Göz yaşlarım her zaman ki gibi aksa'da bugün farklıydı. Bugün benimle birlikte ıslanan biri vardı.....&&&&
Ah, tanrım üzerimde ki bu ağırlık ne? Kafam neredeyse çatlayacak...
Yorganın arasından zoraki çıkarttığım elimi saçımda sonra yüzümde dolaştırmıştım. Gözlerimi zoraki açıp iyice ovuşturduğumda fark etmiştim.
"Neredeyim ben? "
Hızlıca ayağı kalkıp yorganı göğsüme doğru çekiştirmiştim. Sessiz bir endişe ile etrafa bakınıyordum.
İki kişilik bir yatak ,yatağın yanında, üzerinde ufak ufak çerçeveler bulunan bir komidin ve tam karşımda kocaman bir gardırop vardı.
Biraz düşündüğüm de ne kadar zorlansamda aklıma bugün neden burada olduğum gelmiyordu.
Sadece dün o çocuğu takip ediyordum ve sonra.....
#FLASH BACK
"Benim ile olmak istiyorsan içmelisin"
#FLASH BACK AND
Evet, dün ona karşı gelmeden çılgınca içmiştim ve kim bilir ne kadar saçmalamıştım hiç bir fikrim yoktu.
Utanç içinde yataktan aşağıya bir adım atmıştım ki büyük bir acıyla ayağımı geri çekmem bir olmuştu.
Ayağımı kucağıma doğru çekip baktığımda her yerinde bandajların olduğunu görmüştüm.
Gözlerimi kocaman açarak ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
Duvardan yardım alarak zoraki ayağı kalkarak odanın çıkışına doğru yürümeye başlamıştım.
Koridorun sonuna doğru kafamı uzatıp baktığımda Tae'nin salonda koltuğun üzerinde uyuduğunu görmüştüm. Her zamankinden daha masum görüntüsü beni yanına çekmişti. Başının ucundaki koltuğa oturup yüzünü incelemeye başlamıştım.
"Her şeyi ile mükemmeldi... "
Aklıma omzumda bulunan dövme gelmişti. Uyuduğu için kendimi cesaretlendirerek elimi yavaşça göğsüne uzatıp görebilmek için tişörtünü sıyırıyordum.
Elimi tutup gözlerini açmadan konuşmaya başlamıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun? "
Büyük bir korkuyla ucunda oturduğum koltuktan yere düşmüştüm. Gözlerini açtığında hızlıca toparlarak yanımda eğilmişti.
"Ayakların acıyor olmalı, kalk hadi"
Bir eli ile belimden tutup beni koltuğa kaldırırken elinde ki kan izlerini görmemek mümkün değildi.
Koltuğa iyice yerleştiğim de yere oturmuş ve ayağımı inceliyordu. Ben ise büyük bir merak ile ellerine bakmaya devam ediyordum.
-Ayağında ki sargıları değiştirmeliyiz
-Ellerin... Ellerine ne oldu?
Ayağımda ki sargıları açan ellerini tutup kendime doğru çekmiştim.
"Cam kesiğine benziyor "
Cevap vermemiş sadece ufak bir tebessüm ile gözlerimin içine bakıyordu.
"Dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamıyorsun öyle değil mi? "
Doğru diyordu hiç bir şey hatırlamıyordum. İlk aklıma gelen şey ile kollarımı göğsümde topladım ve bu sesli bir şekilde gülmesine neden olmuştu.
- Hayır, hayır öyle bir şey değil...
-Çok konuşup saçmaladım öyle değil mi? Ben... Gitsem iyi olur aslında
Sözümü tamamlayıp direk ayağı kalmıştım. Ayağım büyük bir acıyla sızladığı için dengemi bozmuştu ve kalktığım yere sert bir şekilde geri oturmak zorunda kalmıştım.
"Merak etme, sen uyanmadan önce biri aradı ve bende ona adresi verdim. Birazdan burada olur. "
Beni alması için kime haber verdi diye düşünmeme izin vermeden kapının zili deli gibi çalmaya başlamıştı.
{Müziği kapatalım lütfen}
Tae Hyung yanımdan kalkıp ağır adımlar ile giderek kapıyı açmıştı ve içeri büyük bir öfkeyle Sung Yeol girmişti.
"Sen kimsin? Eun Bi nerede!!! "
Bağırışı üzerine kafasını hafifçe çevirmesiyle beni görmüş ve üzerime doğru koşmuştu.
"Ayaklarına ne oldu böyle?..... Yoksa o mu yaptı? "
Sorusu üzerine bir cevap alamayınca bir süre yüzüme boş boş bakıp ayağı kalktı ve tae'nin yakasına yapıştı.
-Sen mi yaptın he? Söyle!! Konuş!!
- Eh!! Rahat bırak beni velet, yoksa kötü olur. Al kızı ve git...
Tae, Sung Yeol'ün yakasında olan elini hızlıca çekerek yere doğru bırakmasını sağlamıştı.
Sung Yeol cevap vermeden bir kaç adım geri attmıştı ve Tae ile göz teması kurmaktan hiç kaçınmıyordu.
Aniden yanıma gelerek beni kucaklamış ve kapıya doğru ilerliyordu. Ben ise gözlerimi tae'de sabitlemiştim....Dün gece hakkında hiç birşey öğrenememiştim. Sadece ağır bir his vardı içimde sanki....önceki hayatımda bunu yaşamışım gibi onun ile beni silüyetler halinde görebiliyordum.
#Eun Bi ,Sung Yeol tarafından kurtulduğu için mutlu mu? Yada Tae Hyung'un adresini polislere teslim edecek mi? Bu soruların aklınızda kalması dileği ile diğer bölümde görüşürüz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz Kaderler {KTH}
Fanfiction"Sana kalbimi ve ruhumu vermenin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla..."