Kaybettim herşeyimi... Tek kazancım ol sen.. Yeter ki sen.. Benimle... isen...
Yüksek sesli alkış ve ıslık sesleri arasında Tae mikrofona yasladığını başını kaldırıp selam vermişti.
-Çok teşekkürler alkışlarınız için... Ben ufak bir konuşma yapmak istiyorum. Bugün burada çok değerli dostluklara başlangıç yaptığımızı düşünüyorum ve.. Ben gerçekten çok mutluyum. Belkide hayatımda hiç tatmadığım duyguları tadıyorum.. Hiç hissetmediğim duygular hissediyorum.. Hayatta hep kaçırdığım güzel anları yaşıyorum. Hepsi senin sayende, EunBi!! Buraya gelir misin?
Büyük bir şokla Tae'yi dinlemeye devam ediyordum. O da sahnede büyük bir zevkle konuşuyordu.
-EE hadi gelmiyor musun??
Önce masadakilere dönmüştüm. Hepsi birden "hadi kalksana" dediklerinden kook beni sandalyemden itmişti.
Sarsak adımlar ile sahne merdivenlerini çıkmıştım. Tae elini uzatıp beni mikrofonun yanına kadar götürmüştü. Sonra hızlı bir hareket ile eğilip o sözleri söylemişti.
"Ben sanırım... Hatta eminim ki Ruh eşimi buldum. Bazı insanlar tüm hayat boyu arar ama ben şanslı olmalıyım(Güler) EunBi benim ile evlenir misin? "
Ne yapacağımı şaşırmış halde Tae'ye bakıyordum. O da parıldayan gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Alkış seslerinden yıkılan salon sessizliğe bürünmüştü.
Tae'nin tüm samimiyet ile tuttuğu elim terlemeye başlamıştı.
"Ben...seninle tanıştıktan sonra hayattan ne istediğimi anladım. Gerçekten ne için yaşamam gerektiğini... Bu yüzden seni kaybedemem Tae.. Evet!!
Tae yüksek sesle bağırışımın ardından tuttuğu elimi bırakıp bana tüm gücü ile sarılmıştı. Ayaklarımın yerden kesildiğini hissedebiliyordum.
Alkış ve ıslık sesleri tekrar ortama hakim olmuştu. Birbirine karışan sesler arasında bir an tek ses duyulmuştu.
-Harikasınız!!! Ama yüzük kutusu nerede??
Bizim masaya yeni katılmış Sung Yeol'ün sesiydi bu, ve haklıydı.
-Hani benim yüzüğüm Tae!
Diyerek elimi önüne doğru uzatmıştım.
-Ah, o mu? Teklif biraz ani oldu aslında o yüzden...
-Tamam.. Tamam ben hallediyorum bekleyin!!
Masadan hızlıca kalkarak bize doğru gelen Şef'e dikkatle bakıyorduk.
Yanımıza geldiğinde ceketinin iç cebinden kelepçeyi çıkarttığında elimi anlıma koyarak mırıldanmıştım.-Tabi ya..
-Ne dedin EunBi? Mutlu gözükmelisin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz Kaderler {KTH}
Fanfiction"Sana kalbimi ve ruhumu vermenin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla..."