BÖLÜM-10

31 7 3
                                    

Bölüm şarkisi: ADELE-Million Years Ago

Kraliçe neden boyle garip bir şey istemişti? Onunla ne yapacakti?Ne yazik ki tum bu sorularin cevabini 2 hafta sonra alacakti.
Kraliçe'nin dönüşünün üstünden yaklasik bir buçuk hafta geçmişti. Yöneticiler Mağarayi yonetiyor, görevlendirilen arayicilar çok uzun süren arayişlara çikiyorlardi. Öğrenciler ise derslerine devam ediyorlardi. Her vampir yaklasik 200 yil süren okula gitmek zorundaydi.20. Sinifa kadar okunuyordu. Her sinifta 10 sene ders goruluyordu. Kız ve erkek vampirler savaşmayi, yeteneklerini, hayatta kalmayi ve daha bir çok şeyi bu okul da öğreniyordu. Bu okula "Vampirleri Yetiştirme ve Geliştirme Akademisi" kisaca VYGA denirdi. Mezun olan vampirler isterlerse kendi hayatlarini kurmak uzere disari cikarlar ya da Mağarada gorev alirlardi. Ancak disari cikan her vampir Mağaraya bağli kalirdi. En fazla 10 yilda bir
Mağaraya gelip hayatta kaldiklarini göstermeliydiler. Gerçi vampirler kolay kolay ölmezlerdi. Hızlı ve çevik yapilari kaçmalarinda, görünüşleri insanlar arasinda saklanmalarinda ve genelde kullanmasalar da yetenekleri savaşmalarinda onlara yardimci oluyordu. Neredeyse yenilmezlerdi. Ancak son yillarda varliklari fazlaca hissedilmiş ve avcilar çoğalmislardi. Bu da azalmalarina sebep oluyordu. Artik kolay kolay insanlari vampire dönüştüremiyorlardi bile. Yüce Heyet insan sadece ölmek üzereyse ya da görülmenize sebebiyet verecekse dönüştürün demişti. Yüce Heyet'in sözleri birer kanun gibiydi. Ve kanunlara uymayanlar cezalarini çekerdi. Dünyada ki tüm vampirleri onlar yönetirdi. Ancak artik Kraliçe dönmüştu. Yani artik Paris'te ki vampirler özgür olacakti. Tabi once Vahset Taç'ini bulmalari gerekiyordu. Bunun için tüm çalışmalar gizlilik içerisinde yönetiliyor, haril haril çalışiyorlardi. Bu arada Kraliçe ortalikta görünmüyordu. Dinleniyor diyorlardi. Gücünü topluyor. Zaman böyle geçerken Bella'da kendine verilen görevi merak ediyor, her saniye Bayan HOPS'un bir şeyler söylemesini bekliyordu. Onun bu halinin farkindaydi Eleneor. Ancak Kraliçe ona emir vermişti. "Ben hazir olana kadar hiç bir şey söyleme!" demişti. Aslinda Eleneor da Kraliçe'nin Bella'yi neden istediğini merak ediyordu. Evet Kraliçe ondan özel olarak Bella'yi istemişti. Ancak ona söylememesi için sıkı tembihlenmişti. Kraliçe'nin o odada ne yaptigini da bilmiyordu. Odaya girmiş ve yaklasik bir buçuk haftadir cikmamisti. Gücünü topluyor diye düşündüğü için de diğerlerine oyle soylemişti. O bunlari düşünürken kapi çaldi. İçeri Bella girince yeniden ciddileşip düşünceli halinden kurtuldu.
-Evet Bella . Ne oldu?
-Ben görevime ne zaman başlayacağimi soracaktim efendim.
-Kaç kere söyledim sana. O-
-Hemen!
Korkuyla arkasini döndü. Pelerinli kişinin sesinden kim olduğunu anlamışti.
-Kraliçem , dönmuşsünüz. Be-ben bilmiyordum efendim.
-Hemen odama gel Bella MARVEL!
Bella korkuyla Bayan HOPS'a bakti. Başini onaylarcasina hafifçe eğdi Eleneor. Kraliçe nasil böyle habersizce odasinda bir anda var olabiliyordu? Neden yüzünü bile örten bu kukelatayi(pelerin) takiyordu?
Bunlari sonra Kraliçe'ye soracakti. Tabi cevap vermeye tenezzül ederse.
Bella Kraliçe ile birlikte odadan çıktı. Doğrusu Kraliçe'den biraz ürkmüştü. Sorgulamadan Kraliçe'yi takip ediyordu. Ona ne yapacağini merak ediyordu. Mağara da bilmediği bir sürü geçitten geçtikten sonra oldukça ihtişamli güç fışkiran muhteşem bir odaya geldiler. Oda siyah ve kan kirmizisindan oluşuyordu. Ortada kirmizi örtülü bir yatak üstünde siyah dantelden oldukça görkemli bir cibindilik vardi. Yerde siyah parke ve üstüne siyah hali vardi. Perdeler kirmizi, tuller siyahti. Görkemli aynanin ustunde kirmizi guller ve bir sürü kozmetik ürünü vardi. Nereden geldiği anlaşilmayan gizemli müzikle beraber bir de etrafta dolanan sarı gözlü siyah bir kedi vardi.
-Beğendin mi?
-B-burasi harika Kraliçe.
- Bana şey de Naliya.
-Aliya mi?
-N-A-L-İ-Y-A...
Sesi gizemliydi. İstemsizce ona doğru çekiliyordunuz. Yavaşça pelerinini çıkardı. Gözlerine inanamiyordu Bella. O ilk gorduğu siyah saçli sarı gözlü sade kadin gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti.
Siyah saçlari çekici bir şekilde sol tarafina atilmiş, sağ omuzunda ki kirmizi kalp taş şeklindeki dövmesini öne çıkarmışti. Sari gozleri biraz daha buyumuş, siyah göz makyajıyla one cıkmışti. Kırmizi dudaklarinin arasindan sivri köpek dişleri görünüyordu. Bembeyaz teninin üstünde altin iplikten dokunulmuş uzun bir elbise vardi. Parmaklarinda çokça yüzük vardi. Pençe şeklinde ki tirnaklari siyaha boyanmişti. Elbisesinin sırt penceresinde saldirmaya hazir bir jaguarin dövmesi görünüyordu. Nefes kesici görünüyordu. Gözlerini ondan ayiramiyordu Bella.
Onun bu halini fark eden Kraliçe çekici bir şekilde güldü. Saldirir gibi hırlayip, pençe salladi Bella'ya. Gergin bir şekilde gülümsedi Bella.
-Nasil görünüyorum?
-Çekici, gizemli ve tehlikeli...
-Harika!
Yine o çekici kahkahalarindan birini atti.
-Efendim tum bunlar mukemmel ancak affedin ben hala
na yapacağimi öğrenmedim.
-Ah tabii. Sen benim yanimda kalacak ve bana bazi konularda yardimci olacaksin.
-Anlayamadim. Ne gibi bir yardim?
-Mesela Vahşet'in taranmasinda yardimci olabilirsin umarim. Günde en az 3 kez taranmasi gerek.
-Pe-peki efendim.
Siyah kedinin yanina gitti. Korkarak kucağina aldi. Kedilere bayilirdi. Ancak bu kedi belki de sahibi yüzünden onda korku uyandiriyordu. Siyah tarağı alip kedinin yumuşacik tüylerinin arasinda dolaştirmaya başladi. Mirlamalar duymaya başlayinca mutlulukla gulumsedi. İşi bittiğinde kedi uyumuştu.
-Vay canina! Ne hoş. Sanirim seni sevdi tatlim.
-Ben de onu sevdim. Kediler hep ilgimi çekmiştir.
-Ooo! Saat çok geç olmuş. Yatalim mi?
-Yatmak mi? Ee burada mi uyuyacağim?
-Evet yoksa hoşuna gitmez mi birada uyumak?
-Yo-yok hayir. Ben onur duyarim. Sadece bana bu söylenmemişti. Yani haberim yoktu.
-Şimdi var değil mi? Haydi! Yatağin şu odada.
Köşede fark etmediği siyah kapiyi gordu. İçeri girdi. Oda mavi ve siyahtan oluşuyordu. Dolabi açtiğinda tam onun bedenin de ve tarzinda bir sürü kiyafetle karşilaşti. Bir gaklama duyunca arkasini duydu. Penceresinin önünde kapkara tüylü, kirmizi gözlü bir karga vardi.
-Aa! Bu da ne?
- O benim kuşum Ctry. Bir süre yaninda kalmasi gerekecek. Sorun olmaz değil mi?
-Elbette. Peki bu oda, bu renkler! Bunlari sevdiğimi nereden biliyorsunuz?
-Ben pek çok şey biliyorum. Haydi gidip uyuyalim. Unutma guzel bir uyku cilt için çok faydalidir.
Göz kirpip kapisini kapatti. Bella Ctry'in keskin bakişlari altinda huzursuzca uykuya daldi.

Herkese merhaba! Fark etmişsinizdir ki dün bölüm atmadim. Çünkü dün ablam sehir dışından geldi ve ben de onunla zaman geçirdim. Artik tatil geldi. O yüzden sanirim artik bolumleri 2 gunde bir aticagim. Sizleri seviyorum. Votelemeyi unutmayin. Hoşcakalin! ^.^
(Bu artik benim işaretim.kedi yani:))
SEGONA...

Kan Prensesi 1- Vahşet TacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin