Bölüm şarkisi:ADELE-Somoe Like You
Artik o dul bir adamdi. Artik o kizini tum bu tehlikelerden tek basina koruyacak ve onu tek basina buyutecekti...
Bir kaç gün sonra Katy ve Anna hazirlandilar. Şehir merkezinden ayrılmadan önce James'le vedalaşip Koton'u biraktiklari bakim merkezinden almalari gerekiyordu. İkisi de kederden yıkılmış olsalar da onlari guçlu tutan bir şey vardi. Öfke ve intikam duygusu içlerinde kabariyor, özellikle de Katy onlari yok etmek için can atiyordu. Bunu yapmaliydi, bunu yapmasi gerekiyordu. Kahinle birlikte kalacak, her gun ormanda savas antremanlari yapacakti. Kahin de ona buyuyle ya da vampirlerlerin ozel yetenekleriyle nasil başa çikacağini öğretecekti. İçinde heyecan ve coşku dalga dalga yayiliyor, annesinin acisiyla birlikte yok etme duygusunu tetikliyordu. Öfke şimdi onlari hayatta tutuyordu. Gelecekte ise bazilarini hayattan koparacakti.
James'a veda edip Koton'u aldilar.
James'in ruh sağligi gittikçe daha da kötüleşiyordu. Saatlerce boş boş tavana bakiyor, tek kelime konuşmuyordu. İnsanlardan kaçiyor, geceleri uyumuyordu. Doktorlar bu durumu Anna'ya soylemis ancak Anna bunu Katy'e soylememisti. Eğer daha fazla üzülürse olmadik seyler yapabilirdi. Şimdi bile onu zar zor zapt ediyordu.
Arabaya binip yola çiktilar. Kahin bir ormanda kaliyordu. Tabi Anna yanlis hatirlamiyorsa. Adi Rennessa'di. Renessa ŞAYN.
Yolculuk boyunca Katy'nin sesi cikmadi. Zaten son bir kaç gundur neredeyse hiç konuşmuyor, yemek yemiyor, kimseye acilmiyordu. Ağlamiyordu bile. Sadece ilk ogrendiginde biraz goz yasi akitmisti o kadar.
Onun bu durumu Anna'yi endişelendiriyordu. Angelica gittiğinden beri ona anne olmuştu. Onu daha çok düşünüyor ve ona daha çok yardimci olmaya calisiyordu. O da yikilmisti. Ancak James ve Katy bu haldeyken o kendini birakamazdi. Her zaman guclu bir kadin olmustu. Yine oyle olmaliydi.
O bunlari dusunurken ormana varmislardi. Aklina ormanda geçirdikleri kaza ve oncesinde duyduklari ciğlik geldi. Huzursuzlandi. Arabayi koseye cekip ormana doğru yaya yurumeye basladilar.
Epeyce yurumelerine rağmen hala Kahin'in izine rastlamamislardi. Ormanin ortalarina dogru yoneldiler. Oturup bir tasa soluklanirken arkasinda altin pariltilar birakan pembe kelebegi fark ettiler. Kelebek onlara cok yaklasmiyor etraflarinda daireler ciziyordu. Bir sure sonra da ormanin içlerine doğru uçmaya başladi. Katy kalkip onu takip etmeye başladi.
—Nereye gidiyorsun? Katyy!!!
—İçimden bir ses onu takip etmemiz gerektigini soyluyor.
—Hadi ama! Ya kaybolursak.
—Bilmiyorum farkinda misin yaklasik yarim saattir yuruyoruz ve elde ne var? Sıfır!
Anna da bu sozlerden sonra Katy'i takip etmeye basladi. Son zamanlarda oldukça agresif ve saygisizdi. Ancak Anna sesini cikarmiyordu. Onun yaninda olmaliydi. Karsisinda degil.
Yaklasik on dakika sonra karsilarina oldukça buyuk bir meşe agaci cikti. Ustunde ise bir agaç ev vardi. Ancak kelebek agacin govdesine kondu. Katy kelebegin yanina gitti. Ağacin govdesinin sağ tarafinda tokmağa benzer bir dal vardi. Dali yavaşca kendine doğru çekti. Az sonra dev ağacin govdesinde bir kapi belirmisti. Uç kez kapiyi çaldi. Kapi gicirtilarla birlikte yavaşca acildi. Karsilarinda kocaman bir kulube vardi. İçeri girdiler. Kulübe ve içinde ki pek çok eşya tahtadan yapilmaydi. Yerde pofuduk miderler vardi. Duvarlarda bulunan raflarda ki kavanozlarda bir suru ilginç sey vardi. Başini yukari kaldirdi Katy. Milyonlarca yildiz parildiyor, ilk dördün şeklinde ki ay ışık saçiyordu.
—Mukemmel değil mi?
Soruyu yonelten kisiye bakti. Uzun beyaz örguleri, uzeride ki pelerine benzeyen siyah elbisesi, elinde tuttugu baston şeklindeki ağac dali ve boynunda ki ilginç kolyesiyle Kahin'i gordu. Bu kadin en az 100 yasinda olmaliydi.
—Ama bu nasil olur? Yani biz suan agacin icindeyiz degil mi?
Kahin dis kapiya yoneldi. Disari cikmadan once onlari da cagirdi. Parmagini agaca yonelttip cevirdi. Şimdi dev agacin yerinde oldukça hoş bir kulube duruyordu. Ancak catisi yoktu.
—Bu agaç Meşe'yi saklar.
—Meşe?
—Biliyorum. Meşe derken ağaci kastettiğimi sandiniz ancak Meşe evimin adidir. Guzel bir yaniltma değil mi? Haydi içeri gelin de size bir çay yapayim.
Tekrardan içeri girdiler. Kahin bardaklara mor renkli bir çay koyarken onlar minderlere çomeldiler. Ve merakla etrafi incelemeye basladilar. Onlar etrafi incelemekle meşgulken Kahin onlara çay ikram etti. Omzunda küçücük bir peri vardi. Perinin rengarenk çiçeklerden elbisesi vardi. Minicik yapraklardan oluşan taci uzun toz pembe saçlarinin yuzune gelmesini engelliyordu. Yapraktan yapilma ayakkabilari tipki bale ayakkabilari gibi bacaklarina sarilmisti. Bir zar gibi ince kanatlari beyazdi. Vücudunun ve kanatlarinin cevresinde pembe bir hale vardi. Kahin'in omzundan inip yavaşca onlara dogru suzuldu. Arkasindan altin tozlar dusuyordu.
—Adi Viyana. Çok guzel değil mi?
—Evet. Konuşabiliyor mu peki?
—Ne yazik ki hayir. Ancak bizi anliyor. Hem oldukça uzun suredir birlikteyiz. Yani anlaşabiliyoruz. Bana cok yardimci oluyor. Ben de birazcik ta olsa yalnizliktan kurtulmuş oluyorum.
Aci aci gulumsedi Kahin. Ona üzülmüştü Katy.
—Neyse ki siz geldiniz. Sizleri çok sevdim.. Anna'yi en son gorduğumde 10 yasindaydi. Ne kadar guzellesmişsin. Şimdi en baştan alalim. Ben Renessa ŞAYN. Senin adin ne kucuk hanim?
—Katy. Katy FLORS. Anna benim teyzem olur.
—Aslina bakilirsa Katy sen biraz dolaşsan. Ama sakin uzaklaşayim deme. Hatta agacin yanindan bile ayrilma.
—Endişelenme Anna burasi benim ormanim. Guvenlidir. Eğer kaybolmasindan endişeleniyorsan Viyana da onunla gidebilir. Onu zamaninda buraya getirir. Ayrica orman harika şeylerle doludur. Bir suru ilginc sey kesfedecegine eminim tatlim.
Kovulduğunu anlayan Katy Kahin'i onaylayip matarasina su koydu. Onceden hazir olan sirt cantasini alip Koton'un tasmasini takti. Viyana da omzuna oturunca disari cikmaya hazirdi.
—Hoşcakal Katy!
Teyzesine cevap vermedi. Sadece el sallayip disari cikti.Tertemiz havayi icine cekti. Çam ve çiçek kokusu buyuleyiciydi. Etrafa bakti. Burasi kendini toparlamasi için mukemmel bir yerdi...
Merhabalar!!! Son bir kaç gundur gerçekten musait olmadigim için bolum atamadim. Bundan sonra da o kadar sik atamayacagim. E yani benim de bir tatilim var degil mi? ;) Neyse votelerinizi ve yorumlarinizi bekliyor olacagim. BAYRAMİNİZ MÜBARRK OLSUN!!!!!
SEGONA^.^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Prensesi 1- Vahşet Tacı
VampireSakin ve güzel bir hayatı olan KATHLEEN hep heyecanlı ve tehlikeli bir macera hayal eder. Böyle bir macerada kahraman olmak ister. Ne yazik ki hayalleri gerçek olur. Ancak başından geçen olaylar ve verdiği onca kayıptan sonra bunu yapıp yapamayacağı...