"Biliyor musun Hyeri ben artık sana sadece aşk değil nefret de besliyorum ve sen bu nefreti gün geçtikçe arttırıyorsun"
"Bunları önemsemiyorum sadece kendine dikkat et"
"Eğer beni sevmiyorsan neden beni düşünüyorsun"
"Çünkü sen ................. ben...
Saatlerdir aynı yerde bir santim bile hareket etmeden öylece oturuyorduk. Geçmişte yaşanan kötü şeylerden bahsetmek yerine sadece güzel şeylerden bahsederek kendimizi mutlu ediyorduk.
Jung kook ne kadar söylemek istemese de annemi bulduğunu söyledi. Bu beni hem üzdü hem mutlu etti hem şaşırttı.
Üzdü? Beni istemeyen bir annem varmış ve ben böyle bir anneyi yıllarca aramışım.
Sevindirdi? En azından annem yaşıyor yanında olmasa da bir annem var.
Şaşırttı? Jung kook sırf benim için İngiltere'ye annemle konuşmak için gitmiş ama annem beni istemediğini hatta yeni çocuğunun olduğunu söylemiş ama babam hiçbir zaman bana böyle anlatmadı her zaman annemin gitmesi gerektiğini ve şuanda yaşasa bile asla evlenip benden sonra çocuğu olmayacağını söylüyordu. Belki de o da böyle biliyor ve ümit ediyordu.
Telefonumun çalmasıyla kot ceketimin içinden telefonumu çıkardım. Jimin arıyordu. Jung kook oldukça şaşırmış bir ifadeyle bana bakarken telefonu açtım ve hoparlör'e aldım
"Hyeri? Ne oldu konuştun mu barıştınız değil mi?" Jimin bunu duyunca hayır anlamında işaret yaptı ve ağlıyormuşum gibi yapmamı söyledi. Bende Jung kook'un dediği gibi sesimi ayarladım ve konuşmaya başladım
"H-hayır jimin dediğim gibi beni dinlemedi ve...."
"Ve ne?"
"O gitti"
"Nereye"
"Bilmiyorum sadece jimin'e onu sevdiğimi söyle ama artık dayanamıyorum uzak dur benden diyip gitti jimin" dedim ve hıçkırırarak ağlıyormuşum gibi yaptım.
"Ne diyorsun Hyeri bu şimdi mi söylenir. Kahretsin ya nereye gitti bu çocuk" diyince Jung kook daha fazla dayanamayıp büyük bir kahkaha attı.
"J-jung kook" Jimin'in sesi endişeli geliyordu "Barıştınız değil mı?" "Neden yalan söylüyorsunuz ya çok korktum" dedi bende Jung kook'a eşlik etmeye başladım. İkimizde kahkahalarla gülüyorduk. Jung kook gülmeye son verip konuşmaya başladı
"Evet evet barıştık"
"Ciddi misin e bu süper"
"Bencede mükemmel" dedi ve bana bakıp gülümsedi.
"Bu gece kutlama var o zaman eski günlerdeki gibi sen ben ve hyeri içmeye gidiyoruz yehuu" baya yüksek ve mutlu bir şekilde gelen Jimin'in sesi istemsizce gülümsememe sebep olmuştu.
"Tamam geliyoruz" bunu söyleyip telefonu kapattı Jung kook.
"O zaman gidelim" dedi ve kalkıp yavaş yavaş ilerlemeye başladı Jung kook
"Peki" dedim ve kalkıp hızlıca Jung kook'un koluma girdim
"Eğlenceli bir gece olacak gibi"
"Jimin aynı jimin ben aynı Jung kook ve sen aynı Hyeri olduğumuza göre fazlasıyla güzel bir gece olacak" dedi ve sıkıca tuttuğu elime bir öpücük kondurup gülümsedi
🐰❤️🐰🐰❤️🐰🐰❤️🐰🐰 ❤️🐰🐰❤️🐰
Oradan hızlıca dönüp mutlu bir şekilde eve döndük. Jimin kapının önünde bizi bekliyordu. Bizi görünce sevinçle ikimize birden sıkı sıkı sarıldı.
Bizden çok sevinmiş gibiydi. Sanki hayatının aşkını bulmuş gibi mutluydu.
Birşeyler atıştırıp hızlıca evden çıktık ve eskiden sürekli gittiğimiz bara gittik. Orada çalışanlar da Jung kook'la barıştığımızı duyunca çok sevindiler.
Tam içmeye başlayacakken jimin durun anlamında işaret etti
"Bir daha hiç ayrılmamanız üzere" dedi tam içecekken jimin yine konuşmaya başladı
"En az bir yıl sonra küçük Jung kook ve küçük hyeriler görmek istiyorum" diyince Jung kook'la birbirimize baktık ve güldük
"Ler?"diye sordum ve şaşkınca jimin'e bakti
"En az dört yada beş de olur" dedi ve kahkaha attı. Jung kook hafif utanmış gibi yanakları kızarmıştı.
Utanınca bile çok yakışıklı ve cool görünen bir adama aşığım.
*1 saat sonra* *Yazardan*
Hyeri ve jimin çoktan sarhoş olmuşlardı bile. Jung kook iyi bir içici olduğu için pek sarhoş olmamıştı yada günün sonunda önemli bir teklif de bulunacağı için mi fazla içmemişti?
Jimin yine çapkınlık peşinde Hyeri ise Jimin'in çapkınlıklarına gülüyordu.
Bir ara ikisi ayağa kalkıp saçma sapan dans etmeye başladıklarında Jung kook onlara masaya oturmalarını söylese de onlar bunu umursamıyordu bile.
En sonunda Jung kook dayanamayıp o da onlara katıldı ve onlarla dans etmeye başladı
Bar oldukça kalabalık olduğu için fazla dikkat çekmiyorlardı. Herşey eski günlerdeki gibiydi. Jimin çapkınlık peşinde Hyeri ona gülüyor ve Jung kook ise onların saçmalıklarını izliyor.
Dans pistinin önüne gelince herkes yavaş yavaş geri çekiliyordu. Evet bu jung kook tarafından ayarlanmış bir şeydi
Jiminde insanlarla birlikte kenara doğru ilerledi Şimdi herkes onları izliyordu Hiçbirşeyi anlamayan Hyeri şaşkın gözlerle etrafına bakınarak insanların neden geri çekildiklerini anlamaya çalışıyordu
"Hyeri....."
"Efendim"
"Sarhoş insanın lafına güven olmaz diyorlar ama ben senin her haline güveniyorum" dedi ve hafifçe öksürüp söze başladı
"Herşeyi silip yeniden başladık herseye,iki yıldır hayalini kurduğum o anın tam ortasındayız. Kısaca......seni seviyorum Hyeri benimle evlenir misin" dediğinde Hyeri olduğu yerde kalmamıştı.
Yıllardır hayalini kurduğu o anı şuanda hiç beklemediği bir anda yaşıyordu. Bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra Jung kook'a sıkı bir şekilde sarıldı
" Bu da soru mu tabiki eveeeeet" dedi yüksek sesle ve koca barda alkış sesleri yankı yapmaya başladı.
Alkışların da son vermesinden sonra barda yüksek sesli müzik tekrar sessizliği bozdu. Herkes az önceki gibi dans etmeye başladı. Jung kook ve hyeri ise hala öylece birbirine bakıyordu.
Hyeri'nin ağladığını fark eden jung kook eliyle hyeri'nin göz yaşını sildi
"Bir daha asla ağlamana izin vermeyeceğim sevgilim" dedi ve hyeri'nin anlından öptü....
-SON-
Ani bir final bölümü oldu ama güzel yerde bitsin istedim uzatıp sizi sıkmak istemiyorum. Umarım beğenmişsinizdir. Umarım kitabı beğenerek okumuşsunuzdurrr Yeni kurgularda görüşmek üzere
||ÖZEL BÖLÜM GELECEK||
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.