımı eğmem. Onların lafları altında ezilirim ama dik durmaktan vazgeçmem. Onlara bir şey söylemem ama asla ağzımı tam kapatmam. Benim hayatım... İşte böyle.
    Bir onların tabağına bide kendiminkine baktım.
  " Yukarda koli unuttum galiba."
Sofradan kalktım ve odama çıktım. Aç kalmayı göze aldım. Aslında odam tamamen boştu. Yanlızca yatağım vardı. Çarşafları söküp, kapının kenarındaki koliye tıktım. Sonra da koliyi kucaklayıp aşağıya indim. Nakliyat kamyonu son eşyaları aldıktan sonra yola çıktı. Bizde havaalanına gitmek için taksiye bindik. Arkadaşlarıma veda edebilirdim. Ama istemiyorum. Nasılsa görüşücez.

ÖzGölHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin