Burası gerçekten büyük bir araziydi. Tüm ekip gelmişti fakat hepsi saklandı.
Taehyung ve jimin yanında gelmek istedi fakat Hyeri'nin sağlığı için bu çok zararlı olduğu için onlarında ekip ile geriden gelmelerini söyledim. Jimin önce bırakmak istemese de Hyeri'nin benim için ne kadar önemli olduğunu bildiği için kabul etti ve ikisi ekibe katıldı.Onlar arkadan gireceklerdi. Baya ilerledim ve arazinin giriş kapısının önüne geldim kapının önünde beş altı tane adam vardı. Kapının önünden Hyeri'nin bağırma seslerini duyabiliyordum ve duydukça kalbime bıçak saplanıyormuş gibi acı çekiyordum.
Adamlardan biri içeri girdi ve beş dakika sonra yanıma geldi"Polis olmadığına eminsin değil mi?"
"Eminim kimse yok"
"İyi o zaman içeri gir" dedi ve beni kolundan tutarak içeri doğru sürükledi. Tam Hyeri'nin önünde kolumu bıraktık Hyeri'yi böyle görmek cidden beni paramparça yaptı. Hyeri kafasını kaldırdı ve bana baktı. Uzun süre birbirimize baktık
"Neden geldin parayı alınca seni de beni de öldürecekler" diye fısıldadı
"Birşey olmayacak" dedim ve gülümsedim
"Ne fısıldaşıyorsunuz kendi aranızda"
"Parayı getirdim ver kızı da gidiyim polisim ben senin gibi insanlarla uğraşamam"
"Aaaa polis bey kalbimi kırıyorsun ama"
"Senin kalbin de mi vardı adi herif bırak kızı işte paran hazır"
"Sakin ol burada sen sağ çıkacaksın Hyeri....... evet o bendim babanı öldüren de sana iki yıldır ölüm tehditleri gönderen kişi bendim sende baban gibi öleceksin Hyeri sana acıyorum"dedi ve kahkaha attı
"O da sağ çıkacak" dedim o anda tekrar büyük bir kahkaha attı ve arkamda olan adamlara işaret yaptı. Adamlar önüme geldi biri tam elini çantaya uzattığı an sertçe karnına tekme attım adam yere yığıldı. O anda üç dört kişi aynı anda üzerime gelmeye başladılar. Hepsini aynı anda vuruyordum bunun eğitimini aldığım için hiç zorlanmıyordum. Tüm adamlar yerde can çekişirken Hyeri'nin başında bekleyen patronları bir yandan şaşkın şekilde adamlarına bakarken bir yandan da onlara kalkıp bana saldırmalarını söylüyordu.
Adamların hiçbiri kalkamıyordu çünkü hepsine gerçekten sert yumruk ve tekmelerle girişmiştim.
Adam Hyeri'ye daha da yaklaştı ve bir çırpıda hyeri'nin tüm saçlarını eline doladı. Hyeri bağırmaya başladı
"Bıraaaaaak saçım aaah"
"O elini çek"
"Çekmezsem ne olacak?" Diye sordu ve daha çok çekmeye başladı
"Saçıııım" diye bağıran Hyeri'nin gözünden yaşlar akıyordu
"Şimdi ne yapacaksın Jeon Jung Kook?"
"Bittim lan sen" dedim ve ona doğru yürümeye başladım. Adam babamın yaşlarındaydı. Tam önüne geldim ve elimle hyeri'nin saçını çektiği elini tuttum ve hyeri'nin saçını acıtmamaya çalışarak elini hyeri'nin saçından çektim. Elini arkasına götürdüm ve sıkarak elini çevirdim. Elinden çıt çıt sesler geliyordu bu sesi normalde sevmezdim ama bugün bana zevk veriyordu.
"Elleme demiştim değil mi sana?" Dedim ve Hyeri'nin kolundan tutup girdiğim kapıya doğru yürümeye başladım. Tüm adamlar yerdeydi şuanda çıkmak için sadece dışarıda ki adamları halletmem gerekiyordu. Onu da Jiminlere haber verdim. Bir kaç dakika kapının arkasında durduk adam bana küfürleri arasında tehtitler yağdırıyordu.
Hyeri ondan korktuğu için arkamda duruyordu tam kapı açıldığı anda adam ters bir hareket yaptı ve beni önüne alıp boynuma cebinden çıkardığı bıçağı dayadı. O anda Hyeri büyük bir çığlık attı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LETTER - JJK ✔️TAMAMLANDI✔️
Fanfic"Biliyor musun Hyeri ben artık sana sadece aşk değil nefret de besliyorum ve sen bu nefreti gün geçtikçe arttırıyorsun" "Bunları önemsemiyorum sadece kendine dikkat et" "Eğer beni sevmiyorsan neden beni düşünüyorsun" "Çünkü sen ................. ben...