BÖLÜM-13

22 6 4
                                    

Bölüm şarkisi: LP-İt's Over

Tertemiz havayi icine cekti. Çam ve çiçek kokusu buyuleyiciydi. Etrafa bakti. Burasi kendini toparlamasi için mukemmel bir yerdi...

Yürümeye başlayip, Kahin'in çayla ikram ettiği çikolatali kurabiyeden kucuk isiriklar almaya basladi.
Nereye gidecegini bilmiyordu. Bu yuzden dümdüz yurumeye karar verdi. Bir sure sonra bir gole geldiler. Burasi vadidekinin yani sira daha huzurlu ve guzeldi. Biraz daha ilerleyince buyuk bir gelincik tarlasina gorduler. Bir kenara oturdu ve dinlenmeye basladi ve doya doya onundeki kirmiziliga bakti Katy. Gelincikler çok guzel olsalar da kirmizi olmalari rahatsiz etmisti Katy'i. Ona kotu seyler hatirlatiyorlardi. Kan gibiydi kirmizililari. Kandan da hoşlandigi soylenemezdi.
Bunlari düşünürken bir ses duydu. İnce ve neredeyse duyulmasi imkansiz bir sesti bu. Ancak ayni zamanda o kadar guzeldi ki saatlerce onu dinleyebilir ve bu ses sayesinde nedensizce mutlu olabilirdiniz.
-Harikalar değil mi?
Etrafa bakti. Sesin nereden geldigini anlamaya calisti. Sonra omzuna oturan Viyana'yi gordu. Onun orman yesili gozlerine bakti."Ayni benimkilere benziyorlar" diye düşündü. Konusan o muydu?
-Beni duyabiliyorsun değil mi?
Evet, evet! Bu ses kesinlikle Viyana'dan geliyordu. Zaten ancak bu kadar guzel bir peri bu sese sahip olabilirdi.
-Ama bu nasil olur? Senin konuşmaman lazim. Yani şey senin konuşmadigini soylemisti Kahin.
-Evet genelde konuşmam. Sadece ozel kisilerle konusabilirim. Sen de onlardansin galiba.
-Bu, bu harika bir şey. Ama bir yanlislik olmali! Ben ozel biri değilim ki?
Yuzunde gizemli bir gulumsemeyle cevap verdi kuçuk peri.
-İşte bunu zaman gosterecek.
Belli bir sure daha oturduktan sonra ayağa kalktilar.
Sonra Viyana'nin kelebege donusup bilmedigi bir tarafa dogru uctugunu gordu Katy. Donuştugu kelebek onlara Meşe'nin yerini gosteren kelebekti. Onu takip etmeye basladi. Ormanin karanlik tarafina gittigini gordu. Tedirgin olsa da Viyana'yi takip etmeye devam etti. Bir sure sonra bir magaraya geldiler. Şüpheli bir şekilde iceri girdi. Viyana da magarayi biraz olsun aydinlatmak icin peri haline geri dondu. Karanlik biraz olsun hafiflemisti. Viyana'ya bakti. Kucuk perinin saskinlikla kendisine baktigini fark edince gozlerini cebine çevirdi. Taht odasinda ki tacin kayip kirmizi kalp tasi parliyordu. Ancak bu normal bir parlama degildi. Taş siyah isik saçiyordu. Oyle bir siyahti ki bu karanligin siyahinda parliyordu. Isık ayni zamanda hem korkutucu hem de çok güzeldi.
-Bu nasil olur?
Sorunun kendisine yoneltiğini fark eden Viyana dusunceli bir şekilde cevap verdi.
-Bilmiyorum. Ancak bu hiç hoş değil. Buradan hemen gitsek iyi olur. Beni takip et!
Katy endişeyle Viyana'nin arkasinda uçuşan altin tozlari takip etti. Koşarak on- on beş dakikada Meşe'nin onune gelmişlerdi bile.
Tokmak şeklindeki dali kendisine çekip içeri girdi Katy. Anna ve Kahin oylece minderlerde oturuyorlardi. Katy nefesiz kalmis ve terlemisti. Onun bu halini goren Anna hemen yanina geldi.
-Tanri aşkina Katy! Bu halin de ne?
Soluğunu düzenlemeye çalisarak konustu Katy.
-Taş. Parildadi.
-Nasil, nerede? Duzgunce anlatsana şunu!
-Tamam sakin ol Anna. Biraz kendine gelsin Kathleen.
Sanki kendi ismini söylememişte başkasinin adini soylemiş gibi Kahin'e bakti Katy.
-Ne oldu? Adinin bu olduğunu saniyordum.
-Ah, uzun suredir o ismi duymadim efendim. Sadece okulda yeni ogretmenler gelince yoklamada soyluyorlar. Aslina bakilirsa adim Katy olmaliymiş. Neden Kathleen koymuşlar ki?
Katy'nin bu sozleri uzerine ucu birden guldu. Evet guluyordu Katy. Hem de kahkalarla. O kadar komik olmamasina ragmen neden bu kadar guldugunu anlamadi once. Ancak sonra bunu bosverip Anna'yi endişelendirecek kadar çok güldü.
-Sakin ol teyze! İyiyim. Daha delirmedim.
Ancak bu sozlerle rahatlayabildi Anna. Katy için çok endişeleniyor ablasinin yadigarini her turlu tehlikeden korumak istiyordu. Bunu çok abartigini o da biliyordu. Ancak yine de içi rahat etmiyordu. Her şeyden, her hareketinden haberdar olmali, onu her an koruyup kollamaliydi.
-Tamam yeter bu kadar kahkaha. Şimdi Katy anlat bakalim neler olduğunu.
Kahin'in bu sozleri ile Katy'nin kahkalari, Anna'nin ise duşunceleri bolundu. İkisi de ciddileşti. Ve Katy her şeyi anlatti.
-İlginç. Hem de çok ilginç!
-İlginç olan nedir efendim?
-Katy yukarida odalar var. Hadi git de odani seç. Bugun çok yoruldunuz. Anna da birazdan gelir.

