Sabah teyzesinin tatlı sesiyle uyand Katy. Üstünü değiştirip mutfağa gitti. Teyzesine gunaydin diyip masaya oturdu. Beraber yemeklerini yedikten sonra hazirlandilar. Arabaya binip yola çıktılar. Şimdiye dek teyzesi nereye gideceklerini Katy'e söylememişti. Merakla sordu:
-Nereye gideceğimizi söylemeyecek misin?
- Süpriz olsun demistim. Ama sanirim dayanamadin. Anlatayim bari. Bilirsin buyukbaban kitap düşkünüdür. Bizi de küçükken kitap okumaya alıştirmaya çalırdı. Ben de sıkıcı okuma saatlerini biraz olsun renklendirmek için kendime farkli tur kitaplar bulmaya çalışırdım. Ve şehir merkezinde bir yer keşfettim. Sanırım adi "ESKİ EFSANELER" di.
- Oldukça ilginçmiş. Peki bu yeri özel kılan şey ne?
- Oldukça farkli ve hoş bir yer. Hatta buraz korkunç. Orayı görsen bana katılırsın. Orada bir sürü eski kitap, binlerce efsane, bir sürü gizemli eşya ve kehanetler var.
- Kehanet mi?
-Evet. Kehanetler hep ilgimi ceker. Eminim orada bir şeyler buluruz.
Katy teyzesinin verdiği güvenle dışarıyi izlemeye başladı. Bir kaç saat sonra aşk şehri PARİS'e varmişlardi. Once bir cafeye gidip limonata içtiler. Biraz şehri dolaştıktan sonra kitapevine vardilar. Kitapevi gizemli ve nostajik bir görünume sahipti. Kitaplar , mekan ve raflarda sergilenen gizemli eşyalar eskiydi. Ancak ilginçtir ki dukkanda tek bir toz goremedi Katy. Hayranlikla etrafa bakinmaya basladi. Hayallere daldi. Ancak teyzesinin onun uyarmasiyla kendine geldi. Direkt vampir efsaneleri bolumune gittiler. Ellerine gelen kitabi inceliyorlardi. En sonda dukkan sahibinden yardim almaya karar verdiler. Teyzesi mekanin sahibi Grand Lord'la beraber araştirma yaparken Katy etrafta dolaşmak için izin aldi. Katy'nin bu yerden çok etkilendiğini bilen Anna ona izin verdi. Yaklaşik on -on beş dakika dolaştıktan sonra Katy bir köşede yarasa tokmağı gördü. Daha önce bu tokmakların actigi gecitlere şahit olduğu için tereddut etmeden kendine cekti. Az sonra karsisinda soğuk taş duvarlar ve yukari dogru tirmanan eski bir merdiven vardi. Yüzüne çarpan soğuk havayla ürperen Katy Koton'u da alarak merdivenlere yoneldi. Geçit tıpki diğerleri gibi girer girmez kapandi. Garip bir şaşkınlikla merdivenleri çıkıyordu. Ne kadar çiktigini bilmiyordu Katy. Ancak merdivenler aniden bitti. Karşısinda eski bir taht salonu, karanlik bir taht ve bir taç vardi. Tac simsiyah ve gorkemliydi. " Vampirella'nin taci bu olmali" dedi kendi kendine. Tacin en ustunde yaklasik bir kibrit kutusu buyuklugunde kalp seklinde oyulmus bir yer vardi. İstemsizce eli cebine gitti. Buldugu kalp seklindeki gizemli kirmizi tasin yeri burasiydi demek ki. Ama onu yerine koymadi. Taşı birakmak istemiyordu. Ayrica taç onu rahatsiz ediyordu. Onda olumsuz duygular uyandiriyordu. Eger taca biraz daha bakarsa birini öldurebilecek kadar nefretle dolacagini dusundu Katy. Taçtan zorlulukla uzaklasip etrafa bakindi. O anda bir kürsünun uzerinde duran kitabi fark etti. Kitap eski ve oldukca tozlu da olsa değerli ve merak edebilecegi kadar gizemli gorunuyordu. Kitaba yaklasti. Tozlar arasindan "Kan Prensesi&Kara Kraliçe" yazisini gordu. Bu ad ona oldukca korkunç ve çekici geldi. Çekinerek kitabi aldi. Salonun başina yikilmadigini ya da heykel askerler tarafindan tutsak alinmadigini gorunce bir nebze rahatladi. Ancak filmlerde hep oyle olurdu. Ya tavan cokerdi ya da yerden gizemli sular yukselirdi. Oysa taht salonu henuz yikilmamisti. Ancak hicbir pencere olmamasina ragmen icerde dolasan garip bir ruzgar vardi. Urperdi. Kitabi alip taci odada birakti. Koton'u tasmasindan yakalayip merdivenlere yoneldi. Hizla asagi indi. Kendisini tekrar kitapevine ulastiracak tokmagi aradi ve buldu da. Boyunun yetisemeyecegi yukseklikte duvardaydi. İmkani yok oraya yetisemezdi. Koton'a bakti. Onunla küçükken acemi de olsa atlama calismalari yapmisti. Eger Koton oraya yetisebilirse buradan cikabilirlerdi. Bu cok zordu. Ancak baska careleri yoktu. Taht odasindan tuhaf sesler gelmeye baslayinca Koton'a hizla ne yapmasi gerektigini anlatti. Tek umutlari buydu. Koton gerildi ve tipki bir kaplanin avına saldirmasi gibi sicradi. Son anda patisiyle dokunabildi tokmaga. Tokmak asagi indi,indi. Katy'nin baş hizzasina geldi. Artik Katy onu rahatlikla çekebilirdi ve yapti da. Geçit acildi. Hemen atildilar. Keyifle gecidin kapanisini izledi ve kitaba bakti.
Cok sey ogrenebilirlerdi.Merhabalarrr! Size kisa da olsa üçuncu bolumu atiyorum. Olaylar biraz gelisiyor ha? Sizden iki kucuk ricam olacak. Lutfen kitabimin daha genis kitlelere ulasmasini saglar misiniz? Arkadaşlariniz, akrabalariniz, komsulariniz kisaca tum :) tanidiklariniza. Bir de bu kadar yaziyoruz sizde su tatlis yildiza basabilir siniz degil mi? Sevgiyle kalin , diger bolumde gorusmek uzere!!! ^.^
![](https://img.wattpad.com/cover/74952205-288-k256261.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Prensesi 1- Vahşet Tacı
VampirosSakin ve güzel bir hayatı olan KATHLEEN hep heyecanlı ve tehlikeli bir macera hayal eder. Böyle bir macerada kahraman olmak ister. Ne yazik ki hayalleri gerçek olur. Ancak başından geçen olaylar ve verdiği onca kayıptan sonra bunu yapıp yapamayacağı...