Multimedya; Bade Kavak
Şarkı; Sıla - Yan benimle
Bade'den....
Yüzüme vuran güneş yüzünden yüzümü buruşturup gözlerimi yavaşça araladım. Elimle şakaklarımı ovup yataktan kalktım. Başım çatlayacak derecede ağrıyordu. Komodinin çekmecesini araladım ve ağrı kesicisiyi çıkardım. Ardından su için mutfağa indim. Mayışıklığımdan dolayı merdivenden paytak paytak iniyordum. Yaşayan ölü gibiydim âdeta. Tam bir kat daha inecek iken annemlerin katından bana yönelen ses duraksamama neden oldu;
"Dün gece neredeydin?" Bu abimin sesiydi. Arkamı döndüm ve sorgulayıcı bakışlarıyla karşılaştım. Üzerimi yavaşça süzdü.
"Dün gece mi? Nerede miydim?" Diye sordum şaşkınca.
"Evet. Geç vakitte eve gelmeme rağmen evde yoktun. Ardından gece su için kalktığımda kontrol ettim seni. Ve gelmiştin?"
Nasıl ya? Ben niye hatırlamıyorum. Tabi ya! Dün bara gitmiştim ben ve sarhoş olmuştum. İyi de, eve nasıl geldim ben? Kesin bizim çocuklardan yardım istemiştim.
"Bade soruma hâlâ cevap bekliyorum farkındaysan. Dün - gece - neredeydin?" Diye sordu, her kelimenin üstüne basarak.
"Bizim kızlarla takıldım biraz." Diye yalan söyledim. Çünkü eğer o vakitte tek başıma bara gittiğimi öğrenirse öldürürdü beni.
"Alkol kokuyorsun?" Diye sorguladı, tek kaşını kaldırarak. "Ve üzerin-"
"Çocuklar, uyandıysanız kahvaltıya inin hadi!" Diye seslendi annem aşağıdan. Kurtulmuş bir şekilde sırıttım.
Abim mavi gözlerini şüpheli bir şekilde kısıp yanımdan geçti ve; "Gözüm üstünde ufaklık." Dedi karanlık bir sesle, ardından merdivenleri çevik bir şekilde indi. Derin bir nefes alıp tekrardan odama çıktım. O kadar dalgındım ki alkol koktuğumun farkında bile değildim. Önce üstümü değiştirmem lazımdı, dünkü kıyafetlerimleydim. Evet, bunu da yeni fark etmiştim. Zihnim karman çorman olmuş gibi hissediyordum. Sanki biri kafatasımı açmış ve saatlerce beynimi yoğurmuş gibiydi.
Hızlı bir şekilde gardrobuma doğru yönelip dolaptan şortumu ve sıfır kol bluzumu çıkarıp vakit kaybetmeden üstüme geçirdim. Saçımı da ev topuzu yaparak banyoma yöneldim, ardından rutin işlerimi halledip aşağıya indim. Keyifsiz bir şekilde kahvaltı sofrasındaki yerimi alırken herkes sofradaydı. Kimseyi takmayıp önümdeki tabağımla oynamaya başladım. Doğrusu iştahsızdım. Sadece ağrı kesici içmem için karnımı doyurmam yeterdi. Kafamı kaldırdığım sırada annemle göz göze geldim. Mahçupluk ve şefkat kaynıyordu bakışları. Yine takmayıp tabağımla oynamaya devam ettim. Bakışları hâlâ üstümdeydi.
"Kızım neden tabağınla oynuyorsun? Yesene yemeğini." Dedi annem.
Bu sefer Çınar abimin de bakışları üzerime odaklandı ve; "Nimetle oynanmaz, bücür." dedi. Gözlerimi devirdim.
"İştahım yok."
"Olmaz öyle. En azından bir iki lokma ye. Direncin düşer, hastalanırsın. Zaten bünyen zayıf." Deyip hızlı bir şekilde ekmeğin üstüne krem peynir sürüp elime uzattı.
Böyle bir şey beklemediğim için biraz afalladım. Birkaç saniye bekledikten sonra lokmayı aldım elinden ve ağzıma tıkmaya başladım. Memnun olmuşcasına gülümsedi. Tepki vermedim. Kısa bir sessizlik oluştu sofrada.
"Ee düğün ne zaman abl- amaan yani anne?" Diye sordu abim allak bullak. Ağzımdaki lokmamı zar zor yutmaya çalıştım. Ne saçmalıyordu bu Allah aşkına? Anneme baktım direk. Abime kaş göz işareti yaparak uyarı veriyordu. Bakışları beni bulduğunda ise hemen istifini bozdu. Abime doğru baktığımdaysa yüzünde tuhaf bir ifade vardı, sanki az önce bilerek yanlış söyleyip düzeltmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADDE GÜZELİ Wattys2021
JugendliteraturBen kimdim?.. Ailem kimdi?.. Ve neredeydi?.. Ben bir evlatlık olduğuma göre ailem... Ailem ölmüş müydü?! Instagram; sibellanizz Twitter; kediamakutsal Facebook; Sibel yıldız