10

317 26 0
                                    


''Kollarında bileklik oluyor mu ?''

''Yani şey gibi mi?'' Baekhyun kendi bilekliğini evde bırakmıştı.Kyungsoo sehpanın üzeride duran kırmızı sembollü bilekliği kaldırdı.''Bunun gibi mi ? hiç farketmedim.Bir sürü takıyorlar.'' Hatırlamak için kendini zorladı.Ama bileklikleri bunlara benzemiyordu.Onlarınki deriydi.Luhan ve arkadaşlarının hepsinin kollarında onlardan vardı.Kyungsoo fazla dikkat etmemişti. ''Belki''

''Üzerinde beyaz semboller mi var ?'' Chanyeol önemsiz bir şeymiş gibi sordu bu soruyu.Başını öne eğip gitarı gerek olmadığı halde akort ediyormuş gibi yaptı ama kulağı Kyungsoo'daydı.Bütün notalar tellerinden kusursuz çıkıyordu.

''Hatırlıyor musun ?''

''Hayır.'' Kyungsoonun içi aniden paniğe , heyecana benzemeyen bir şeyle dolmuş , patlamak üzereydi.''Yani korunuyorlar mı demek istiyorsun?''

Chanyeol bir süre tereddüt etti.Kyungsoo onun şaşırdığını anlamıştı.
''Prezervatifi mi kastediyorsun?'' diye sordu.''Herkes korunmuyor mu zaten ?''

''Ne demek istediğimi biliyorsun.'' Kyungsoo'nun yanakları yanıyordu.Dışarıdan çok belli olmamasını diledi.

''Bildiğimi sanmıyorum.''

''Ama Baekhyun dedi ki..''

Chanyeol'un gözlerini birden öfke kaplamıştı.''Baekhyun çenesini kapasa iyi olur.O gotik giysileriyle yeterince tehlikede zaten.Onlarla alay ettiğini düşünüyorlar.Bu konuştuklarını duysalar...''

''Kim duysa?'' diye sordu Kyungsoo.

''Onlar.'' diyerek geçiştirdi.''Bak , kanının elime bulaşmasını istemiyorum.Bir kaç gün kalabilirsin.Ama sadece kalacak yer bulana kadar, tamam mı ? Biraz çabuk bul.Burada dayak yiyen çocuklar için sığınma evi çalıştırmıyorum. Baekhyun'la Kai'yi beladan uzak tutmak için yeterince uğraşıyorum zaten.''

Böylesine güzel müzik yapan biri için fazla sert ve korkutucuydu.Kyungsoo çekinerek parayı sehpanın üzerine koydu. Chanyeol çenesi gerilerek paraya baktı.

''Aylık kira yüz kağıt ,'' dedi.''Ayda bir kezde erzak alınıyor.İlk ay peşin.Ama sen fazla kalmayacağın için gerisi sende kalsın.''

Kyungsoo yutkundu ve saydığı üç yüz doların iki yüzünü geri aldı. ''Teşekkürler.'' dedi.

''Bana teşekkür etme.Başını belaya sokma yeter.Ciddiyim.''

Kyungsoo kalkıp mutfağa gitti. İki kaseye acılı fasulye koyup , kaşık ve kolayla birlikte salona girdi.Chanyeol önce tepsiye sonrada ona baktı.Kyungsoo canı yanarak yere oturup yemeğini yemeğe başladı.Biraz tereddütten sonra Chanyeol'da kasesini alıp yemeğin tadına baktı.

''Kai yaptı.Çok lezzetli.''

''Ne demessin.Kai bir tek spagettiyle acılı fasulye yapmayı biliyor zaten.Sen birşeyler pişirebiliyor musun?''

''Tabii.''

''Mesela?''

''Lazanya.'' dedi Kyungsoo.''Başka...hamburger gibi şeyler , noodle. Taco.''

Chanyeol düşünceli görünüyordu.''Yarın Taco yapabilir misin?''

''Tabii ,'' dedi Kyungsoo.''Yarın on birden beşe kadar dersim var.Ama arada malzemeleri alırım.''

Chanyeol yemeğini yerken ara sıra Kyungsoo'ya bakıyordu. ''Afedersin,'' dedi sonunda.

''Neden?''

''Çok kaba davrandığım için.Bak , elimde değil.Çok dikkatli olmalıyım.Çok dikkatli.''

''Kaba davranmadın.Kendini ve arkadaşlarını korumaya çalışıyordun.Önemli değil.Yapman gereken de bu zaten.''

Chanyeol gülümsedi.Gülümsemesi birden yüzüne meleksi ve şahane bir ifade verdi.Vay be , dedi Kyungsoo içinden.Çok yakışıklı..

''Bu evdeysen arkadaşımsın , '' dedi Chanyeol.''Bu arada , adın
ne ?''

''Kyungsoo.Do Kyungsoo.''

''Pekala Kyungsoo Ayna eve hoş geldin.Ama sadece geçici olarak''

''Evet geçici olarak.''

Biraz çekinerek gülüştüler.Chanyeol tabakları toplarken Kyungsoo'da odasına çıkıp kitaplarını masasının üzerine yerleştirdi ve o günki çalışmasına başladı.

Chanyeol'un aşağıda çaldığı yumuşak ve kalpleri eriten müzik , geceye eşlik ediyordu.Kyungsoo kendini o sevdiği dünyaya teslim etti..

MORGANVILLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin