2. Bölüm ~ (kabir)

276 33 138
                                    

Multimedya; Sevde Hanım

Şarkı; Sehabe - Pamuk cüceyi yedi prensesler

Bade'den....

"Bade'm! Annen geldi Bade'm!"

Kadının son dediğiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Şok geçirmiş bir şekilde Savaş'ın kahveliklerine baktım. Onun da benden farkı yoktu. Elaya dönmüştü irisleri.

"Sevde bak... O yok artık... Neden kabullenmek istemiyorsun?" Diye söylendi adam zar zor konuşarak.

İyi de benim annemin adı; 'Evrim'di, 'Sevde' değil. Ayriyeten benim de dahil olduğum bir kazada vefat etmişti, babamla beraber. Annemin bende bulunan tek fotoğrafını hatırlayınca bu kadının annem olmadığı kesinleşmişti. Çünkü pek te benzemiyorlardı.

Savaş'a doğru döndüm. Bir ümit gözlerimin içine bakıyordu. Ama boş bir ümit olduğunun farkında değildi. Başımı; 'O değil' der gibi salladım, yüzümdeki hüzünle ve hayal kırıklığıyla beraber. Onun da yüzü benim gibi düştü birden. Adının Sevde olduğunu öğrendiğim kadın büyük bir iç çekti ve bizim de duyabileceğimiz bir fısıltıyla konuştu;

"Hayır! O ölmedi... Ölemez o..."

Kafamı tekrar onlara doğru çevirdim. Bir süre sonra;

"Tekrar bir çocuğunuz olamaz mı?" Deyiverdim hiç düşünmeden. Kesinlikle patavatsızdım.

Kadınla adam aynı anda şaşkınca bana baktılar. Kadın bir süre durup bana baka kaldıktan sonra elinin tersiyle göz yaşlarını silmeye başladı.

"Durum sandığın gibi değil ufaklık." Dedi suratıma bakarak.

Direk cevap verdim;

"Nasıl peki?"

Şuan; 'Sanane' derse yeridir. Ama o acı bir şekilde tebessüm etmişti.

"Sen ne tatlı şeysin öyle güzellik." Dedi, gözlerinde büyüyen şefkatle. Adam da şefkatle bana bakıyordu.

Etraftaki her şey bir anda soyutlaştı ve karşımdakiler gerçekten annem ve babam gibi göründü gözüme. Tabi bunun basit bir halüsinasyon olduğunu anlamam uzun sürmedi. Gözlerimi kırpıştırıp başımı iki yana salladım, kendime gelebilmek için. Hayal bulutu aniden kayboldu, ardından kadının ve adamın gerçek sureti netleşti. Kadın birden diz çöküp kollarını açtı ve başıyla ona doğru gelmemi istedi. Şaşkınca önce kadının açtığı kucağa sonra da yanımda dikilen Savaş'a baktım. Tebessüm edip başıyla gitmemi işaret etti. Ardından başımı yine annemi anımsatan kadına doğru çevirdim. Adam ise kadına şaşkın şaşkın bakıyordu. Tabi az evvel deli gibi ağlayan kadın şuan çok sessizdi. Şaşırması normaldi.

"Gelsene hadi. Sadece sarılmak istiyorum." Diye ısrar etti.

Düşüncelerimden kadının sesiyle ayıldım. Sonra n'olduğunu anlamadan kendimi kadının kollarında buldum. Sımsıkı sarıldı bana. Annem gibi kokuyordu. Elimde olmadan ağladım ve bende onun gibi sıkı sarılmaya başladım. Birkaç dakikanın ardından birbirimizden ayrıldık. Birbirimizin gözlerinin içine, hem de en derinine bakıyorduk. Nedensizce kendimi ona çok yakın hissediyordum. Ondaki anne şefkati beni kendine çekiyordu.

"Adın ne senin?"

Sorduğu soruyla yutkunamadığımı hissettim. Az evvel adımı dehşetle haykıran kadın, adımın 'Bade' olduğundan bi haberdi. Vefat eden kızıyla adaş olduğumu nerden bilebilirdi ki.

"Bade."

Dediğimle kadın önce donup kaldı. Büyülenmiş gibi gözlerimin içine bakıyordu. Sonra birden tüm gücünü kaybetmiş gibi yere çöktü.

CADDE GÜZELİ Wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin