13. BÖLÜM: "GÖNÜL-Ü HARİR"

175 14 5
                                    

Bölüm Şarkısı: Riff Cohen- Meshoch Be Gufi

13. BÖLÜM "GÖNÜL-Ü HARİR"

Gözkapaklarımı parçalamak için uğraşan gün ışığı parlaklığı ile gözlerimi eşelerken memnuniyetsiz bir ifade ile yüzümü buruşturdum. Gökyüzü dün karamsarlıklarla doluyken bugün ışıl ışıl parlıyordu. Bedenime baskı yapan vücudu ve sıcaklığını rahatlıkla hissediyordum, muazzam bir huzur ile doluyordum. Ne zaman bu dereceye kadar geldiğimizi anlamamama rağmen onun yanındayken huzuru hissedebiliyordum.

Onun sıcaklığını ve varlığını hissettiğim her an huzurun ne olduğunu yavaş yavaş öğreniyordum.

Onun sıcak göğsüne yaslıyken bütün zerrem huzur ile kaplıydı. Sırtım ona dönük olduğu için yüzümü yavaşça dönmeye çalıştığımda kollarının güçlü tutuşu yüzünden zorlansam da nihayet dönebilmiştim. Nevsal'e doğru döndüğüm zaman üzerinde hiçbir şey olmadığını sadece altındaki eşofmanla olduğunu gördüm. Döndükten sonra kolları ile beni tekrardan sıkıca sarmıştı. Bacaklarımız el ele tutuştuğumuz zamanki gibi birbirine kenetlenmişti. Ona doğru biraz daha yaklaştım. Şömineye baktığım zaman ateşin iyice söndüğünü ve küllerinin kaldığını gördüm. İçeri soğumuştu ancak Nevsal'in sıcak göğsüne yaslıyken üşümüyordum.

Hem fiziksel olarak ısınmıştım hem de kalbim ısınmış ve kendimi güvende hissediyordum. Dudaklarımda belirli belirsiz bir gülümseme oluştu.

Bakışlarımı göğsünde gezdirmeye başladığım an sıkı bir şekilde yutkundum. Göğsünde olan bakışlarımı yukarı çevirip göğsünden boynuna doğru değiştirdiğimde boynunun sağ tarafında olan ve daha önce fark etmediğim dövmesi dikkatimi çekti. Güzel bir el yazısıyla yazılmıştı ve boynunda kutsallaşmıştı adeta. Parmaklarımı yavaşça dövmesinin her harfinin üzerinde gezdirmeye başladım.

Parmaklarım dövmesinin üzerindeyken kafamı kaldırarak biraz daha dikkatli bakmaya çalıştım. Dövmesinin hikayesini merak edip kendimce teoriler üretmeye çalıştım. Belki de bahsettiği, kendisi için annesinden sonra önemli olan ikinci kadın için yaptırmıştı, belki bir gün öğrenirdim. Parmaklarımı dövmesinin üzerinde gezdirirken aklımdaki sorular kaybolmaya başlamıştı. İçimdeki ses dudaklarımın orada olmasını fısıldıyordu sanki. Sanki dudaklarım boynuna değdiği anda aramızdaki olanları bir defa daha mühürlemiş olacaktım.

Yeni doğan bir bebek nasıl iç güdüsel olarak dudaklarını oynatıp annesinin sütünü emmek için ağzı ile annesinin göğüs ucunu arıyorsa, şu an bende elimde olmadan Nevsal'in boynuna doğru yönelmiştim. Hayatta kalabilmem için tek ihtiyacım oymuşçasına ona yönelmiş, biraz daha yaklaşmıştım.

Gözümün önüne gelen saçımı elim ile yavaşça geriye doğru ittikten sonra dudaklarımı usulca Nevsal'in boynuna yaklaştırdım. Sanki boynuna dudaklarımı değdirdiğim an tekrardan bir mühür oluşacaktı. Elim göğsünün üzerindeyken dudaklarımı yavaşça boynuna değdirip kokusunu içime çektim. Benim bu hareketim ile kolları ile bedenimi sıkıca sardı. Bakışlarımı yüzüne çevirerek güzel yüzüne baktım.

Güzelliğini izlediğim her saniye ruhum nefes alıyordu.

Yüzümü sol göğsünün üzerine koyarak parmaklarım ile yavaş yavaş şekiller çizdim. Uyanmaması için ellerimi yavaşça hareket ettiriyordum. Bir süre sonra parmaklarım ile çizdiğim şekilleri durdurup kalbinin sesini dinlemeye başladım. Anlattığı küçük kırlangıç aklıma geldi, gülümsedim. Belki de kırlangıcın bütün yönlendirmesi ona aitti, siyahi asmanın kırlangıç hikayesiydi. İlginç ama bir o kadar da aramızda olanları anlatan bir rivayetti. Bu zamana kadar her şeyden, geçmişimden, insanlardan en önemlisi de kendimden saklanmıştım. Nevsal bazı şeyleri görmem için bana yol olmuştu ve biraz da olsa kendim ile yüzleşmemi sağlamıştı.

İHTİRASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin