3. BÖLÜM: "SİYAHIN RUHUNA ÇEKİLEN KATRAN KARASI"
Yeniden doğuşlar, kaybedişler, mecburiyetler, her geçen gün yavaşça dibe çeken bir bataklığın içinde olmak, ruhsuzluğa adım adım yaklaşmak...
Kimileri hayatı çok güzel olmasına rağmen boş yere , sadece şımarıklığından veryansın ederler, elinde olanın daha fazlasını isterler ve istediklerini aldıktan sonra bir başka isteklerine kadar bu veryansınları son bulur.
Böyle insanları gördükçe sadece bir tebessüm oluşuyor yüzümde. Çünkü onlar bazı şeylerden şikayet ederken benim şikayet edecek hiçbir şeyim yok.
Öyle maddi olarak istediğim bir şey yoktu, sadece bir ailem olsaydı bana yeterdi ama o babam olacak adam benim her şeyimi bir kerede elimden aldı. Düşünmeden, korkmadan, bir an bile tereddüt etmeden... Belki de yıllar öncesinden her şeyi o berbat zihninin içinde kurgulamıştı. Onun gibi berbat bir kişilikten de iyi bir şey beklenemezdi zaten.
Şu an yabancı bir adamın yatağında bulunmamın -bir şey yapmamış olsak ta- en büyük sorumlusu o adamdı. Ben böyle bir durumda olmak istemezdim. Neredeyse tecavüze uğrayacak olmanın verdiği endişeyi yıllar geçse de hatırlamak istemezdim.
Belki de bir annem olsaydı , bu güne kadar olan şeyler yaşanmayacaktı. Beni kötülüklerden koruyacaktı, bu duruma gelmeyecektim. Ben yabancı adamlarla vakit geçirmeyecektim belki de . İmrenerek baktığım o mutlu aile tablosuna bende sahip olabilirdim, kim bilir...
Şu an geçmişte olanları düşünerek kendime biraz daha acı çektirmemin anlamı yoktu. Şimdi hissettiğim tek duygum, tek acım o adama karşı olan sinirim ve her seferinde yüzümde, sinirden ve nefretten oluşan gülümsemeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS
Teen FictionTanrının birbirini tamamlamak için yarattığı iki kişi: onlar en az cennet ve cehennem kadar uzak iki dünyaydı; Lina ve Nevsal... Ya katran karasına bulanacaklardı ya da cennetin tertemiz kokusuyla buluşacaklardı. Siz hiç ihtirasın esiri oldunuz mu...