Kovulmaktan sıkılan Katy somurtarak merdivenlere yoneldi. Buranin iki katli olduğunu bilmiyordu. Merdivenleri de şimdi fark etmişti zaten. Yukari cikip uzun koridorun en sonunda ki odaya yerleşti. Burasi  kucuk ve sade bir odaydi. Az eşya olmasina ragmen tum esyalar  siyah ve koyu lacivertti. Bu da onu karamsar bir oda yapiyordu. İşte bu yuzden hoşuna gitmişti Katy'nin. Bu aralar yeşillerden, sarilardan, turunculardan kaçip siyahlara, kirmizilara ve lacivertlere siğinmaliydi. Memnuniyetle gulumsedi. Yatağa uzanip yukari bakti. Siyahimsi mavi gokyuzunde milyonlarca yildiz parliyordu. En parlak yildiza bir opucuk gonderip~(^.^)~
annesine iyi dileklerde bulundu. Onu kaybettiğine yavas yavaş kendini inandirmaya, kendini toparlamaya çalışiyordu.
Bugun gulduğu için kendini annesine karşi suçlu hissetmişti. "Bir daha olmayacak" dedi kendi kendine. Bir daha gulmeyecekti. Annesi yoksa o da boyle mutlu olamazdi. Olmamaliydi. Savaşmayi öğrenecek ve o canavarlarin soyunu kurutacakti. Sert ve asi bir kiz olacak, teyzesi de dahil tüm insanlarla arasina bir duvar orecekti. Teyzesini seviyordu. Onun kendisini korumaya çalistigini biliyordu. Ve onun yaninda olmak istemesini de anliyordu. Ancak Katy başka insanlarla birlikte olup uzuntulerini unutan bir tip değil, yalniz başina olaylara goğus geren,onlari kendi kendine yenen bir tipti.
Tüm bunlari yenebilmesi ve kendine gelmesi için teyzesinin aşiri ilgisine değil yalnizliğa ve güçlü bir iradeye ihtiyaci vardi.

Merhabaaa! Bi sure yoktum. Dediğim gibi il disina cikmistim. Neyse umarim bu bolumu sevmissinizdir. Bir kaç kere denedim yazmayi ancak içime sinmedi diye geri sildim. Bu bolumden de o kadar emin degilim. Ancak diğer sildikerime oranla çok daha iyi oldu.
Bu arada seride istemeden de Harry Potter replikleri kullanabiliyorum. Oyle belirgin şeyler değil. Zaten Potterhead'ler fark etmiştir.(^.^) Bir de en parlak yildiza bol bol mucuklarss;) . Saçma ve çok konuştum galiba. Tamam sustum. Bye bye!!!
SEGONA^.^

. *Yorumlara en sevdiğiniz karakteri yazar misiniz? Vote'yi unumayin:)

Kan Prensesi 1- Vahşet TacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin