İlk gördüğüm taksiye doğru gidiyordum ki arkamdan bağıran Sung Yeol'ün sesi ile irkildim.
"Üzgünüm EunBi....Gitme!! Senden başka kimsem kalmadı... "
&&&&
"Lütfen daha hızlı gidelim.. Buradan hemen uzaklaşmak istiyorum. "
Olabildiğince tedirgin ve titrek sesim ile şöfere seslendikten sonra bana dikiz aynasından dikkatlice baktığını görebiliyordum.
-Bir sorun yok değil mi?
-Ha.. Hayır yok lütfen devam edin
- Pekala, ne tarafa gitmek istersin?
Gözlerim'i camda sabitleyip sadece olanları düşünüyordum. Böyle bir şeyi asla hayal etmemiştim.
Şöfer boğazını bir kaç öksürerek temizledikten sonra tekrar sorma ihtiyacı duymuştu.
- Gerçekten nereye gideceğimizi bilmem gerekiyor...
-Üzgünüm, sadece düz gitsek olmaz mı?
Başını samimiyetle aşağı yukarı sallayan adama sadece ufak bir tebessüm ile karşılık verebilmiştim. Kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapattığımda.. Gözlerimden süzülen yaşları hissedebiliyordum.
Bu his de neydi böyle? Neden acı çekiyordum? Hata yapan ben miydim? Ona iyi davranıp yanlız bırakmadım ama o şimdi böyle yaparak kalbimi ve tüm hislerimi parçalamıştı.
Fark etmeliydim. Şef'in elinden beni kurtardığında, benim için kavga ettiğinde ve her telefon konuşmamızda.... Fark etmeliydim.
Sıkı sıkıya kapattığım gözlerimi açtığımda büyük bir şok ile taksinin camına yüzümü yakın yakınlaştırmıştım.
Evet... Evet bu o adamdı. Onu ne diye adlandıracağımı bilmiyordum. Belki parktaki ,belki lise mezuniyetimde ki belki de.... Sadece bütün insanları kaçıran psikopatın tekiydi.
Tek bir yolu vardı. Omuzunda ki dövmeyi görmeliydim.
Kendi omzuma da yaptırdığım o dövme bana kurtarıcımdan kalan tek mirastı....
O adamı kesinlikle incelemeliydim. Aksi takdir de onun ile bir suçlu gibi ilgilenemiyecektim.
Her seferin de karşıma çıkan siyah kapşonlu adam ... Sürekli güzel şeyler yapıyordu. Peki şimdi?
Şu an görüş açımda olan kişinin ile kurtarıcım'ın aynı kişi olmaması için dua ediyordum.
"Ajussi !! Duralım lütfenn, inmem gerekiyor "
Şöfer ajussi'nin şaşkın bakışları arasında taksinin ücretini ödeyip kendimi dışarı atmıştım.
Bir kaç hızlı hareket ile üzerimi düzelttikten sonra garip adamın arkasına takılmıştım. Aramızda nerede ise on beş, on altı adım bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz Kaderler {KTH}
Fanfiction"Sana kalbimi ve ruhumu vermenin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla..."