"Neden,neden beni istemediklerini sorabilir miyim onlarda kız ben de kızım,aynı şirkette çalışıyor-"
Daha ben cümlemi bitirmeden müdür
"Neden bağırdığını sorabilir miyim?Bu kadar sinir neden ha?Ben dediysem olacak.Anlarsın diye düşünmüştüm ama..."
"Özür dilerim efendim birden çıkıştım.Eve ne zaman geçicekler ona göre eşyalarımı toplayayım?"
Müdür
"Bugün toplayabilirsen iyi olur çünkü onlar 8 saat sonra burdalar.Ayrıca bir daha karşındaki kişinin kim olduğunu düşünerek konuş.Siz üçünüze şimdilik izin veriyorum.Gidin eşyalarını topla.Gece 21:00 ile 02:00'a kadar prova yazdım.Gelirsiniz ondan sonra size bir hafta izin veririm.Düşündüğümden daha çabuk hazırlandınız.Şimdilik iyi günler."
Diyerek odadan ayrıldı.Ben Marklara doğru dönerek.
"Hadi gidip işimizi bitirelim sonra gelir çalırız."
Dedim.Ama eskisi gibi böyle sevecence değil böyle burukça.Neyse en azından tanımadığım bir yere gitmedim.Ceketimi şapkamı alıp hep birlikte çıktık.
Jackson'ın ağzından
Arabaya bindiğimizden beri Son kafasını cama dayadı ve tek kelime bile etmedi.Bu kız böyle değildi...
Sonahari
"Mark arabayı durdur..."
Diye birden bağırdı.
Mark
"NEDEN?Ne oldu?"
Sonahari
"Midem bulandı durdur artık..."
Arabayı durdurur durdurmaz Son arabdan fırladı veeee.
İşi bittikten sonra Mark'la birlikte arabadan indik.İndiğimizde kafasını arabaya dayamış suratı sapsarı gözüküyordu bize dönerek.
"Kahvaltıda ne yedirdiniz bana?"
Diyince kahkaha atmaya başladı.Bizde onunla birlikte güldük.Biraz soluklanınca arabaya bindik.Ben duramadan sordum.
"Son neden evden ayrılmak istemedin?"
"Çünkü yalnız yaşamayı seviyorum.İstediğim zaman bağırıp, istediğim zaman yemek yiyip, istediğim zaman gecelikle gezmek, istediğim zaman oyun oynamak ,film izlemek ,istediğim saatte uyumak,istediğim zaman ağlamak varken neden kurallara bağlı kalayım?"
Diyerek boş gözlerle baktı.Tabii bu çok komiğime gitmişti.Bana neden gülüyorsun gibi bakınca.
"Sen bizim evi öyle mi sanıyosun.Öyle sanıyorsan ayıp ediyorsun?."
Diyince sevinmişe benziyordu.Tabii biz eve gelmiştik.Arabadan indik ve eve girdik.
Sonahari'nin ağzından
"Saolun çocuklar tek başına bitiremezdim.Hadi dinlenmeyi bırakında sizin eve taşıyalım."
Dediğimde Mark başıyla onaylayıp Jackson'ı aramaya başladı.Tabii ki Jackson mutfakta benim abur cuburlarımı aşırtırken bulduk.Bana köpek bakışlarını attıktan sonra..
"Kızmicaksın demi?"
Diye aegyo yapmaya başladı.Böyle bir şeye nasıl kızabilirdin ki.
Sonra dolaptaki yiyecekleri kutuya koyduktan sonra onların evine geçtik.Zaten çok kolim yoktu.İki bavulum,üç tane kitap kolim,bir kutu yiyecekler,bir kutuda bilgisayarım vardı.Zaten böyle süslü bir kız yoktum..Ben kapının açılmasını beklerken Mark bana dönerek.
"Sakın üzülme bizmle birlikte kendi evinde gibi olacaksın.Zaten yakında bizden biri ol..."
Jackson Mark'a ölümcül bakış attıktan sonra
"Ne dedin sizden biri mi?"
Jackson
"Yok canım öylesine dedi hadi içeri gir.."
Diyerek içeri girdik.Eve geldiğimde hepsi sevinmişe benziyordu.
Jr
"Yemek yapma görevi artık sana bahşedilmiştir.Evin baş aşçısı sensin artık." diyerek elindeki kitapla odasına gitti.
Bana odamı gösterdiler.Diğer evdeki ile aynı yerdeydi üst katta koridorun sonu ama biraz daha büyüktü.Çünkü önünde oturmalık olan büyük bir cam vardı.Eşyalarımı yerleştirirken Mark yanıma geldi.
"Yardıma ihtiyacın var mı?Diğerleri uyudu Jackson da provaya gelmiyecekmiş oradaki ses kaydımla çalışın dedi.Senin daha işin bitmedi mi?"
"Hayır daha bitmedi bilgisgarı kurdum.Kıyafetlerimin yarısı bide kitaplar kaldı sonta bitiyor.İstersen sen otur ben kahve yapıp gelim."
"Yok yok sen otur ben yapar getiririm sonra kitapları dizerim sana söylemem gereken bazı şeyler var sakın bir yere ayrılma.Hemen geliyorum."
Yaklaşık 3 dk sonra geldi.Kahvemizi içtik ama o bana bir şey dememişti.
Mark
"Ben kitaplarını dizim.Nasıl düzüyorsun?"
"Alfabetik sıraya göre."
İşimiz bitmişti.Mark bana duş alıp çıkıcağımızı söylemişti.İşin güzel yanı bana ait banyo vardı ben de duş alıp sade şeyler giyip odadan alt kata indim.
Mark merdivenden inerken gördüm.Aynı sweatshirtleri giymiştik.Bir anda benim üstümdekine baktı ve...
"Pişti olduk gidip değiştirmem mi lazım
şimdi..Bi dk sen bunu erkek reyonundan mı aldın.?"
"Evet ne var hiç mi görmedim?Hemde sorun yok ben sıkıntı etmem.Ama sen edersen bilemem yanii."
Diyerek gülüştük ve dışarı çıktık ben dışarıda
"Mark bana sen bir şey söyleyecektin ama söylemedin o şey neydi?"
"O şey mi?"
Diyip kafasını kaşıdı ve arabaya bindik...
Yol boyunca tek kelime bile etmedik...
