2. Bölüm: Bir Peri Masalı.'' Mahperi, son zamanlarda gerçekten çok dalıyorsun. '' Doktorum, dalgınlığımı bozmak için ses kaydını bana doğru yaklaştırdı.
'' Ben mi? Hiç de bir kere. '' derken yalan söylediğimi biliyordu. Doktorum, hiç duymamış gibi konuşmasına devam etti.
'' Babandan bahsediyorduk, Mahperi. Size bir dava açtığından söz ediyorduk. '' derken Harry Potter gözlüklerini düzeltip dizinin üstündeki kağıda bir şeyler karalıyordu.
'' O benim babam değil. ''
'' Bu gerçeği inkar edemezsin, Mahperi Aydoğdu. Bu gerçek hep seninle yaşayacak. '' derken boğazım düğümlenmişti. Küçüklüğümdeki eski babam aklıma gelmişti. Beni doyasıya sevdiği babam.
'' Beni geri istiyormuş. Bu mümkün olabilir mi? '' derken tüylerim diken diken oldu. Tıpkı tenimin her dokusuna ayrı ayrı diken batırılmış gibi.
Doktorum son derece sakin bir şekilde konuşmasına devam etti.
'' Henüz 18 yaşına basmadığın için velayet davasını kazanırsa seni kazanabilir. Seni kazanmaması için darp raporunu vereceğiz. O zamanki raporu. ''
Duyduklarım karşısında konuşamadım, bile. Sanki doktor bile o adammış gibi geliyordu. Başımı öne eğdim, bacağımı sallamaya başladım.
'' Mahperi, sakin ol. O adam, sana bir şey yapamaz. '' derken doktorum son derece sakinliğini koruyordu. Bana güven vermeye çalışıyordu.
'' Ya sen o adamsın? Sana güvenemiyorum, bazen.'' derken doktorumun odasında bulunan tablolara baktım. Tabloların biri, hep dikkatimi çekmişti. Tabloda bir adam vardı. Yüzü silik silikti. Tıpkı benim gördüğüm yüzler gibiydi. Belli belirsizdi. Ama tablodaki adam daha farklıydı. Tablo hakkındaki hissettiklerimi dile dökemiyordum. Büyülüyordu, beni.
'' Mahperi, bana güvenmiyorsan bu kapıdan çıkabilirsin. ''
Gözlerimi doktorun kestane rengindeki gözlerine çevirdim. Yüzü henüz ona dönüşmemişti.
'' Ünver Bey, biliyorum. Bazen kalbinizi kırıyorum. Bu aralar gerçekten çok aksiyim, kimseye güvenmiyorum. '' derken boğazım yeniden düğüm düğüm olmuştu. Tıpkı bir halatın kördüğümü gibi.
'' Bu sendromun yüzünden, Mahperi. Lütfen, biraz yaşama sevinci bul kendine. Arkadaş bulmaya çalış. '' deyip konuşmama müsaade etmedi. Önümde duran ayın gri rengindeki ses kaydı cihazını eline aldı, kapattı.
'' Seansımız bitti, Mahperi. Gidebilirsin. '' dedi, doktorum. Her zamanki gibi sakinliğini korkuyordu. Kimbilir onun içinde ne fırtınalar, ne dünyalar saklıydı?
Sırt çantamı sırtıma alıp hızlı adımlarla doktorumun odasından çıktım. Kapıyı kapatınca derin nefes almaya çalıştım. Her şeyin güzel olması istiyordum. Olacaktı, bunu hissediyorum. Ne zaman olacağını kestiremiyordum.
Hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ettim. Saatime baktığımda kütüphaneye gitmem gerektiğini fark ettim. Dün annemin telefon etmesinden sonra Deran'ı hiç görememiştim. Patronuma söylediği şeyler, çok hoşuma gitmişti. Hiç kimse benim için böyle bir incelik yapmamıştı.
Arkamdan bir takırtı sesi duyduğumu sanıp arkama döndüm. Hiç kimsenin olmadığını görünce birazcık rahatladım. Adımlarımı hızlandırıp yürümeme devam ettim. Telefonum ile kulaklığımı elime alıp kulaklığımı taktım. Rahatlamak için Blank Space şarkısını açtım. Kulaklarım mest olduğu için her şeyi unutmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AY IŞIĞI
Novela JuvenilDÜZENLENMEYE BAŞLANDI. Kitaba başlamadan önce tüm klişeleri unutun. Çünkü farklı bir dünyaya yelken açıyoruz. Mahperi'nin dünyasına. Aşık Mahperi'nin dünyasına. 🌙🌙🌙🌙🌙 Mahper...