~LETTER | 1~

7.9K 235 111
                                    

"2 yıl önce"

"Yüzüne ne oldu yine baban değil mi?"

"Evet ama fazla açılmıyor yani bu sefer fazla vurmadı"

"Fazla vurmadı mı ya nasıl az vurmak bu şu yüzünün haline bak" dedim ve elimi yarasının üstüne koydum. 

Babası her gün onu dövüyor dövme sebebi ise işleri. Özellikle son günlerde işlerinin pek iyi gitmediğini duydum ama bu bir insanın kızını dövmesi için geçerli bir sebep değil.
Eliyle elimi tuttu ve aşağıya indirdi

"Jung kook iyiyim ben gerçekten alıştım artık acımıyor " dedi ve gülümsedi

"Tamam ama hyeri şu yüzüme bak babanı artık öldürmek istiyorum"

"Jung kook ondan ne istiyorsun?"

"Ne mi istiyorum ya bunu nasıl sorarsın ben kaç kere sırf o seni dövdü diye seni kaybedecektim söylesene hyeri kaç kere onun yüzünden canına koymaya kalmıştı" dedim kafasını yere eğdi. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
Başını göğsüme yasladım

"Tamam ağlama özür dilerim ama yarın gidip  o adamı şikayet edeceğiz lütfen"

"Tamam"dedi ve duraksadı
"Tamam gidelim hatta şimdi gidelim çünkü ben daha fazla dayak yemek istemiyorum" dedi ve elimden tutup kalktı.
Gözyaşlarını sildi ve kafasını kaldırıp bana baktı

"Daha fazla üzülmeni istemiyorum hyeri "

"Gidiyor muyuz" dedi ve beni çekmeye başladı.

Hep böyleydi üzülür ama birkaç göz yaşı döküp kalma acısını içinde atar asla etrafındaki insanlara acısını yansıtmayı sevmez. Babası onu ne kadar döverse dövsün asla babasının yanında ağlamaz  atar acısını da baba sevgisine olan özlemini de içine atar....

Karakola geldiğimizde bizim ekibin yanına gittik ben onlara olanları daha önceden anlatmıştım zaten onun için hemen dosyaları felan hazırlamaya koyuldular. Bizde hyeri ile aşağı indik

"Daha iyi hissediyor musun?"

"Teşekkür ederim jung kook her zaman yanımda olduğun için"

"Hyeri sana söz veriyorum anneni de birgün  bulup sana getireceğim" dedim o anda telefonu çaldı

"Kim arıyor?"

"Babam arıyor"

"Ne oldu ki acaba"

"Bilmiyorum bakalım" dedi ve telefonu kulağına götürdü

"Efendim baba"

"..................."

"Siz kimsiniz?"

"...................."

"Ne" dedi o an yüzünde ki ifadesizlik beni korkutmuştu göz yaşları bu sefer bi farklı akıyordu

"Aşkım ne oldu"

"Jung kook babam"

"Ne oldu babana"

"Jung kook hastaneye gidelim"

"Tamam ama babana ne oldu"

"Bilmiyorum ama hızlı olmamız lazım" dedi hızlıca arabaya bindik

Hastaneye geldiğimizde doktorlar bir o tarafa bir bu tarafa koşturuyordu. Aynı yıllar önce gördüğüm o sahne gibi benim annem ve babam da trafik kazası geçirdiği zaman  aynı böyleydi hastane,doktorlar etrafta koşuşturuyorlardı.

Sekreter babasının ameliyatta olduğunu söyledi koşarak ameliyathanenin önüne gittik bir kaç dakika sonra bir doktor çıktı hyeri hızlıca doktorun yanına gitti

"Babam nasıl iyi değil mi?"

"Üzgünüm"

"Ne üzgünüm derken"

"Babanız geldiğinde çok kan kaybetmişti"

"Doktor bey yani" dedim

"Evet hastayı kaybettik" dedi ve uzaklaştı. Bunu duyduğu an hyeri bir duvara yaslandı ve yere çöktü bende yanına oturdum. Elimi omzunun üzerine koydum ve ona sarıldım

"Ağlama güçlü ol" diyebildim çünkü ben hem annemi hemde babamı aynı anda kaybettim yani bu acıyı bol bol yaşadım.
Uzun süre orada öylece oturduk hiçbir şey söylemedi sonra birden konuşmaya başladı

"Evet beni sürekli döverd ama herseye rağmen o benim babamdı jung kook yani annemden sonra onu da kaybetmek şuan kendimi bomboş hissediyorum sanki hayattan hiçbir beklentisi olmayan insanlar gibiyim bomboş" dedi ve sustu sanki haykırmak istiyor ama kelimeler ağzından çıkmıyor gibiydi. Bende ağlıyordum bu sefer ilk defa onun yanında ağlıyordum

"Ben özür dilerim hyeri babanı şikayet etmen için seni zorladığım için"

"Sen de böyle mi hissettin jung kook yani annen ve baban öldüğü zaman"

"Aslında söyleyecek çok şey vardı aklımda etrafındakilere bağırıp çağırmak istedim o an çok üzülmüştüm çünkü çok küçüktüm aynı anda hem annem hemde babamı kaybetmek çok ağır gelmişti"

"Keşke o zaman da ben senin yanında olsaydım" dedi

"Peki kim babamı neden vurdu ne istediler ondan"

"Eve gidelim mi?"

"Jung kook artık eve gelip bağıracak bir babam olmayacak" onu kolundan tutup kaldırdım

"Bana güven anneni sana getireceğim" dedim ve ona sarıldım

"Şimdi sadece eve gidelim" diye devam ettim. Hiçbirşey söylemiyordu ben ne dersem onu yapıyordu.

Eve geldiğimizde ben hemen duşa girdim. Hyeri de içerdeki koltuğa uzandı ağlaması hala durmamıştı onu susturmaya çalışmadım çünkü ağlarsa belki içindeki acıları daha da azalacak diye düşündüm.

Duştan çıktıktan sonra aşağı indim ve hyeri'ye seslendim

"Aşkım aç mısın birşeyler yiyelim mı?"

"Jung kook sen miydin?"

"Efendim?"

"Babamı öldüren sen miydin?"

"Hyeri sen ne dediğini biliyor musun" dedi
ben bunu söylerken o çoktan kapının önüne gelmişti

"Neden yaptın bunu ha ne istedin babamdan" diye çıkıştı ne oldu birden​ neden böyle davranıyor

"Hyeri iyi değilsin gel biraz dinlen"

"Evet sendin sakın peşinden gelme yoksa canıma kıyarım" dedi ve evden çıktı. Biraz durduktan sonra peşinden gittim ama çoktan uzaklaşmıştı onu bulamadım...

  
                           ~~SON~~

YENİ BİR KURGUYLA KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENEREK OKUYACAĞINIZ BİR KİTAP OLURİLK BÖLÜM NASILDI??

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


YENİ BİR KURGUYLA KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENEREK OKUYACAĞINIZ BİR KİTAP OLUR
İLK BÖLÜM NASILDI??

HEPİNİZİ COK SEVİYORUM😍🤗
KENDİNİZE İYİ BAKIN 🤗🤗

LETTER - JJK ✔️TAMAMLANDI✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin