Jackson
"Sadece bize niye böyle kahvaltı yapmıyorsun Junior."Junior
"Az yede uşak tut senin karnını doyurma gibi bir lüksüm yok"Evet.Kahvaltıyı yaptıktan sonra neden nırmalde bu kadar yapılmadığını Jackson Junior'ı sorgulayarak geçirdik.Ben ise karnımı ölesiye doyurdum karnım ağrıyordu ve saat öğlen 3'e geliyordu ki ben halen geceliklerimleydim.Neyse ki bu sorun değil işe gitmediğim zamanlar gün boyu üstümde.Benim aklıma puding dökemmm...
Saat 4'te müdüre performansı sergileyecektim.Aceleyle ayağa kalktım.
"Mark Jackson çabuk üstünüzü giyinin ben gelene kadar saat 4 şirkette olmalıyız arabayla götürürsünüz beni."
Mark
"Doğru yaa biz nasıl unuttuk.Tamam sen git üstünü değiştir biz seni bekleriz."Demesiyle evden çıktım.Yine üstüme bir şeyler geçirdim sırt çantamı aldım çıktım.
Benim üstümü değiştirmem on dakika sürdü ama Jackson bey halen ne giyeceğine karar verememiş.Sinirlendim ben de hışımla odalarına girdim.Jackson kız gibi çığlık attı ama umrumdamı.En sevmediğim şey beklemek zaten...Dolabın kapağını açtım bir pantolon bir gömlek fırlattım ve dışarı çıktım o çıkana kadar eve gittim hava çok güneşli olduğu için şapkamı aldım...Sonunda evden çıktılar.
"Jackson evden çıkman için evi yaksaydım bari naptın düğününe hazırlandın mı iyice ha?"
Bağırarak söyleyince
Jackson
"Tamam tamam özür dilerim.Sinirden kıpkırmızı oldun birç daha olmaz...""Bir daha sizinle gideceğimi kim söyledi?"
İmalı bakış atarak arabaya bindik.Son dakikada yetiştik.Odaya çıktık.Müdür bizi orda bekliyordu.Özür dileyerek ısınmaya başladık.
Dansı bitirdiğimde derin nefes almıştım.Çünkü müdür dans boyunca hayretle bakmıştı.
Müdür yanımıza yaklaşarak
"Sizden beklentim yüksek.Lütfen beni hayal kırıklığına uğratmayın.Ayrıca Sonahari eline malzeme odasından eldiven al bu gidişle sergileyene kadar ellerin zarar görür.""Teşekkürler ben gidip alıp gelim izninizle."
Eliyle kapıyı işaret etti ben de gittim.
Mark'ın ağzından
Efendim ona söylemeniz gerek bence.
"Haklısın Mark gelince söylemeliyim çünkü bütçe o ev için izin vermiyor."
Ayrıca sizden bir şey rica etsem bir kez olsun Sonahari'yi zorlasanız belki şarkı söyler sonuçta bize olayı anlatırken sesinin güzel olduğunu söyledi zaten grubada birini istemiyor muydunuz?
"Tamam Mark seni kırmayacağım ilk önce ev işini halledelim sonra söyleriz."
Evet dercesine kafamı salladım umarım Son müdürün teklifini kabul eder hem bu teklif değildi bir zorunluluktu kabul etmek zorundaydı zaten.
Jacksonla alıştırma yapmaya başladık.Bir yandan da Son'un gelmesini bekliyorduk...
Müdür
"O! sonunda gelebildin."Sonahari
"Özür dilerim elime uyan eldiven bulamadık depoya inmek zorunda kaldık."Aklımdam arabanın önünde bize çemkiren Son'la şimdi özür dileyen Son'la o kadar fark vardı ki.Özgür bir kız olmasına rağmen kurallara bağlıydı.Enteresan.
Müdür ben ve Jackson'a baktı.Bizde kafamızı salladık.
Müdür
"Son bir saniye senle bir şey konuşmalıyım."Soru dolu gözlerle yanımıza geldi endişeli olduğu çok belliydi.
"Evet sizi dinliyorum."
Müdür
"Son senin evinde sadece bir kişi kalıyor ama şirketin on iki kişilik bir kız grubu var.Onların kalması için bir ev lazım fakat sen olduğun için ayrıca grup başka bir kimse istemiyor yani seni got7'ın evinde boş bir oda var oraya göndermek zorundayız.."Son bunları duyunca hafiften gözleri doldu ama son cümleyi duyunca baya şaşırdı ve suratını hafiften bir gülümseme kapladı ama daha söyleyeceklerini sabırsızlıkla bekliyoruz umarım olumludur...Tanrım lütfen...